Dava, Cumhuriyetçi Partili Teksas Eyalet Başsavcısı Ken Paxton tarafından, alt mahkeme yerine doğrudan ABD Anayasa Mahkemesi'nde açıldı. Anayasa Mahkemesi'nde üçü Başkan Trump tarafından atanan altı muhafazakar yargıca karşılık üç liberal yargıç görev yapıyor.

Dava, 3 Kasım seçimlerinin sonuçlarını değiştirmek için Başkan Trump'ın giriştiği hukuk mücadelesinin son ayağı. Hukuk uzmanları, daha önce başarısız olan girişimler gibi Teksas eyaleti tarafından açılan davanın da Trump için olumlu sonuçlanma olasılığını düşük görüyor.

Demokrat Partililer, Trump'ı kamuoyunun Amerikan seçim sisteminin bütünlüğüne olan güvenin sarsmaya çalışmak ve seçmen iradesini çiğneyerek Amerikan demokrasisine zarar vermekle suçluyor.

Teksas eyaleti ise açtığı dava kapsamında Georgia, Michigan, Pennsylvania ve Wisconsin eyaletlerindeki seçim yetkililerini postayla kullanılan oyları usulsüzlüklerden korumayı başaramamakla, "böylelikle Anayasa tarafından belirlenen seçim yapısına hukuki olarak uyan eyaletlerde kullanılan oyların ağırlığını azaltmakla" suçluyor.

Bu eyaletlerdeki yetkililerse seçimin sonucunu değiştirecek nitelikte seçim hilesi yapıldığına ilişkin kanıt bulmadıklarını kaydediyor.

Teksas eyaleti, ABD Anayasa Mahkemesi'nden, bu dört eyaletin Seçiciler Kurulu'ndaki toplam 62 oyun sayılmasını engellemesini istiyor. Joe Biden, Seçiciler Kurulu'nda toplam 306 oy elde ederek başkan seçilmek için gereken en az 270 oyu aşmış durumda. Trump ise aldığı 232 Seçiciler Kurulu oyu ile başkanlık için gereken 270 oyun gerisinde bulunuyor. Biden ayrıca Amerika çapındaki toplam oy sayısında da Trump'tan 7 milyon daha fazla oy topladı.
Teksas eyaletinin Anayasa Mahkemesi'nden bir başka talebi ise Seçiciler Kurulu oylarının kullanılacağı 14 Aralık tarihini ertelemesi. Ancak bu tarih, 1887 yılında kabul edilen yasayla belirlenmiş durumda.

Anayasa Mahkemesi'nin davayı görüşme zorunluluğu bulunmuyor. Mahkeme, daha önce aldığı bir kararla, eyaletler arasındaki davaları doğrudan görmesini sağlayan uygulamanın nadiren kullanılması gerektiğini vurgulamıştı.

Georgetown Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Profesör Paul Smith, Teksas eyaletinin açtığı davanın hukuki dayanağı olmadığını kaydetti.

Profesör Smith, "Teksas eyaletinin başka eyaletlerin oyları nasıl saydığıyla ve Seçiciler Kurulu oylarını nasıl kullanacaklarıyla ilgili şikayette bulunması mümkün değil" dedi.

Ohio Eyalet Üniversitesi Moritz Hukuk Fakültesi'nden anayasa hukuku profesörü Ned Foley ise seçimlere ilişkin anlaşmazlıkların Kongre üyeleri tarafından, Seçiciler Kurulu oylarını resmi olarak saymak üzere toplanacakları 6 Ocak tarihinde çözümlenmesi gerektiğini belirtti.

Profesör Foley, "Anayasa Mahkemesi'nin bu durumun içine çekilmek isteyeceğini sanmıyorum" şeklinde konuştu.

Cumhuriyetçi Partili Teksas Eyalet Başsavcısı Ken Paxton, birçok konuda Başkan Trump'ı destekleyen bir tavır sergiliyor. Paxton, eski Başkan Obama döneminde geçirilen Hesaplı Sağlık Hizmetleri Yasası'nın iptal edilmesi için de dava açmıştı.

"Reklam kampanyası"

Demokrat Partili Michigan Eyalet Başsavcısı Dana Nessel ise Teksas eyaleti tarafından açılan davayı 'ciddi hukuki bir dava değil, reklam kampanyası' olarak niteledi.

Michigan Başsavcısı Nessel, "Demokratik sistemimize olan güvenin erozyona uğratılması Michigan, Wisconsin, Georgia ya da Pennsylvania eyaletlerinin iyi insanlarıyla değil, Paxton gibi, bir kişiye olan sadakatlerini ülkelerine olan sadakatlerinin üzerinde tutan partizan yetkililerle bağdaştırılabilir" dedi.

Demokrat Partili Pennsylvania Eyalet Başsavcısı Josh Shapiro ise "Hür ve adil seçim sistemimize yönelik süregelen bu saldırılar değersiz ve sorumsuz olmanın çok ötesindedir" şeklinde konuştu.

Georgia Başsavcılığı'ndan bir sözcü aracılığıyla iletilen mesajdaysa "Teksas Başsavcısı anayasal, hukuki ve verisel olarak Georgia hakkında yanılıyor" ifadelerine yer verildi.

Trump kampanyası ve destekçilerinin Georgia, Michigan, Pennsylvania, Wisconsin ve diğer eyaletlerde geniş çaplı seçim hilelerinin yapıldığı iddiasıyla açtıkları davalar şimdiye kadar sonuç vermedi. Trump, 2016 seçimlerinde zafer elde ettiği bu eyaletlerin tümünü 2020'de kaybetti.

Öte yandan Adalet Bakanı Bill Barr, geçen hafta yaptığı açıklamada, seçim sonuçlarını değiştirecek ölçüde seçim hilesi yapıldığına ilişkin herhangi bir kanıta rastlamadıklarını kaydetmişti.

voa