Temel Karamollaoğlu Yeniçağ’ı ziyaretinde gündemi ele aldı: Devletin çivisi çıkmış
KİMSE TUTUKLULUĞU CEZA OLARAK ÇEKMEMELİ
Temel Karamollaoğlu Yeniçağ’ı ziyaretinde gündemi ele aldı: Devletin çivisi çıkmış
SÜMEYRA KIRCA / YENİÇAĞ – ÖZEL HABER
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya ve İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı YENİÇAĞ'ı ziyaret etti. Burada gündemle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi'nin Millet İttifakı’na dahil olmasını eleştirenlere Necmettin Erbakan üzerinden cevap verdi. Karamollaoğlu şöyle konuştu:
"Erbakan hoca hayattayken 1970'lerdeki söylemleri ve 1990'lardaki icraatlarına baktığınızda o gün ki şartlarda ittifak vardı. Tansu Çiller AB ile irtibat kuralım dediğinde, Erbakan hoca kavga ederek koparmadı ittifakı. 'Biz de Müslüman ülkelerle irtibatımızı koparmadan AB ile irtibat kurarız' dedi. 'AB'den daha ayrıcalıklı bir üyelik isteriz' dedi. Kendi çizgisini bozmadan uzlaşmayı seçti Tansu hanımla. Erbakan hocanın bu çizgisini ve icraatlarını görmeden, sadece Erbakan'ın söylemlerini kitaplardan okuyup bunu tatbik edeceğiz demek mümkün değil."
Erbakan'ın siyasetteki en önemli hedefinin 'Hakkı üstün tutmak' olduğunu vurgulayan Temel Karamollaoğlu bunu yapabilmek için 3 alana dikkat çekti. Karamollaoğlu şöyle devam etti:
"Birincisi, ahlaki ve manevi değerleri önceliğimiz yapmak. Bunun içinde; adalet, liyakat, dürüstlük, rüşvet yememe, denetlenebilir olma bunların hepsi var içinde.. İkinci olarak maddi alanda iyi olma; toptan tüfeğe kadar her şeyi kendimiz üretecek şekilde sanayileşebilmek. üçüncü olarak şahsiyetli bir dış politika; yani büyük ekonomilere sahip ülkelerin etkisinde kalmadan dış politikaları belirlemek. Adalet olmadan devlet olmaz kendi üretimi olmadan güçlü ekonomisi olamaz. Erbakan hocanın görüşü buydu."
Bugün ittifakların olmazsa olmaz göründüğünü belirten Temel Karamollaoğlu, Millet İttifakı çatısı altında birleşseler dahi her partinin kendi programından vazgeçmediğini ve sadece Başkanlık Sistemi'ne karşı partilerin birleştiğini açıkladı. Millet ittifakı olarak, meclisin hesap soramadığı, kanunları tek bir kişinin çıkardığı bir sisteme karşı olduklarını dile getiren Karamollaoğlu, geçmiş hükümdarlarda bile böyle yetkilerin olmadığına işaret etti.
VALİLER İL BAŞKANI GİBİ DAVRANIYOR
Saadet Partisi olarak Başkanlık Sistemi'ne kökten karşı olmadıklarına değinen Temel Karamollaoğlu, "Başkan kalsa bile onu denetleyecek güçlü bir meclis istiyoruz. Bunun için de malum seçim barajını kaldırıp daha makul bir baraj koyulabilir. Ben yüzde bir rakamını oldukça makul buluyorum" dedi.
Mevcut seçim sisteminin yanlış olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da gördüğünü vurgulayan Karamollaoğlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan da farkında ama kimse elinden bu kadar güçlü yetkilerin alınmasını istemez. Bu sistemde denetleme varmış gibi gösteriyorlar ama yok, Cumhurbaşkanı seçim bir denetlemedir diyor, yapmayın! Adil bir seçim sisteminin mutlaka yeniden hayata geçirmemiz lazım. İç işleri bakanı, adalet bakanı, ulaştırma bakanı değişirdi. Şimdi ulaştırma değil iletişim bakanı diyoruz, İç İşleri, Adalet ve İletişim Bakanları muhakkak seçime giderken değişmeli! Biz sandığa müdahale etmeyiz diyorlar, seçime müdahale olan yerlerde ben bakıyorum valiler, kaymakamlar partinin il başkanları gibi davranıyor."
KİMSE TUTUKLULUĞU CEZA OLARAK ÇEKMEMELİ
Bülent Arınç'ın, Osman Kavala ve HDP'li Selahattin Demirtaş'ın tutukluğu ile ilgili yaptığı açıklamalar ardından istifa etmesini de değerlendiren Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, mahkemelerde tutuklama kararların bir tedbir olarak kalmasını ve ceza mahiyetine bürünmemesi gerektiğini anlattı. Karamollaoğlu, şu açıklamayı yaptı:
"Sayın Arınç'ın bu açıklamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın haberi olarak yaptığını düşünmüştüm. Ama arkasından baktım ki iş öyle değilmiş.
Sayın Bülent Arınç'ın söylemleriyle ilgili hüküm verecek değilim ama benim de kanaatim isim vermeden söylüyorum. Tutuklama bir tedbirdir tutuklamak hiç bir zaman ceza mahiyetine büründürülmemeli. Biz bunu 80 ihtilalinde yaşadık 10 buçuk ay tutuklu kaldık ve sonra beraat ettik. Şimdi bu 10 buçuk ayımızın karşılığını nasıl verecekler. Kimse tutukluluğu ceza olarak çekmemeli. 2 tane şartı vardır. Birincisi kaçma tehlikesi, ikincisi delilleri karartma tehlikesi amacıyla tutuklanır. Bunun dışında tutuklu yargılamak adalete sığmaz!"
KANUN ÇIKARMAKLA ADALET GELMEZ
Türkiye'de kimsenin adalete güveni kalmadığına dikkat çeken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu hâkimlerin üzerinde büyük bir baskı olduğunu ve kararların uzadıkça mağduriyetlerin de arttığını anlattı. "Kamuoyuna karşı bu insanlar vatan haini algısı oluşturuluyor. Madem vatan haini o zaman hemen cezasını kesin, neden tutuklu yargılıyorsunuz?" diye eleştiren Karamollaoğlu, "Kanunlar her şeyi yazamayabilir, uygulamada sıkıntılar doğabilir ama 'adaleti tesis edeceğiz' dediğinizde 'ben bir kanun çıkaracağım da adaleti tesis edeceğim' demek yanlıştır. Bu yaklaşımla ilgili, düşünce ve inançla ilgili bir iştir. Siz masum insanları, fikirlerinizle bağdaşmayacak şekilde aşırılıkta dahi olsa mahkûm edemezsiniz" dedi.
ADALETİ BİLMEYEN NESİLDEN DİNDAR OLMAZ
İslamın temelinde adalet duygusu yattığını vurgulayan Karamollaoğlu konuşmasına şöyle son verdi: "Cenab-ı Hak 'Dinde zorlama yoktur' diyor, yaratan o olduğu halde bana inanmayabilir, o dünyadan ayrıldığı zaman onun hesabını ben sorarım ama siz ona 'inanmıyor' diye dünyada onun cezasını veremezsiniz diyor. Bu inancın temeli, sayın Cumhurbaşkanı dindar nesil yetiştireceğiz diyor, dindar dediğin zaman önce adalet kavramını anlayacak. Adaleti anlamayan insanın inancında sıkıntı olur, ondan dindar nesil olmaz. Adaletsiz inanç olmaz, Ak Parti adaleti kamil manada tesis etmediği sürece yani, sizin gibi inanmayan, sizin gibi düşünmeyen insanlara da yaşama hakkı tanımadığınız sürece adaleti tesis etmiş olamazsınız."
TUTUKLAMA TEDBİRDİR ASLA CEZA MAHİYETİNE DÖNÜŞMEMELİ
TBMM eski Başkanı Bülent Arınç'ın Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliğinden istifa etmesini değerlendiren Karamollaoğlu, Arınç'ın o konuşmayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bilgisi dahilinde yaptığını düşündüğünü ancak daha sonra öyle olmadığının anlaşıldığını ifade etti. Arınç'ın sözlerini yargı reformu yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan ile "Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun" diyen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün sözlerinin bir devamı olarak değerlendirdiğini belirten Karamollaoğlu, "Ama arkasından bir de baktık ki, iş öyle değilmiş" ifadelerini kullandı.
Saadet lideri Karamollaoğlu, "Ben Sayın Bülent Arınç'ın açıklamalarıyla ilgili bir hüküm verecek değilim ama benim de kanaatim, isim zikretmeden söylüyorum, tutuklama bir tedbirdir. Tutuklama, hiçbir zaman ceza mahiyetine büründürülmemeli" diye konuştu.
Tartışma konusu olan tutuklu isimlerin topluma "vatan haini" olarak takdim edildiklerini ifade eder Karamollaoğlu, "Vatan haini ise cezasını hemen ver" ifadesini kullandı.
Tutukluğun bir cezaya dönüştürülmemesi gerektiğini söyleyen Karamollaoğlu, "Bu insanlar, çok büyük hata etmiş olabilirler. Devlete de millete de ihanet etmiş olabilirler. O zaman siz, mahkemelerinizi hızlandıracaksınız, gerekli cezaları da vereceksiniz. Ama bir cezadan dolayı onu içeride tutarken, zamanı gelip oradan beraat edince başka bir cezayı bahane göstererek yeniden tutuklama yoluna girmemelisiniz." dedi.
Kaynak Yeniçağ: Temel Karamollaoğlu Yeniçağ’ı ziyaretinde gündemi ele aldı: Devletin çivisi çıkmış