"Teröristler halkın içine karıştı"

Terör örgütü hedef bölgeleri boşaltıyor, teröristler güvenli yerlere geçiyor...

"Teröristler halkın içine karıştı"


Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, bugünkü yazısında Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yapacağı harekat için zaman verilerek, "Bir gece ansızın" ifadesinin kullanılması eleştirdi.

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, bugünkü "Bir gece ansızın..." başlıklı yazısında, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yapacağı harekat için, "Sonuç almak üzere yapılan operasyonlar için zaman verilmez. Hatta yapılıp yapılmayacağı bile belli edilmez." dedi. 

Balbay, "Geçmişte özellikle Kuzey Irak’a düzenlenen operasyonlardan sonuç alınamamasının nedenlerinin başında şu geliyordu: Operasyon haberi sızıyor! Sızınca ne oluyor? Terör örgütü hedef bölgeleri boşaltıyor, teröristler güvenli yerlere geçiyor... İşte Suriye için de böyle bir olasılık var. Şu senaryo akla uzak değil: Suriye’nin kuzeyindeki terör unsurları, özellikle ABD’den gelen dünkü haberden sonra daha güvenli bölgelere geçti ya da halkın arasına karıştı!
Böyle bir durumda ne olacak? Olası operasyon hızlı ilerleyecek, ama sonuç alıcı olmayacak... Görünen, bu olasılığın güçlü olduğudur." ifadelerini kullandı.

Balbay'ın yazısı şu şekilde;

"Sonuç almak üzere yapılan operasyonlar için zaman verilmez. Hatta yapılıp yapılmayacağı bile belli edilmez. Örneğin yakın tarihimizdeki Kıbrıs Barış Harekâtı’nda dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in şifreli konuşması hâlâ belleklerdedir. Ecevit’in dinlendiğini bildiği, telefonda söylediği, “Ayşe tatile çıksın” sözü “Barış Hareketi başlasın” demekti!
Suriye’ye Türkiye’nin düzenlemeyi planladığı operasyon için aylardır şu söyleniyor:
“Bir gece ansızın girebiliriz...”
Artık gizlisi saklısı kalmadı, Türkiye bir gece ansızın girebilir...
Ne zaman?
Bir gece ansızın!
Sonunda Amerika da dün sabah benzerini söyledi:
“Türkiye, Suriye’nin kuzeyine operasyon düzenleyebilir!”
Ne zaman?
Bir gece ansızın...

Önce genel bakışımızı özetleyelim:
Türkiye’nin terörle mücadelesi sadece ulusal değil, uluslararası anlamda da meşrudur. Buna sınır ötesi operasyon da dahildir. Kaldı ki, Türkiye ile Suriye arasında 1998 yılında imzalanan, 2010 yılında da AKP hükümeti tarafından genişletilen Adana Mutabakatı bu konuda hukuki bir zemindir.
Bu bakışın ardından vurgulamak istediğimiz şu:
Terörle mücadele için atılan adımlar, yeni sorunları beraberinde getirmesin... Her operasyon yeni operasyonlar üreten bir durum yaratmasın...
Geçmişte özellikle Kuzey Irak’a düzenlenen operasyonlardan sonuç alınamamasının nedenlerinin başında şu geliyordu:
Operasyon haberi sızıyor!
Sızınca ne oluyor?
Terör örgütü hedef bölgeleri boşaltıyor, teröristler güvenli yerlere geçiyor...
İşte Suriye için de böyle bir olasılık var. Şu senaryo akla uzak değil:
Suriye’nin kuzeyindeki terör unsurları, özellikle ABD’den gelen dünkü haberden sonra daha güvenli bölgelere geçti ya da halkın arasına karıştı!
Böyle bir durumda ne olacak?
Olası operasyon hızlı ilerleyecek, ama sonuç alıcı olmayacak...
Görünen, bu olasılığın güçlü olduğudur.
Operasyonla birlikte güvenli bölgenin de hayata geçme olasılığı var mı?
Türkiye’nin isteği bu. Ancak burada da asıl olan güvenli bölgenin derinliği ve ABD’nin Türkiye’ye karşı samimi olması. Samimiyet konusundaki testlerin hemen hiçbirinden olumlu sonuç çıkmadı.
Saray sözcülerinin açıklamalarına göre Türkiye iki amaçla bu operasyonu planlıyor:
Bölgeyi terör unsurlarından temizlemek ve Türkiye’deki Suriyeliler için geri dönüş zemini yaratmak...
Birinci hedefin gerçekleşme olasılığını ve kaygılarımızı yukarıda paylaştık.
İkincisi daha karmaşık. Dünyada devamı öngörülmesi en zor toplumsal olayların başında toplu göçler gelir. Nereye varacağını bilmezsiniz.
Suriyeliler konusu da öyle... 2011’den 2014’e dek, kısa süreli kalışın, devamında muhteşem dönüşün öyküsü olan Suriyeliler şimdi AKP’nin nasıl politika izleyeceğini bilemediği bir soruna dönüştü. Avrupa kapılarını açmakla Suriye sınırına zorla yerleştirmek arasında gidip geliyor. Böyle bir operasyondan, Türkiye’deki Suriyeliler konusuna çözüm çıkmaz.

Türkiye’nin eski Kuzey Irak operasyonlarında Bağdat yönetimi sorun olmazdı.
Suriye’de işin bu yanının nasıl seyredeceği belirsiz.
Fırat’ın batısında muhatap Rusya, doğusunda ABD...
Şam’la haberleşme de Moskova üzerinden!
Önce bu çarpıklığa bir diplomatik operasyon gerekli.
ABD’nin YPG ile birlikte yaptığı devriyeler ortada...
Rusya, İdlib’de her an Şam yönetiminin elini güçlendirecek hamle yapabilir.
Trump dün Suriye için, “Artık bu saçma sapan savaşın içinde olmayacağız. IŞİD, Türkiye’nin, İran’ın, Rusya’nın işi” dediği saatlerde Suriye’nin kuzeyinde patlamalar oldu. Ölü, yaralı var...
“Trump’ın dün akşam saatlerinde attığı tweet ise ABD ile ilişkilerin kramp olduğunu gösteriyor.”
Bir gece ansızın Suriye’ye girişi bütün bu olasılıkları dikkate alarak düşünmeliyiz.
Sadece iç politika konusu olacak bir “kahramanlık” Türkiye’nin en yaşamsal konusu terörle mücadeleye çare değil..."

Kaynak Yeniçağ: "Teröristler halkın içine karıştı"