Times müebbet hapis cezası alan askeri öğrencileri yazdı: Türkiye'de sonu gelmeyen tasfiye süreci

Akıncı Üssü davasında ceza alan askeri öğrencilerin durumunu ele aldığı bir habere yer veriyor.

Times müebbet hapis cezası alan askeri öğrencileri yazdı: Türkiye'de sonu gelmeyen tasfiye süreci


Times müebbet hapis cezası alan askeri öğrencileri yazdı: Türkiye'de sonu gelmeyen tasfiye süreci

İngiltere'de yayınlanan Times gazetesi, dünya haberleri sayfalarında geçen ay kararların açıklandığı Akıncı Üssü davasında ceza alan askeri öğrencilerin durumunu ele aldığı bir habere yer veriyor.

Gazete, Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'nde yapılan karar duruşmasında, mahkeme salonunun dolu olması gerektiğini, ancak hemen hepsi eski askeri personel olan 475 davalının kararları video link üzerinden dinlediğini söylüyor.

Times'ın İstanbul Muhabiri Hannah Lucinda Smith'in imzasını taşıyan haberde, çoğu davalının ağırlaştırılmış müebbet cezası aldığı ve mahkeme salonunun boş olmasının hüküm giyen Hava Harp Akademisi öğrencilerinden birinin annesi olan Kezban Kalın'ın karardan duyduğu acıyı katladığı belirtiliyor.

Kalın "Son günde 30 kadar sanık yakını vardı. Şaşırdım, daha fazla olmalıydı" diyor.

Bazı sanık yakınlarının düzenli olarak duruşmalara gittikleri için işlerinden oldukları belirtilirken, karar günü salonun boş olmasının asıl nedeninin ise Covid-19 önlemleri olduğu vurgulanıyor.

Kezban Kalın da "Bu beni çok üzüyor çünkü hiç kimse oğullarımız hakında hiçbir şey duymuyor. Muhalif politikacılar ve gazeteciler aldırmıyor. Onlar neler olduğunu anlatmazsa, kim anlatacak?" diye konuşuyor.

Kezban Kalın'ın 28 yaşındaki oğlunun darbe girişiminden bir ay önce, Haziran 2016'da F-16 eğitimlerine başlayan 13 Hava Harp Okulu öğrencisinden biri olduğu kaydediliyor.

Haberde, Akıncı Üssü'nün darbenin girişiminin merkezi ve TBMM'yi bombalamaya ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağının yolunu kesmeye çalışan jetlerin kalktığı yer olduğu da hatırlatılıyor.

Hava Harp Okulu öğrencilerine teyakkuzda kalmalarının emredildiği, ancak öğrencilerin darbe girişiminin bastırıldığı ertesi güne kadar neler yaşandığı hakkında bir fikirleri olmadığını söyledikleri aktarılıyor.

Haber şöyle devam ediyor;

"Ama yine de, Eski Hava Kuvvetleri Komutanı ve darbenin planlayıcısı olduğu iddia edilen ve gıyabında yargılanan Fethullah Gülen ile birlikte yargılandılar. Öğrenciler üç buçuk yıl süren davada sadece savunma yapmak için konuştular. Karar 15 dakikada okundu. Cinayetten aklandılar ama anayasal düzeni değiştirmeye çalışmaktan suçlu bulundular. En üst düzey 4 sanığa 79 ağırlaştırılmış müebbet cezası verilirken, onlara tek bir ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ancak cezaları pratikte aynı. Hayatlarının geri kalanını parmaklıklar ardında geçirecekler."

Times Kalın'ın son birkaç yılda yaşadığı zorlukların, "Türk hükümeti ve neredeyse tamamı Erdoğan'a sadık olan medya tarafından köpürtülen halktaki öfkeyle" daha da büyüdüğünü söylüyor.

Askeri öğrencilerin yakınları

Askeri öğrencilerin yakınları, çocuklarının emir komuta zincirinde emirleri takip ettiğini, bir darbe girişimi yaşandığından haberdar dahi olmadıklarını söylüyordu.

Gazete, 20 bini ordu mensubu yaklaşık 300 bin kişinin tutuklandığını ve bunların 100 bininin hapiste yargılanmayı beklediğini kaydediyor.

Times "darbe girişiminin yıldönümünün, Erdoğan'ın Türkiye'nin düşmanlarıyla mücadeleye devam etme vaadinde bulunduğu büyük etkinliklerle anıldığını" belirtirken, "özellikle yargının darbe girişimi sonrasındaki kovuşturmalarda büyük darbe aldığını, mensuplarının üçte birini kaybettiğini ve Erdoğan'ın düzenli olarak mahkemeler üzerinde güç gösterisinde bulunduğunu" kaydediyor.

Times, TSK'daki tutuklamaların ve görevden almaların, çok az kişinin olanlara karşı çıkmaya ya da ağa yakalananlara sempati göstermeye niyetli olduğunu kaydediyor.

Darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ndeki eğitimi henüz başlamadığı için tutuklanmaktan kurtulan bir başka Hava Harp Akademisi öğrencisi ise "Hapisteki iki arkadaşımı ziyaret ettim. Riskli olduğunu biliyordum ama aldırmadım. Kimseye söylemedim çünkü kötü bir tepki alacağımı biliyordum" diyor.

Gazete, Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu dönemine dayanan bir darbeler tarihi olduğunu vurgularken, aynı zamanda darbe girişimlerine sert tepkiler tarihi de olduğunu söylüyor ve 1826'da 2.Mahmut'un isyan eden Yeniçerileri dağıttını ve İstanbul'daki tüm mezar taşlarını kırdırdığını söylüyor.

"Bir buçuk asır sonra, 1980'de Türkiye'yi üç yıl yöneten cunta binlerce Kürt, solcu ve İslamcıyı hapsedip, işkence yaptı" diyen Times, "1997'de ordunun "Türkiye'nin ilk İslamcı Başbakanı ve Erdoğan'ın siyasi akıl hocası Necmettin Erbakan'ı da devre dışı bıraktığını" belirtiyor.

Times, Erdoğan'ın 2003'te iktidara geldiğinde, askeri nüfuza son vermeyi vaat ettiğini söylüyor ve "Hiç şüphesiz bunu başardı. Gülen takipçilerinin sızdığı yargının gerçekleştirdiği soruşturma dalgalarıyla generalleri dizginledi ve 2016'daki darbe girişiminden sonra ordudaki emir-komuta zincirini kontrolü altına aldı" diyor.

Haber şöyle sona eriyor;

Çok az Türk, darbenin başarılı olmasını isterdi, tepkiyse daha önceki isyanlardan sonra gelenler kadar derin ve bölücü oldu. Ana muhalefet partisinin lideri Kemal Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın intikamını 'sivil darbe' diye niteledi. Hüküm giyen askeri öğrenciler büyük ihtimalle yıllar alacak bir temyiz sürecini başlatmaya hazırlanıyor. Aileler ise iyimser olmadıklarını söylüyor. Hapsedilen askeri öğrencilerden biri Mefaret Soylu'nun 29 yaşındaki oğlu Ali. "Adalet sistemine değil, yargıcın merhametine bağlı olacak. Siyasetle hiç ilgilenmedim. Bunun benim ya da özellikle oğlumun başına geleceğini hiç düşünmedim. Bununla adaletsizliği gördük. Ve orada her gün ağlayan daha çok sayıda insan olduğunu biliyorum' diyor"

BBC TÜRKÇE