TIP ÖĞRENCİSİ KARDEŞİ TOPLAMA KAMPINDA

Türkiye’de yaşayan Doğu Türkistanlılar, Çin’in sistematik baskı ve asimilasyon politikalarına karşı ses vermeye ve akrabaları ve yakınları hakkında tanıklık vermeye devam ediyor.

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinde doktora öğrencisi olan Tursuncan Ablet, Doğu Türkistan’ın Aksu kentinin Kuça ilçesinde dünyaya geldi ve burada lisans eğitimini tamamladı. Yüksek lisans eğitimi için Türkiye’ye gelen Ablet, 2018 yılının yaz aylarında Tıp Fakültesi öğrencisi kardeşi Aygül Ablet’in toplama kamplarına alındığını öğrendi. Haberi almasının ardından Twitter üzerinden sesini duyurmaya çalışan Tursuncan Ablet, dünya üzerindeki pek çok Doğu Türkistanlı gibi Çin yönetiminden kız kardeşi, ailesi ve akrabalarının akıbeti hakkında bilgi talep ediyor.

Kırım Haber Ajansı, Türkiye’de ve dünyada Çin yönetiminin işlediği insan hakları ihlallerine karşı ses yükseltmek ve konuyu kamuoyunun gündeminde tutmak adına Türkiye’de yaşayan Uygur Türkü Tursuncan Ablet ile özel bir röportaj gerçekleştirdi.

“ÇİN’İN TOPLAMA KAMPLARI 21. YÜZYILDA İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN BİR SUÇTUR”

Doğu Türkistan’da Tıp Fakültesi öğrencisi kız kardeşi Aygül Ablet’in toplama kampında olduğunu öğrenen Tursuncan Ablet, Çin yönetimine açık çağrı yaptı:

“Şu ana kadar ailemden haberini alabildiğim tek kişi kız kardeşim Aygül Ablet’tir. O şu anda, toplama kampında tutuluyor. Çin’in toplama kampları, 21. yüzyılda insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Çin’in bu toplama kamplarını kapatmasını ve kız kardeşimi ve haksız bir şekilde kamplara alınan tüm Uygur Türklerini bir an önce serbest bırakmasını talep ediyorum.”

“KARDEŞİM HAYATINI ÇOCUKLARA ADAMIŞ BİRİSİYDİ”

Uygur Türkü Tursuncan Ablet, Mayıs 2017’de kendisini Çin polislerinin ailesiyle ilgili tehditlerinden sonra, Doğu Türkistan’da bulunan annesi ve babası ile iletişiminin kesildiğini bildirdi. Şubat 2018’de ise Urumçi’de okuyan kız kardeşiyle iletişiminin kesildiğini belirtti. Kız kardeşine ilişkin bilgileri, Kırım Haber Ajansı ile paylaşan Tursuncan Ablet, şu ifadeleri kullanıyor:

“Kız kardeşim Aygül Ablet, 12 Ocak 1992 yılında Doğu Türkistan’ın Kuca şehrinde doğmuştur. İlk okul, ortaokul ve liseyi tamamladıktan sonra 2013-2017 yılları arasında Urumçi şehrinde bulunan Sincan (Doğu Türkistan) Tıp Fakültesinde klinik tıp alanında lisans eğitimini almıştır. 2017-2018 arasında aynı üniversitenin pediatri alanında yüksek lisans eğitimi almıştır. 2018 yılının yaz aylarında Çin’in Doğu Türkistan’da kurulan ceza kamplarına alınmıştır. Anadili olan Uygur Türkçesine hakim olmakla birlikte ileri seviyede Çince ve İngilizce bilmektedir ve bölgenin en başarılı üniversitesinde okumaktadır. Çin hükumetinin iddia ettiği gibi herhangi bir ‘eğitime’ ihtiyacı yoktur. Benim kardeşimin tek ideali, doktor olup hayatını çocuklara adamaktı. Onun herhangi bir suçu yoktur. Kamplara atılması Çin’in yasa dışı bir uygulaması ve işlediği insan hakları ihlallerinden birisidir.”

“ÇİN HÜKUMETİ YETKİLİLERİNE BAŞVURULARIM CEVAPSIZ KALDI”

Ablet, kız kardeşinin haberini aldıktan sonra, 26 Aralık 2019 tarihinden itibaren sosyal medyadan sesini duyurmaya çalıştığını ifade ediyor. Ablet, “Çin’in Ankara Büyükelçiliği, kız kardeşimin okuduğu Sincan Üniversitesi Rektörlüğü gibi kurumlara kardeşimin akıbetine dair taleplerimi ilettim ancak hiçbirinden cevap alamadım” ifadeleri ile taleplerinin karşılıksız kaldığını belirtiyor.

Ablet, kız kardeşiyle ilgili bilgilere ulaşmasının ardından, Çin polisleri ile iletişime geçtiğini ancak hiçbir gelişme kaydedemediğini vurguluyor. Kardeşinin Doğu Türkistan’daki okulu ile de iletişime geçen Ablet, bununla ilgili de herhangi bir ilerleme olmadığını ifade etti. Ablet, son olarak 10 Ekim 2019’da Çin’in Ankara Büyükelçiliğine telefonla ve mail yoluyla ulaşmaya çalıştığını ve o günden bu güne kadar ne kardeşi ne de ailesinin durumuna ilişkin bir geri dönüş yapılmadığını kaydediyor.

TBMM İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU BAŞKANI HAKAN ÇAVUŞOĞLU İLE GÖRÜŞME

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu ile 8 Ocak 2020 tarihinde görüşen Uygur heyetin içinde yer alan Sosyoloji Doktora öğrencisi Tursuncan Ablet, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu ile görüşmelerinin hayli önemli olduğunu belirtti. Ablet, söz konusu görüşmede, Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerinin gündeme getirilmesi yönünde konuşmaların ele alındığını ifade etti.

Ablet, Çin hükumetinin Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri hakkında, “Çin anayasasının 37. maddesinde Çin vatandaşlarının kişisel özgürlüğüne dokunulmaz diye belirtiliyor. Ancak, buna rağmen Çin hükumetinin kız kardeşimi ve milyonlarca Uygur Türkünü kamplara alması bir insanlık suçudur.” ifadelerini kullandı.

“AİLEME KAVUŞANA KADAR MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİM”

Çin yönetimine seslenen Doğu Türkistanlı Ablet, “Uygurlara yönelik yaptığınız insan hakları ihlallerini hemen durdurmanızı talep ediyorum. Kız kardeşim Aygül Ablet’i ceza kampından çıkarmanızı, serbest bırakmanızı ve ailemle olan iletişimimi sağlamanızı istiyorum. Babam annem ve kız kardeşimin seyahat özgürlüğünü kısıtlamamanızı, onların Türkiye’ye gelip benimle görüşmesine engel olmamanızı talep ediyorum.” dedi.

Tursuncan Ablet, ailesine ulaşma noktasında da kararlı bir şekilde çabalarını sürdürüyor. Ablet, bu konuya ilişkin, “Aileme kavuşanan kadar mücadeleye devam edeceğim. Gerekirse ailemin başına gelen bu facialara neden olan sorumluları uluslararası mahkemeye şikayet edeceğim” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Doğu Türkistan konusunun bir insanlık meselesi olduğunun altınız çizerek; Türkiye ve Türk dünyası başta olmak üzere dünyanın bu konuda hassasiyet göstermesi ve Çin’in işlediği insan hakları ihlallerine ses çıkarması gerektiğini vurguladı.

qha.com.tr