Toplumun yüzde 72’si boşanma nedeni olarak görüyor
Türkiye’de kadınların yaşadığı en büyük sorunun bu yıl da şiddet olduğunu ortaya koydu
Kadir Has Üniversitesi’nin 23 ilde gerçekleştirdiği araştırma, Türkiye’de kadınların yaşadığı en büyük sorunun bu yıl da şiddet olduğunu ortaya koydu
Kadir Has Üniversitesi’nin 23 ilde gerçekleştirdiği araştırma, Türkiye’de kadınların yaşadığı en büyük sorunun bu yıl da şiddet olduğunu ortaya koydu. “Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2019 yılı sonuçlarına göre, toplumun yüzde 72’si aile içi şiddetin boşanmak için tek başına yeterli bir sebep olduğu konusunda hemfikir. Araştırma, eğitim düzeyi yükseldikçe erkeklerin ev işlerine ve çocukların bakımına katkısının da arttığını gösteriyor.
Kadınların yüzde 64’ü, erkeklerin yüzde 56’sının şiddeti yaşanan sorunların başına koyduğu araştırmada, kadınların ikinci sırada gördüğü sorun işsizlik olurken, üçüncü sırada da kadın erkek eşitsizliği yer alıyor.
Araştırmanın diğer sonuçlarından bazıları şöyle:
-
Yıllara göre kadınların genel hayat memnuniyeti azalıyor. “Genel Hayat Memnuniyeti” 2017’de 10 puan üzerinden 7.74 iken, 2019’da 7.23 puana düşmüş.
-
Kadınların eşleriyle ilişkisinden duyduğu memnuniyet de azalıyor. Bu oran 2017’de 10 üzerinden 8.84 puan iken 2019’da 8.68 olmuş.
-
Son 3 yıl geneline bakıldığında erkeklerin yüzde 92’si “eşime güvenirim” derken aynı ifadeyi benimseyen kadınların oranı yüzde 86.
FEMİNİZM BİLİNİYOR
- Araştırmaya katılanların yüzde 72’si aile içi şiddetin boşanmak için yeterli bir sebep olduğunu söylemiş.
- Kadınların yüzde 57’si feminizm ifadesini daha önceden duymuş. Kadınlar arasında feministlere karşı olumsuz tutumlarda da son 5 yıla bakıldığında azalma eğilimi var. Erkeklerin feminizm ifadesini duyma oranı ise yüzde 59 ile kadınlardan fazla.
- Araştırmada, geçen yıllara göre, kadın ve erkeklerin eşit şartlarda hayata katılımı konusunda tutumların daha olumlu olduğu görünüyor. Eğitim düzeyi ve yaş ile anlamlı bir ilişkisi olan bu tutumda, gençlerin yaşlılara göre kadın-erkek ilişkilerine daha eşitlikçi baktıkları ortaya çıkıyor. Ayrıca eğitim seviyesi yükseldikçe bireylerin toplumsal cinsiyet konularında daha eşitlikçi tutumlar sergilediği görülüyor.
Figen Atalay / CUMHURİYET