Trump: Adil Hükümdar Hz. Süleyman’ın Makamına Ulaşabilir mi?

YUSUF İNAN YAZDI...

Adaletin Evrensel Arayışı: İnsanlığa İlham Verecek Bir Model Gerek

Dünya, bugün tarih boyunca süregelen zulmün ve adaletsizliğin gölgesinde kalmaya devam ediyor. Filistin’den Suriye’ye, Gazze’den İsrail’e kadar yaşanan insanlık dramları, bir kez daha insanoğlunun adalet ve huzur arayışını gün yüzüne çıkarıyor. İnsanlığın ortak mirası olan hak, adalet ve merhamet gibi değerler, yerini acımasızlık, güç mücadelesi ve adaletsizlikle dolu sistemlere bırakmış durumda. Peki, bu tabloyu tersine çevirecek bir model mümkün mü?

İnsanın İnsana Zulmü: Tarihin Tekrarlayan Yaraları

Beşar Esad'ın ülkeden kaçışı ve arkasında bıraktığı cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamalar, zalimlerin karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne serdi. Mazlumların feryadı ve zalimlerin gaddarlığı arasında sıkışıp kalan insanlık, adaletin ne anlama geldiğini yeniden sorgulamak zorunda kalıyor. Adalet sadece bir cezalandırma aracı mı, yoksa toplumsal düzenin temel taşı mı?

Kur’an-ı Kerim, zulmün karşılıksız kalmayacağını ve ilahi adaletin er ya da geç tecelli edeceğini vurguluyor. Ancak bu adalet, yalnızca uhrevi bir kavram mı olmalı, yoksa yeryüzünde bir model olarak hayata geçirilmesi mümkün mü?

Batı’dan Yükselen Umut: İslam Batı’dan mı Doğuyor?

Müslüman ülkelerdeki savaş, yoksulluk ve kaos ortamı, insanların yaşam kalitesini düşürürken, Hristiyan dünyası görece bir huzur ve refah içinde yaşamaya devam ediyor. Müslümanların, Müslüman devlet başkanlarının zulmünden kaçıp Batı ülkelerine sığınması, adaletin ve huzurun yeni adresi olarak Batı’yı işaret ediyor.

Bu durum, İslam felsefesinin özündeki adalet ve merhamet sisteminin bugün en iyi uygulamalarını Batı dünyasında mı bulduğumuz sorusunu gündeme getiriyor. Batı’nın hoşgörü, insan hakları ve sosyal adalet anlayışı, Müslüman dünyasının özlemini çektiği bir model olabilir mi?

Adalet ve Mutluluk: İnsanlığın Gerçek İhtiyacı

Kur’an’ın adalet terazisi, insanın fıtratına uygun bir düzenin kurulmasını emreder. Ancak bu düzen, sadece dini öğretilere bağlı kalmadan, evrensel bir humanist felsefe ile desteklenmelidir. İnsanlık, zulme karşı dik durabilecek, mazlumları koruyacak ve herkesin hakkını eşit bir şekilde savunacak bir adalet sistemine ihtiyaç duyuyor.

Humanist felsefenin temel ilkeleri olan eşitlik, özgürlük ve insan hakları, bu modelin temel taşlarını oluşturabilir. Bu bağlamda, adil bir yöneticinin kimliği ve inancı değil, adalet dağıtma kabiliyeti önemlidir.

Trump ve Yeni Bir Barış Umudu

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın savaşları sonlandırma vaadi ve Suriye’deki savaşın hararetinin azalması, küresel barışa dair umutları artırdı. Eğer Trump, gerçekten dünyayı bir barış ve hoşgörü iklimine taşıyabilirse, Hz. Süleyman’ın adil yönetim makamına oturur ve benzer bir rol oynayabilir. Ancak bu süreç, sadece bir liderin değil, tüm insanlığın katkısı ile şekillenecektir.

Yeni Bir Model: İnsanlık İçin Evrensel Adalet

İnsanlığın ihtiyaç duyduğu model, sadece bir dinin ya da bir kültürün tekelinde olmamalıdır. Adalet, merhamet ve hoşgörüye dayalı bir yönetim sistemi, din, dil ve ırk ayrımı gözetmeksizin tüm insanlığın ortak paydası olmalıdır.

Bu model, sadece İslam dünyasına değil, Batı’ya da ilham verebilir. İnsanlık, artık ayrımcılığın, zulmün ve savaşların olmadığı bir dünya düzeni için bir araya gelmeli. Adaletin, herkesin hakkını gözettiği ve huzur dolu bir toplumun teminatı olduğu bir dünya, hayal değil.

Sonuç: İnsanlığın Ortak Hayali
Adalet, yalnızca bir hedef değil, insanlık için bir ihtiyaçtır. Dünyanın her köşesinde adaletin ve merhametin yankı bulduğu bir sistem, insanlığın özlemini çektiği gerçek mutluluğu getirebilir. Bu, sadece liderlerin değil, her bireyin adalet anlayışını ve insan sevgisini büyüterek başarabileceği bir hayaldir.

YUSUF İNAN / YURTTA SULH CİHANDA SULH

Twitter : @Yusufinan2023
Instagram : yusufinan2023
Instagram : fondinan2016
Email : gundem@sehitlerolmez.com
Website : www.sehitlerolmez.com