O yaparsa biz de diplomasideki mütekabiliyet ilkesini uygulayarak Amerika’ya aynısını yapacakmışız; dışişleri bakanlığı sözcüsü biraz önce bu yolda açıklama yaptı.

Eğer ABD, Kongre’den önümüzdeki hafta çıkması beklenen, bu arada Trump’ın da  önalmak için aynısını başkanlık kararnamesi olarak hazırlatıp altına imzasını da attığı ama şimdilik bekletmeyi tercih ettiği mali yaptırımlar hayata geçerse, bizim buna karşı ilan edeceğimiz yaptırımların etkisi bakalım ne olacak?

Amerikan Kongre’sine sunmak üzere hazırlanmış, Trump’ın da imzasını atıp beklettiği yaptırım listesinde neler olduğunu eminim çoğunuz biliyorsunuzdur. Karar tasarısı aynen geçerse, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 13 Kasım günü Beyaz Saray’da Trump’la buluşma randevusu bile yaptırımlar yüzünden tehlikeye girebilir.

Gözü dönmüş bu adamların…

Trump’ın “Geçmişte de yapmıştım” dediği ilan edilmemiş yaptırımlar döneminde TL karşısında doların değeri başını alıp gitmişti…

Ne zaman olmuştu bu?

Zamanını açıklayan, “Rahip Brunson’u cezaevinde tutuyorlardı, onun serbest bırakılmasını sağlamak için yapmıştım” bilgisini veren de yine Trump…

O günlerde, “Doları ısıtan ve TL’nin değerini kaybedip paramızın pula dönmesini sağlayan bir parmak var” deniliyor ve ‘dış güçler’ suçlanıyordu ya; neredeyse iki yıl aradan sonra o tespitin doğru olduğunu Trump’ın kendi ağzından çıkan itirafı ile öğreniyoruz… Trump, “Kendilerine aktardığım kırmızı çizgiyi çiğnerlerse şimdi de Türk ekonomisini yok ederim” de diyor.

Biraz önce CNN izliyordum, baktım, dışişleri bakanları Mike Pompeo da “Yaparız, ederiz, ekonomilerini bitiririz” deyip duruyor.

[Bana kalırsa Trump’ın bu böbürlenmesi fazla abartılı; TL’nin değerinin düşmesinde Trump’ın o zamanki Twitlerinin etkisi ihmal edilebilecek kadar az.]

Umarım, adamların bu gözü dönmüşlüğünü hesaba katmışızdır; “Biz de ABD’ye karşı yaptırım uygulayacağız” açıklamasının akla getirdiği türden tedbirler dışında da hazırlıklarımız vardır…

Brunson “Gördüğüm rüya gerçekleşti” diyor

ABD başkanının Suriye’ye ‘Barış Pınarı operasyonu’ başladığı sırada tehdit olarak ismini sıkça kullandığı rahip Andrew Brunson da boş durmuyor, o da kendisine mikrofon uzatan televizyon kanallarına “Ben bugünlerde gerçekleşen gelişmeyi cezaevinde yatarken rüyamda görmüştüm” açıklamasını yapıyor.

Rüyayı 2016 yılının Aralık ayında görmüş…

“Gece rüyamda Türkiye, İran ve Rusya’nın karanlık bir ittifakta buluştuklarını görmüştüm” diye anlatıyor rüyasını… Sırılsıklam terlemiş ve nefes alamaz hale geldiğini fark etmiş uyandığında. İlk görüşmelerinde eşi Norine’e “Rüyam gerçekleşmeden önce beni buradan kurtarmalısın” demiş. 

Anlattığı kişiler rüyasının gerçek olabileceğine inanmamışlar. Türkiye ile İran’ın ve Türkiye ile Rusya’nın pek çok konuda birbirlerine ters konuşlandığını, politikaları arasında çelişkiler bulunduğunu söylemişler. Rüyayı aktardığı kişilerden iki Amerikalı diplomat da, “Türkiye’nin çıkarı Batı ittifakı içerisinde bulunmasında, bu olamaz” tepkisini vermişler.

O şimdi “Rüyam gerçek çıktı” demekte…

Yakında Trump ile Brunson’un aynı kare içerisinde dünya medyasına fotoğraf verdiklerini görebiliriz gibime geliyor.

Beklentimin sebebi, Brunson’un, 20 yıla yakın bir süre bulunduğu ve son iki yılını hapiste geçirdiği ülkemizde yaşadıklarını, ‘Tanrı’nın Rehini: Çile, Hapis ve Sabır Merkezli Gerçek Bir Hikaye’ (God’s Hostage: A True Story of Persecution, Imprisonment and Perseverance) adı verilen bir kitapta anlatıyor olması.

Kitap tam şu günlerde piyasaya çıkmakta.

Yayınevi kitabın kapağında rahip Brunson’un elinde küçük bir ıstavroz bulunan fotoğrafını kullanmış…

Yeni kitap çıkınca yazarları çok satışını sağlamak için televizyon kanalları arasında dolaşırlar. Brunson’un kitabının tanıtımı için şimdikinden uygun bir zaman herhalde olamazdı. Rüyayı da zaten bu yüzden şimdi herkesle paylaşıyor. 

Daha ötesini de.

Rahibin başka bir rüyası daha var

Trump‘ın en sevdiği TV kanalı olan Fox-TV’ye çıkıp kitabını tanıtan rahip Brunson’a göre, şu sıralarda meydana gelenler ülkede daha önce hiç yaşanmamış bir kendini sorgulamaya yol açacak ve insanları hıristiyanlaştırmak için misyonerlerin işi kolaylaşacak. “Görüyorsunuz bu olacak” diyor Brunson…

Türkiye, sınırının karşısında yer alan terör unsurlarını temizleme amaçlı bir askeri operasyon yürütüyor, ama görüyorsunuz, ülkenin karşısına, rahip Brunson gibi, kendisiyle hesabı olan kim varsa hepsi diziliyor.

Vaktiyle Haluk Şahin “Türk olmak kolay değil” adını taşıyan bir kitap yazmıştı; gerçekten de öyle…

Gerçi işimizi çoğu kere kendimiz zorlaştırıyoruz.

FEHMİ KORU