Trump neden üç günde birbiriyle çelişkili dört Suriye açıklaması yaptı?
Kafaları karıştıran açıklamalar, Salı günü de devam etti.
Barış Pınarı harekâtı - Trump neden üç günde birbiriyle çelişkili dört Suriye açıklaması yaptı?
Pazar gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesi sonrası ABD askerlerinin Suriye'nin kuzeyinden çekileceğini açıklayan ABD Başkanı Donald Trump, açıklamanın üzerinden henüz 24 saat geçmeden birbiriyle çelişen mesajlar verdi.
Kafaları karıştıran açıklamalar, Salı günü de devam etti.
Trump'ın çelişkili açıklamalarının arkasında yatan sebep, ilk aşamada verdiği karara gelen tepkiler ve yıllardır Suriye'deki savaşta aktif rol oynayan CIA, Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Dışişleri Bakanlığı gibi kurumların karara destek vermemesi olarak yorumlanıyor.
Pazar gecesinden itibaren yaşanan gelişmeleri ve Washington'ın yön değiştiren açıklamalarını derledik:
6 Ekim Pazar
6 Ekim Pazar akşamı, Trump ve Erdoğan bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Görüşmenin ardından Türkiye tarafından yapılan açıklamada Erdoğan'ın "PKK-YPG kaynaklı terör tehdidinin ortadan kaldırılması ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönüşünü sağlayacak koşulların oluşturulması için güvenli bölgenin şart olduğunu ifade ettiği" ve "bölgede bir daha DAEŞ kaynaklı sorun yaşanmaması için her türlü tedbiri alacağını söylediği" yer aldı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada da, "Türkiye yakında kuzey Suriye'ye uzun zamandır planladığı operasyon için harekete geçecek. ABD Silahlı Kuvvetler, bu operasyonu desteklemeyecek ya da dâhil olmayacak, Amerikan güçleri bu bölgede daha fazla yer almayacak" denildi.
"Türkiye'nin son iki yılda ele geçirilen bölgedeki tüm IŞİD savaşçılarından sorumlu olacağı" da açıklamada belirtildi.
İlk açıklamalardan anlaşılan, Ankara ile Washington'ın Türkiye'nin planladığı askeri operasyon üzerinde uzlaşıya vardığı, iki ülke askerinin karşı karşıya gelmemesi için ABD askerinin, Türkiye ile uzlaştığı belirli bir bölgeden çekileceği ve bunun karşılığında Türkiye'nin, bölgedeki hapishanelerde tutulan IŞİD savaşçıları ve kamplarda tutulan IŞİD ailelerinden sorumlu olacağıydı.
Ankara'da iktidar tarafından "başarı" olarak yorumlanan bu uzlaşı, ABD'de sert tepkiyle karşılaştı.
7 Ekim Pazartesi
"Bu sonsuz savaştan çekilme vaktimiz geldi"
Erdoğan, Sırbistan ziyareti öncesi havalimanında yaptığı açıklamada "Sayın Başkan'ın [Trump] belirttiği gibi bölgede çekilme olayı başlamış vaziyette" dedi.
ABD basınına konuşan bir Pentagon yetkilisi de, çekilmenin başladığını duyurdu.
Türk yetkililer, gazetecilere, ABD askerinin çekilmesi bittikten sonra operasyonun başlayacağı bilgisini verdi.
Bu aşamaya kadar çekilmenin hangi bölgede gerçekleşeceği, ne zaman biteceği ve Suriye'nin güneyinde yine YPG kontrolündeki bölgelere çekilen ABD askerlerinin sayısıyla ilgili net bir bilgi yoktu.
Erdoğan'ın açıklamasından birkaç saat sonra, ABD'de henüz sabah saatleriyken, Trump birkaç tweet atarak ülkesinin Suriye'de IŞİD ile savaşmak için gerekenden daha uzun süre kaldığını duyurdu. IŞİD'in yüzde 100 sona erdiğini söyleyen Trump, bundan sonra orada tutuklu olan IŞİD savaşçılarıyla Avrupa, Türkiye, Rusya, İran ve Irak'ın ilgilenmesi gerekeceğini söyledi:
"Kürtler bizimle birlikte savaştı ama onlara çok büyük paralar ve silahlar gönderildi. Türkiye'yle on yıllardır savaşıyorlar, 3 yıldır bu savaşı durduruyorum ama artık bu saçma sonsuz savaştan çekilme vaktimiz geldi."
@realDonaldTrump tarafından yapılan numaralı Twitter paylaşımını geçin
Donald J. Trump✔@realDonaldTrump
The United States was supposed to be in Syria for 30 days, that was many years ago. We stayed and got deeper and deeper into battle with no aim in sight. When I arrived in Washington, ISIS was running rampant in the area. We quickly defeated 100% of the ISIS Caliphate,.....
33,3 B kişi bunun hakkında konuşuyor
@realDonaldTrump tarafından yapılan numaralı Twitter paylaşımının sonu
Cumhuriyetçi Senatörler ve bakanlıklardan tepki
Pazartesi günü, Beyaz Saray açıklaması ve Trump'ın kararına Washington içinden tepkiler gelmeye başladı.
Wall Street Journal, Washington Post ve New York Times gibi gazeteler başta olmak üzere ABD basını, kararın Trump'la Erdoğan'ın telefon görüşmesinde "danışılmadan ve hızlıca" alındığını, ABD Başkanı'nın Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı'ndaki üst düzey yetkililerden gelen tavsiyelere uymadığını yazdı.
ABD gazetelerine konuşan yetkililer, "askerlerin bölgeden çekilmesine ve Kürt müttefiklerinin belirsiz bir kadere terk edilmesine dair derin kuşkularının olduğunu" söyledi.
ABD'de Beyaz Saray, ordu, dışişleri ve istihbarattan üst düzey yetkililerin bir hafta önce bir araya gelerek Türkiye'nin operasyonunu engelleme konusunda fikir birliğine vardığı bilgisi de ABD basınında yer aldı.
İlerleyen saatlerde bu kuşkular yüksek sesle dile getirilmeye başladı.
Üstelik sert eleştirileri yapanlar arasında Trump'ın birçok kararını son yıllarda desteklemiş olan Cumhuriyetçi Senatörler de vardı.
Cumhuriyetçilerin Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell, "Aceleyle yapılan bir geri çekilmenin Rusya, İran, Beşar Esad ve IŞİD'e yarayacağını" savundu.
Trump'ın destekçilerinden Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, "Kuzeydoğu Suriye'ye tek bir adım attıkları takdirde, Türkiye'ye yaptırım uygulamak için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu benim Türkiye'yle ilişkilerimi koparacaktır. Sanırım tüm Kongre aynı şekilde düşünüyor." diyerek yaptırım uyarısı yaptı.
Trump'ın "öngörüsüz ve sorumsuz" bir şekilde bu kararı aldığını savunan Graham, uygulamanın basına yansıdığı şekliyle olması halinde "felakete mahkum" olduğunu belirtti.
Trump'ın seçildikten sonra yaptığı ilk atamalardan biri olan ancak kısa bir süre önce istifa eden ABD'nin eski BM Büyükelçisi Nikki Haley de kararı eleştiren isimlerden biri oldu.
Haley, #TurkeyIsNotOurFriend (Türkiye dostumuz değil) etiketiyle birlikte paylaştığı Twitter mesajında, "Eğer arkamızı kollamalarını istiyorsak, her zaman müttefiklerimizi desteklememiz gerekir. Kürtler, Suriye'de IŞİD'e karşı başarılı mücadelemizde kilit rol oynadı. Onları ölüme terk etmek büyük bir hata" dedi.
ABD Temsilciler Meclisi'nin Demokrat üyelerinden Ruben Gallego, "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine girmesine izin vermek Orta Doğu'da istikrarı en fazla bozabilecek adımlardan biridir. Kürtler bir daha asla Amerika'ya güvenmeyecek. Kendilerini korumak için yeni müttefikler arayacaklar" dedi.
"Tüm askerleri Suriye'den çekme emri almadık"
Bu tepkilerin ardından Trump, Türkiye'nin operasyon yapacağı bölgeden çekilmesi kararına ilişkin "zaten çok az askerimiz var, onların zarar görmesini istemiyorum" açıklaması yaptı. Washington'da bunun "Suriye'den çekilme" anlamına gelmediği vurgulandı.
Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri ise, arka arkaya gazetecilerle bir araya gelerek Trump'ın Türkiye'nin operasyonuna destek vermeyeceği bilgisini aktardı.
Öğleden sonra gazetecilerle bir araya gelen bir dışişleri yetkilisi, toplamda 25'ten az sayıda ABD askerinin, çok yakın bir mesafeye çekildiğini söyledi ve "Bu operasyonun çok kötü bir fikir olduğunu düşünüyoruz, bu operasyonun daha fazla güvenlik sağlayacağını düşünmüyoruz" dedi.
Üst düzey yetkili, Trump'ın Erdoğan'la yaptığı telefon görüşmesinde, olası bir operasyonu desteklemeyeceğini açıkça söylediğini belirtti.
Kısa bir süre sonra bu kez bir Beyaz Saray yetkilisi, konferans araması yöntemiyle sorularını yanıtladığı gazetecilere "Türk ordusunun uzun süredir operasyon yapmayı planladığı bölgede tampon olarak görev yapan 50 ile 100 arasında askeri, ateş hattında kalmamaları için geri çektik. Tüm askerleri Suriye'den çekme emri almadık. Başkan, Türkiye'nin bölgeyi işgal edeceğini öğrendi, orada sadece 50 asker olduğunu duyunca zarar görmemeleri için bu kararı verdi" açıklaması yaptı.
Beyaz Saray yetkilisi, Trump'ın bu kararı vermeden önce Genelkurmay Başkanı'na danıştığını, Pentagon'un hazırlıksız yakalandığı iddialarının doğru olmadığını da savundu.
Türkiye'ye "çizilen çerçeve"yi aşmama uyarısı
Askerlerin Suriye'den tamamen çekilmeyeceği haberlerine rağmen akşam saatlerinde bir tweet atan Trump, kararını "müthiş askeri kabiliyetlerimizi ABD'yi sevmeyen insanlara polislik yapmak için kullandığımız bu saçma ve sonsuz savaşlardan çekilmek üzere seçildim. Bu sonsuz ve saçma savaşlar bitiyor!" yazarak savundu.
Ancak bu Twitter paylaşımından yaklaşık 20 dakika sonra, bu kez "Çizilen çerçeveyi aştığını düşünürsem, Türkiye'nin ekonomisini yerle bir ederim. Daha önce bunu yaptım!" diyerek Türkiye'yi uyardı. Ancak "çizilen çerçeve"nin ne olduğuyla ilgili detay vermedi.
@realDonaldTrump tarafından yapılan 2 numaralı Twitter paylaşımını geçin
Donald J. Trump✔@realDonaldTrump
As I have stated strongly before, and just to reiterate, if Turkey does anything that I, in my great and unmatched wisdom, consider to be off limits, I will totally destroy and obliterate the Economy of Turkey (I’ve done before!). They must, with Europe and others, watch over...
167 B kişi bunun hakkında konuşuyor
@realDonaldTrump tarafından yapılan 2 numaralı Twitter paylaşımının sonu
2018 sonunda Suriye'den çekilme kararını açıklayan Trump, Washington'dan gelen yoğun tepkiler üzerine "Türkiye, Kürtlere saldırırsan ekonomisini mahvederim" tweet'i atmıştı.
Bu kez "Kürtlere saldırmak" ifadelerini kullanmadı zira telefon görüşmesinde Türkiye'nin operasyona başlayacağı ve ABD'nin müdahil olmayacağını iki lider konuşmuştu.
Kamuoyuna duyurulmayan "çerçeve," Trump'ın tweet'inde de detaylandırılmadı.
Bu tweet'ten sonra Trump'ın gazetecilere bilgi veren bir danışmanı, bu ifadelerin Trump'ın operasyona destek vermediğinin kanıtı olduğunu savundu. Başkan'ın Türkiye'ye "yeşil ışık yakmadığını" söyledi.
Ardından da bir Pentagon yetkilisi, ABD'nin kuzey doğu Suriye'nin hava sahasını kontrol ettiğini ve bunun "kısmen bir operasyonu engellemeye yarayacağını" basına sızdırdı. "Kuzey doğu Suriye'deki hava operasyonlarını koordine eden askeri mekanizmadan Türkiye çıkarıldı, artık ABD'den gelen istihbarat ve izleme bilgilerine Türkiye'nin erişimi yok" dedi.
Nihayet akşam saatlerinde Pentagon'dan resmi bir açıklama geldi.
ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jonathan Hoffman, yaptığı açıklamada "ABD'nin Türkiye'nin kuzey Suriye'de planladığı operasyonu onaylamadığını, ABD ordusunun bu operasyonu desteklemeyeceğini" duyurdu. "ABD Başkanı Trump'ın yaptığı gibi Savunma Bakanlığı da Türkiye'ye açıkça böyle bir operasyonu onaylamadığını söyledi" ifadeleri açıklamada yer aldı.
Hoffman, ABD Savunma Bakanı Mark Esper ve Genelkurmay Başkanı Mark Milley'nin Türk mevkidaşlarına, "tek taraflı adımların Türkiye için de risk oluşturacağını söylediğini" belirtti.
Pazartesi geç saatlerde Türkiye'nin IŞİD savaşçılarının sorumluluğunu alacağı bilgisine vurgu yapılmaya başladı.
Trump'ın Japonya-ABD arasında imzalanan ticaret anlaşmaları için kameralar karşısına geçtiği imza töreni sırasında, bir dışişleri yetkilisi gazetecilere, "Ankara eğer bu bölgeye girerse, oradaki IŞİD savaşçılarından Türkiye sorumlu olacak" dedi.
Trump: Çok küçük bir alandan çekiliyorlar, orada sadece 50 askerimiz var
İmza töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, "Neden Kürt müttefikleriniz yerine otoriter bir liderin tarafını tutuyorsunuz?" sorusuna "Kimsenin tarafını tutmuyorum." yanıtını verdi.
Suriye'de ABD askerinin çekildiği bölgenin "çok küçük bir bölge" olduğunu ve sadece 50 askerin çekileceğini açıkladı:
"Bu küçük birimin, 50 kişinin zarar görmesini, ölmesini, insanlarımıza kötü bir şey olmasını istemiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bizim insanlarımıza zarar vermemesini söyledim, eğer bizim halkımızdan birine zarar gelirse, başı büyük derde girer."
"Trump, "Türkiye'ye, bizim insani olarak değerlendirdiğimiz şeylerin dışına çıkarlarsa fazlasıyla zarar görmüş bir ekonominin gazabına uğrayacaklarını söyledim." dedi:
"Avrupa ülkelerine IŞİD'lileri almalarını söyledim. Burada milyarlarca dolardan bahsediyoruz. Onlara 30 gün verdim geri almaları için ama 'hayır' dediler.
"Erdoğan'a, bu senin sorumluluğun olacak dedim. Şu an Türkiye yapması gerekenin dışında bir şey yaparsa onları ekonomik olarak fena halde vururuz. Askerlere gelirsek, bu çok küçük bir alan. Orada sadece 50 askerimiz var. Kötü bir pozisyonda kalmalarını istemiyorum."
Bu kararı alırken kimseye danışıp danışmadığı sorusuna yanıt verirken ise "Herkese danıştım, ben herkese danışıyorum" yanıtını verdi:
"Hatırlarsınız 8 ay önce de benzer bir karar açıklamıştım ve 2 bin askerimizi orada tutup yavaş yavaş çıkardık. Ama IŞİD'in tamamen yenildiğini gördüğümde daha fazla kalmak istemiyorum."
8 Ekim Salı
"Türkiye tek taraflı hareket ediyor, askerlerimizin güvenliğini sağlamak adına çekildik"
Türkiye'nin olası operasyonu ve tutumuyla ilgili "Bazı Kürtler onların doğal düşmanı" ve "baskı altında" diyerek Washington'daki diğer aktörlere göre daha ılımlı bir tavır sergilese de, içeriden gelen tepkileri yumuşatmak için Ankara'ya "sınırları aşmama" uyarılarını yaptı.
Bir gün sonra, konuyla ilgili yeniden tweet atarak kararını savundu.
"Türkiye'nin önemli bir ticaret ortağı ve NATO müttefiki" olduğunu hatırlattı, ancak yine "uyarı" vermekten kaçınmadı. Kürtlere verilen desteğin de devam ettiğini vurguladı:
"Bazı insanlar Türkiye'nin ABD'nin büyük bir ticaret ortağı olduğunu unutuyor… Suriye'den ayrılma sürecinde olabiliriz ama hiçbir şekilde, özel bir halk olan ve müthiş savaşçılar olan Kürtleri terk etmedik. Aynı şekilde NATO ve ticaret ortağı olan Türkiye ile ilişkimiz çok iyi oldu. Türkiye'de büyük bir Kürt nüfus var ve Türkiye; Suriye'nin bu bölgesinde sadece 50 askerimiz varken ve onlar da çekilmişken, yapacağı herhangi bir gönüllü ya da gereksiz savaşın ekonomisini ve çok kırılgan para birimini harap edeceğini anlıyor. Kürtlere maddi destek ve silah yardımı yapıyoruz!"
Aynı gün akşam saatlerinde Pentagon Sözcüsü Jonathan Hoffman, bir açıklama daha yaparak, basına sızdırılan bilgileri resmi ağızdan reddetti. Beyaz Saray ile Pentagon arasında uyum olduğunu söyledi ve Türkiye'nin "tek taraflı hareket ettiğini" ekledi:
"Ne yazık ki Türkiye, tek başına hareket etmeyi tercih etti. Bunun sonucunda da Suriye'nin kuzeyindeki ABD güçlerini, güvenliklerini sağlamak adına Türkiye'nin olası operasyon güzergâhının dışına çıkardık. Şu aşamada Suriye'de bulunan güçlerimizin sayısında herhangi bir değişiklik yapmadık."
Ancak açıklamaların tonundaki bu değişim, Washington'da "çekilmenin Türkiye'ye operasyon için alan açmak" anlamına geldiğini düşünenlerin tepkisini dindirmedi.
Trump, son olarak Çarşamba günü kararını yeniden bir tweet'le savundu ve IŞİD savaşçılarının sorumluluğunu Türkiye'nin üstleneceğinin bir kez daha altını çizdi:
"Çeşitli gruplar arasındaki savaş yüz yıllardır sürüyor. ABD, hiçbir zaman Orta Doğu'da olmamalıydı. 50 askerimizi çıkardık. Türkiye, Avrupa'nın geri almayı reddettiği ve ele geçirilen IŞİD savaşçılarını üstlenmek zorunda. Bu bitmeyen salakça savaşlar, bizim için bitiyor!" dedi.
BBC TÜRKÇE