Trump’ın yaptırım tehditleri, Türkiye-ABD ticari ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Türkiye ile ABD köklü müttefik.

Trump’ın yaptırım tehditleri, Türkiye-ABD ticari ilişkilerini nasıl etkileyecek?


Trump’ın yaptırım tehditlerinin Türkiye-ABD ticari ilişkilerini nasıl etkileyeceği merak konusu

TABA - AmCham Başkan Yardımcısı Süleyman Sanlı: Ticaretin çok farklı bir uzlaştırıcı, barıştırıcı, istihdam sağlayıcı, insanların ihtiyaçlarını gidereceği bir dili vardır. Türkiye ile ABD köklü müttefik. ABD ile girilen ılımlı ticari iklimi etkileyebilecek her türlü faktör bizi endişelendirir.


ABD ile yakalanan ılımlı ticari iklime Suriye operasyonu ve ABD Başkanı Doland Trump’ın açıklamaları gölge düşürmeye başladı.

2019’un temmuz sonunda iki ülke arasındaki ticaret hacmi 11.3 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2016’da iki ülke arasındaki ticaret hacmi 17.5 milyar dolarken geçen yıl bu miktar 20.7 milyar dolara çıktı, bu yıl sonunda ise 24-25 milyar dolar beklentisi var. Geçen ayki G20 Liderler Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump, iki ülkenin ticaret hacmi hedefini 100 milyar dolara çıkararak, karşılıklı ekonomik ilişkilerin çok daha ileriye taşınması yönündeki iradelerini ifade etmişlerdi. Ancak Suriye operasyonu sonrası Türkiye’ye dönük Başkan Trump’ın yaptırım tehdidi ve “Türkiye ekonomisini mahvederim” açıklamalarının gelecekte ticari ilişkileri nasıl etkileyeceği merak konusu oldu.

İKİ KÖKLÜ MÜTTEFİK

Türk Amerikan İş Adamları Derneği - Amerikan Ticaret Odası Türkiye (TABA - AmCham ) Başkan Yardımcısı Süleyman Sanlı “Şu anda sıcağı sıcağına konuşmak doğru olmaz. Söylemlerden çok eylemlere bakmak gerekiyor. Bizim temel amacımız sadece ekonomiyi konuşmak. Türkiye ile ABD arasında köklü bir müttefklik var” dedi. ABD ile girilen ılımlı ticari iklimi etkileyebilecek her türlü faktörün kendilerini endişelendireceğini vurgulayan TABA - AmCham Başkan Yardımcısı Süleyman Sanlı ile Türkiye ABD ticari ilişkilerini konuştuk.

- Suriye operasyonu ile Türkiye ABD ticari ilişkileri nereye evrilir, Trump’ın açıklamaları iki ülke ticaretine darbe olur mu?

Konular şu anda çok sıcak. Bizim temel amacımız sadece ekonomiyi konuşmaktır. Burada söylemlerden çok eyleme bakmak gerekiyor. Türkiye ile ABD köklü birer müttefik. Bu iki ülkenin önünü açacak tek şey ticarettir.

- İki ülke arasındaki ticari ilişkilerden bahsedebilir misiniz, siyasi ilişkiler gerginken nasıl ticaret yapılabilecek?

Dünyada ne kadar siyasi kriz olursa olsun insanlar birbirleriyle muhakkak, iki ülke çarpışırken bile ticaret yapabilmeyi becerebilmişler. Ticaretin çok farklı uzlaştırıcı barıştırıcı, istihdam sağlayıcı,insanların ihtiyaçlarını gidereceği bir dili vardır. ABD ile inişli çıkışlı ilişkilerimiz olağan. Çünkü artık dünya siyah beyaz değil. Eski gibi iki kutuplu dünya da yok. Diplomatların da ticaret erbaplarının da devletlerin de işi zorlaştı. Daha önce 2 boyutlu satranç oynanırken bugün her konuda 5-6 boyutlu oynanıyor. Örneğin Suriye krizinde farklı boyutlarda satranç oynamak zorunda kalıyoruz. Bugün birçok konuda ABD stratejik ortağımız. Stratejik ortaklık demekle ne anlaşılıyor? Her konuda anlaşma atılacak adımda da mutabık kalma gibi algılanıyor. Halbuki böyle değildir, önemli olan anafikirde birlikte hareket etmek.

- Siyası çekişmeler ekonomiyi arka plana itmiyor mu?

Ticaretin farklı bir dili var. Türkiye ile ABD ilişkilerinin çok gerginleştiği dönemde de dış ticaret artış eğilimindeydi.

EKONOMİ BACAĞI GELİŞMEDİ

- Bu süreçte sizi en çok neler endişelendiriyor?

ABD ile girilen ılımlı ticari iklimi etkileyebilecek her türlü faktör bizi endişelendirir.

- Ticaret Bakanı Türkiye ile ABD arasında 75 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olsun demişti ne kadar gerçekçi?

G20 Zirvesinde Başkan Trump bunu 100 milyar dolara çıkardı. Türkiye ölçeğinden baktığınızda sanki sürrealist gibi duruyor bu rakam. Ama ABD’nin ticaret rakamlarına baktığımızda son derece olası. Çünkü 2.6 trilyon dolar ithalat yapan bir ülkeden bahsediyoruz. Bizim oraya yaptığımız ihracat 10 milyar dolar. ABD ile 60 yıla yakın stratejik ortağız, ticaret bacağımız maalesef gelişmiş değil.

ONLAR BİLGİSİZ BİZ İLGİSİZİZ

TABA - AmCham İcra Kurulu Başkanı Erdal Çakıcı da, “ABD keşfedileli yaklaşık 520 küsür yıl oldu, biz hâlâ keşfedemedik. En büyük problem bu; biz iş dünyası olarak ABD’yi tanımıyoruz” dedi. Çakıcı’nın açıklamaları şöyle:

- İş insanları olarak ABD’de hangi konularda zorlanıyorsunuz?

ABD ile yaptığımız ticaret birkaç eyaletle sınırlı. Asıl cazibe keşfedemediğimiz eyaletlerde. Vergisel avantaj çok. Özellikle makine sektöründe iş insanlarının sıkıntısı setifikasyon. Ülkemizin vermiş olduğu TSE belgesini ABD kabul etmiyor. Bu tarzdaki ürünü satabilmeniz için ABD yasalarına uygun sertifika almanız gerekiyor. Biz kurum olarak diyoruz ki bunu birlik halinde yapalım.
ABD’de bazı standartlar var, yatırım yapan bir firmanın minimum 2 yıl dayanması gerekir. İş dünyası olarak Türkiye’de en büyük problemimiz, ileriye dönük planlarımızın olmaması. ABD ise yapılacak yatırımlarda minimum 5-10 yıllık ileriye dönük iş planlarınızın olması gerekiyor. Kötü bir durumda acil çıkış senaryolarınızın olması lazım.

- Derneğinizin kaç üyesi var, neden başarısız oluyor Türk iş insanları?

1283 üyemiz var. 33 yıllık bir derneğiz. İstanbul, Ankara, Adana ve İzmir’de şubelerimiz var. New York, Chicago, Washington, Miami’de temsilciliklerimiz var. ABD’de yatırımların yoğunlaştığı belli bölgeler var mesela otomobil Detriot’ta Türk yatırımcılarımız yatırım için yanlış noktaları tercih edebiliyorlar. Biz ABD’ye yatırım yapacağımız zaman, işimize göre planlama yapmıyoruz, kendi yaşam standartlarımıza göre planlıyoruz. Turistlik olarak gidiyor Miami’ye orada yatırım yapabileceğini de zanediyor.

- ABD’de kaç Türk şirketi ve burada kaç Amerikalı şirket var?

Amerika’da 2 bin civarında Türk şirketi var. Aslında çok daha fazla. Ama ABD’ye gitmiş başarılı olmuş kişiler belli bir süre sonra vatandaşlığa geçiyor. Koç’un Sabancı’nın Borusan’ın yatırımları var. Ama KOBİ’lerin de orta ölçekli yatırımcıların da orada olması lazım. KOBİ’ler ABD’yi tanımak bilgi sahibi olmak zorundalar. Biz bu hizmetlerin hepsini bedelsiz verebiliyoruz. Türkiye’de ise ABD’li 1700 civarında şirket var.

- Ticaretin geliştirilmesi için neler yapılabilir?

Markalaşmamız gerekiyor. ABD toplumunun Türkiye’yi tanıması gerekiyor. Türkiye hakkında hiçbir bilgisi yok. ABD Türkiye hakkında bilgisiz, biz de ilgisiziz. Siz istediğiniz kadar kaliteli ürün yapın toplumda talep görmüyorsa bir anlamı yok.

- Niye ilgisizsiniz peki?

Toplumları birleştirmiyoruz, bunu yapacak olan sivil toplum örgütleri ama bir arada değil. Biz ABD’ye tek bir ülke gözüyle bakıyoruz, 52 farklı eyaletten oluşan bir yapı.

- Yabancılar Türkiye ile ilgili en çok neyi soruyorlar?

Türkiye’yi hiç bilmeyen yatırımcı öncelikle güvenlikle ilgileniyor. Çünkü ABD basınında Türkiye anlatımı maalesef hiç hoş değil. Ama ülkeye gelip birkaç gün geçirdikten sonra güvenilir olduğunu söylüyorlar. İkinci endişeleri şu: Bizim siyasetle ilgili, her şeyin ona bağlı olduğu düşünülüyor. Çünkü kendi ülkesinde siyasetin hareket alanı belirli.

BU YILKİ TİCARET HEDEFİ 24-25 MİLYAR DOLAR

- Bu yıl iki ülke arasındaki ticaret hacmi nereye gelir?

Bu yıl ticaret hacmi artış trendinde. Bu yılki hedef 24-25 milyar dolar.

- Krizle birlikte ABD’ye giden şirket sayısında artış var mı?

Bir eğilim var, iç pazar risklerini aşmak için ihracata yönelmek zorunda zaten üreticilerimiz, en az cirosunun yüzde 50’si ihracat olmak zorundadır.

- TABA - AmCham olarak sizin hedefleriniz gelecekteki porojeleriniz neler?

ABD’de lojistik merkezleri ve organize sanayi bölgeleri konusunda çalışmalarımız devam ediyor. Türk ihracatçısının Amerika pazarında dağıtım kanallarına ulaşmasını sağlamamız şart. Bu büyük bir sorun. Malımızı taşıyacak uluslararası ölçekte globalde çok başarılı bir kargo şirketimiz yok. Ticarette söz sahibi olmak istiyorsak devasa ölçekte hızlı kargo şirketimiz olmalı.

 

Şehriban Kıraç / CUMHURİYET