Tunç Soyer: Ne yapmalı? Nasıl yapmalı?

CHP İzmir’de hep adayını geç açıkladı.

Tunç Soyer: Ne yapmalı? Nasıl yapmalı?




Tunç Soyer: Ne yapmalı? Nasıl yapmalı?

BİROL KESKİN YAZDI

Öyle tarihsel anlar, dönemler gelir ki kişiler ve toplumlar kendine sorar: Ne yapmalı? Sonra bu sorunun aslında kendisinin bir cevap olduğunun farkına varır ve yine sorar: Nasıl yapmalı?

Önce 1862 yılında Nikolay Çernişevski yazdı ve sordu 'Nasıl Yapmalı'yı. Sonra 1902'de Vladimir esinlendi ve yazdı Ne Yapmalıyı. Soru mu yanıt mı sorunsalını çözen Vladimir İlyiç Ulyanov yeni bir toplumun yapı taşlarını döşemeye başlamıştı çoktan.

Sevgili okur, senin de yeni bir sorun karşısında, yeni bir durum karşısında yeni bir başlangıç yapma duygun oluşmuştur, değil mi? Tabii önce yeni bir durum ve yeni bir sorunun olduğunun tespiti gerekli. Bunu tespit etmezsek, bırak tespit etmeyi yok sayarsak eski yol ve yöntemlerle devam ederiz ki, yöntem yanlışı bizi başlangıçta bir milim sapan okun devamında hedefinden kilometrelerce saptığına tanıklık ettirir. Ettirir işte, gözümüzle görürüz, seyrederiz ve o oku geri getiremeyiz, bir de zamanı…


Yeni bir soruya yanıt vereceği düşüncesine yöneltir bizi Ne Yapmalı! Ne yapmalı bir soru mudur, bir yanıt mıdır?

***

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Mart 2024 yerel seçimlerinde yeniden aday olduğunu gazete ve televizyon röportajları ile önce ima etti sonra açıkladı. Adaylığı değil de doğrusu aday adaylığını.

Aslında İstanbul, Ankara ve Aydın başkan adaylarını CHP’nin 7'nci genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu açıklamıştı. Değişimden sonra çiçeği burnunda CHP'nin 8'inci genel başkanı Özgür Özel de aynı açıklamayı yaptı ve İzmir için performans anketine bakacaklarını söyledi.

Anketlere ne kadar güvenilir sorusu bir yana İzmir neden ayrı torbaya kondu sorusu önemli. İzmir “değişim”e destek vermedi diye mi? Sayın Tunç Soyer Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğiyle vefayı, değerbilirliği, adam satmamayı, istikrar içinde değişim ve dönüşümü ortaya koymuş olmadı mı? Sayın Özgür Özel için bu özellikler, özellikle “adam satmama” “dönemin adamı olmama” gibi, “gelen ağam giden paşam” dememe gibi özellikler önemli değil mi? Aslında bu özelliklerle ilk açıklanması gereken Tunç Soyer olmalıydı. Madem öyle Tunç Soyer de bunu fırsata dönüştürmeli ve yeni dönem ve yeni strateji belirleyip halk desteğini, taban desteğini görünür kılmalı.

***

Sevgili başkan Soyer son zamanlarda takip ettiğim kadarıyla medya atağına kalktı. Yazılı ve görsel medya ile görüşlerini, aday adaylığı fikrini anlatmaya çalıştı. Biraz buruk, haksızlığa uğramış psikolojisi de vardı bu açıklamaların içinde. Oysa hiç gerek yoktu. Halk desteğini görünür kılmak, söz, karar, yetki halka diyen biri için hiç de zor olmasa gerekti.

Başkan Soyer’in son zamanlardaki açıklamalarının kısa özeti şöyleydi: “165 projenin 144'ünü hayata geçirdik. Yüzde 87 başarı oranını yakaladık. Söz verdik yaptık. İzmir’in uluslararası arenadaki rolüne inandık. Kenti dünya ile entegre etme çabalarımız devam edecek.”

“İzmir Avrupa ödülü aldı. Bu başarılar İzmir’in dünyadaki prestijini artırdı. İzmir Avrupa gençlik başkenti ilan edilecek!”

“İzmirliler sadece hizmet performansına oy vermezler, aynı zamanda demokrasiye, laikliğe, bağımsızlığa, özgürlüğe oy verirler.”

“İzmir Türkiye’nin lokomotifi.”

“Aday adayı, çünkü geçen yılda mutfağı topladık, şimdi salonda yemek vermek istiyoruz. İzmir’in alt yapı çalışmalarına büyük önem verdik, önümüzdeki dönemde üst yapı çalışmalarına ağırlık verilecek.”

***

Kılıçdaroğlu döneminde CHP Genel Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Muharrem Erkek “Ben hazırım” diyerek Çanakkale Belediye Başkanlığına adaylık başvurusunu açıkladı. İşte böyle. Sayın Soyer de sanki hiç Seferihisar Belediye Başkanlığı yapmamış, sanki hiç İzBB Başkanlığı yapmamış gibi sıfır kilometre aday adaylığı hazırlığı yapıp diğer aday adaylarıyla aynı çizgide koşuya başlayabilir. Böylece daha eşit ve özgür koşuda önceki tecrübeleri ve yaptığı eserleriyle zaten ipi göğüsleyebilir. Zaten her gün yeni bir başlangıç değil mi? Daha köprülerin altından ne sular akar?

CHP İzmir’de hep adayını geç açıkladı. Rahmetli Deniz Baykal kaç kere Aziz Kocaoğlu’nu geç açıkladı. Daha sonra Kemal Kılıçdaroğlu da geç açıkladı. Hatta açıklayacak mı açıklamayacak mı diye epey sancı çekilmişti. Sonunda düğümü rahmetli Azad Fazla çözmüştü. DİSK Ege Bölge Temsilciliği yapan Azad Fazla daha sonra CHP’den belediye meclis üyeliği yaptı. Son dönemde AK Parti meclis grup sözcüsü oldu. AK Partiye geçmeden önce bir meclis çıkışında bana “Seninle özel görüşmek istiyorum, açıklayacaklarım var.” demişti. Demek ki kafasında AK Partiye geçme düşüncesi vardı, benimle paylaşacaktı, belki de hukukçu olduğum için hukuki bir konuyu paylaşacaktı. Bir gün baktık bütün İzmir “Dürüst Başkan” kartonlarıyla donatılmıştı. Kim donattı bilinmiyordu. Aziz Kocaoğlu da şaşırmıştı. Sonra sayın Kocaoğlu’nun adaylığı ilan edildi ve öğrendik ki İzmir’i “Dürüst Başkan” sloganlarıyla donatan ve İzmir’in siyasi yaşamına damga vuran rahmetli Azad Fazla idi.

Sevgili üstadım rahmetli Av. Enis Dinçeroğlu sohbetlerimizde sık sık tekrarlardı: “Efeyi Efe yapan kızanlarıdır.”

***

“Ne yapmalı!?” Aslında soru değil, sorunun cevabı olduğunu öğrendiğim günden beri hep kendime soruyorum. “Bugün ne yapmalı!”

https://www.gazeteyenigun.com.tr/makale/17795894/birol-keskin/tunc-soyer-ne-yapmali-nasil-yapmali

BİROL KESKİN / YENİGÜN