TUNCER KALKAY, TAK-VA'DA RUS İŞGALİ ALTINDAKİ KIRIM'I ANLATTI
Kırım’ın işgalini ve Rusya’nın bölgesel politikalarını anlattı.
Kırım Derneğinin bir önceki dönem Genel Başkanı Tuncer Kalkay, Ankara’da bulunan Tarımsal Kalkınma Vakfında (TAK-VA) 14 Mart 2020 tarihinde, Kırım’ın işgalini ve Rusya’nın bölgesel politikalarını anlattı.
Kalkay, “Kırım’dan Sıcak Denizlere’nin Neresindeyiz” adlı konferansta, Rusya’nın Karadeniz’deki saldırgan politikaları ve Karadeniz’den Akdeniz’e kadar bölgedeki tarihi emellerini ve yaşanan tarihi süreci değerlendirdi.
Tuncer Kalkay, Sovyet Rusya’sının, tehlike olarak gördüğü ve Türkiye’nin yanında yer alabileceğini düşündüğü Türk ve Müslüman halklara 1943 ve 1944 yıllarında büyük sürgün faciaları yaşattığının altını çizerek; 1945 yılında Türkiye’den Kars ve Ardahan’ı talep etmesinin ardından, 1946 yılında Montrö Anlaşması’nın feshedilerek, Boğazlarda hak isteyen notasını bildirmekten geri kalmadığını ifade etti.
Kalkay, sürgün bölgelerinden hiçbir kimseden ya da ülkeden yardım almadan kendi imkanları ile vatanlarına dönebilen Kırım Tatarlarının, verdikleri büyük mücadeleler sonucunda Kırım’a yerleşebildiklerini, dönemin Ukrayna yönetimi tarafından çok büyük engellerle karşılaşmalarına rağmen önemli kazanımlar elde ederek milli ve kültürel müesseselerini de oluşturduklarını ve tekrardan Kırım’da varlıklarını hissettirebilmeyi başardıklarını vurguladı. Kalkay, tüm bu kazanımların 2014 yılında Kırım’ın ikinci defa işgali sonucunda yok edildiğini kaydetti.
“RUSYA, KIRIM TATARLARI İÇİN BİR GELECEK DEĞİL ANCAK BİR FELAKET”
Rusya’nın 2014 yılından itibaren işgal ettiği Kırım’ı, Kırım Tatarları için nasıl bir açık hava hapishanesine dönüştürüldüğünü anlatan Kalkay, Rusya’nın Kırım Tatarları için bir gelecek değil ancak bir felaket olabileceğini belirtti.
Öte yandan, Rusya’nın; Suriye’deki savaşta kullandığı silah ve bombaları 2014 yılında işgal ettiği Kırım’daki limanlardan yüklediği ve Boğazlardan geçirdiği gemilerle getirdiğine açıklık getiren Kalkay, Kırım’ın Akyar (Sivastopol) limanlarında bulunan Karadeniz’deki etkin donanmasının ardından, Akdeniz’de etkinlik sağlamak üzere Suriye’nin Tartus Limanı’ndaki donanmasına değinerek sürecin tehlikelerine dikkat çekti.
qha