“A Takımı” yapılanmasının, bu saldırılarının sorumlusu olduğu öne sürüldü. Altınok ise Keçiören’de içki içenlere yönelik darp, sevgilisiyle el ele dolaşan gençlerin dövülmesi, sol görüşlü ve Alevilerin yoğun yaşadığı bazı semtlerdeki şiddet olayları ile anılan “A Takımı” ile belediyenin ilişkili olduğu iddialarını reddetti.

"A Takımı"nın, 1995 yılında Keçiören’in Ovacık Mahallesi’nde yaşanan gerginlikte, sol görüşlü olduğu belirtilen Erdal Yıldırım’ın vurularak öldürülmesinden sorumlu olduğu da iddia edilmişti.

Türkeş sonrası MHP’den ayrıldı, Fazilet Partisi'nden seçildi

Türkeş’in 1997’de hayatını kaybetmesinin ardından Altınok, MHP ile yollarını ayırdı ve Fazilet Partisi’ne geçti. 1999'daki yerel seçimlerinde bu kez Fazilet Partisi’nden Keçiören Belediye Başkanı seçildi.

Fazilet Partisi’nin 2001'de kapatılmasının ardından Altınok’un yeni siyasi rotası, aynı kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) oldu.

Gazeteci Yavuz Donat, Altınok’un, Erdoğan’la tanışmasını, AKP’nin kuruluş aşamasına dayandırıyor. Donat’a göre Erdoğan’ın siyasi yasaklı olduğu dönemde, AKP'ye davet edilen isimlerin bir bölümü partiye katılma konusunda “yan çizerken”, Altınok “Ben varım” dedi ve AKP’ye katılan ilk belediye başkanları arasında yer aldı.

Gökçek’le yıllarca süren polemikler, tartışmalar

Turgut Altınok, 2004'teki yerel seçimlerinde bu kez AKP’nin Keçiören Belediye Başkan Adayı olarak yarışa girdi ve bir kez daha seçimi kazandı.

Aynı seçimde başkenti, Erdoğan’ın “metal yorgunluğu” gerekçesiyle görevden aldığı 2017’ye kadar kesintisiz yöneten Melih Gökçek de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Kendisinden önce Anavatan Partisi'nden (ANAP) Keçiören Belediye Başkanı seçilen Melih Gökçek’le yıllar sürecek tartışmalar, polemikler gündemden düşmedi.

2006 yılına gelindiğinde ise gerilim “silahlı baskın” boyutuna ulaştı. Tartışmanın nedeni Keçiören’deki Fatih Sultan Mehmet Parkı’nda, Keçiören Belediyesi'ne ait tabelanın sökülmesiydi. Tabelanın sökülmesine park görevlileri müdahale edince tartışma yaşandı. Birkaç gün sonra ise kimliği belirsiz kişilerce Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı kurşunlandı.

Melih Gökçek, “Keçiören Belediyesi'ne ait bir rivayete göre 20 araçla girenler, silahlarını çekip tarayarak ayrılmışlardır” diyerek saldırıdan Altınok’u sorumlu tuttu. Altınok ise iddiaları, “Baskına uğrayan, tabelaları kırılan ve çalınan Keçiören Belediyesi'dir. Anakent Belediyesi suçüstü yakalanmıştır. Keçiören Belediyesi'nde ne ihale ne arazi ne rant mafyası vardır. Biz tamamen hizmet endeksli çalışan belediyeyiz” sözleriyle yalanladı.

Yaşanan krize, dönemin başbakanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan el koydu, partide bu konuyla ilgili bir soruşturma komisyonu oluşturuldu. Ancak, bu girişimlere karşın Gökçek ve Altınok arasında gerginlik sürdü.

İki isim arasında sık sık “en borçlu belediye” tartışması da yaşandı. Altınok, “Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin en borçlu belediyesidir” açıklaması ile Gökçek’i hedef aldı. Gökçek’in yanıtı ise “Keçiören'in borcu 200 trilyon lirayı buldu. Uçan kuşa borçları var. Bütün malları hacizli” oldu.

Gökçek’e karşı kaybetti, bir kez daha Keçiören’e razı oldu

Siyasi kulislerde iki isim arasındaki gerginliğin asıl nedeni olarak “büyükşehir adaylığı” olarak gösterildi.

2009'daki yerel seçimlerde Altınok, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in artık değişmesi gerektiğini, Büyükşehir Belediyesi’nin sadece Ankara’yı değil, Türkiye’yi de geri götürdüğünü savundu.

Ancak, Erdoğan büyükşehir adaylığı tercihini bir kez daha Melih Gökçek’ten yana kullandı. Altınok ise bir kez daha Keçiören adaylığına razı oldu.

Yerel seçimlere giden süreçte, Altınok’un Gökçek’e karşı o dönem MHP’nin adayı olan Mansur Yavaş’ın büyükşehirde desteklenmesini istediği iddiaları kulislerde çokça konuşuldu.

'Kaset iddiası'