Türk basının vermediği "Çarlık" cümleleri... Rus ordusu Donbass'a giriyor

RUS ORDUSU DONBASS’A GİRİYOR

Türk basının vermediği "Çarlık" cümleleri... Rus ordusu Donbass'a giriyor


Türk basının vermediği "Çarlık" cümleleri... Rus ordusu Donbass'a giriyor

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna ile yaşanan krize ilişkin önemli açıklamalarda bulundu...

Dünya günlerdir Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan krizle yatıp kalkıyor. Gerilim iki ülke sınırlarını çoktan aştı ve ABD, Fransa, Almanya ve daha birçok ülkenin dahil olduğu bir sürece dönüştü. Ukrayna'nın doğusunda Rus ayrılıkçıların kontrolündeki bölgede kan dökülürken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıma kararı aldı.

RUS ORDUSU DONBASS’A GİRİYOR

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus Silahlı Kuvvetleri'nin, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinde barışı koruma misyonları icra etme talimatı verdi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya Silahlı Kuvvetleri’ne Rusya tarafından tanınan Lugansk ve Donetsk cumhuriyetlerinde barışı sağlamak için bir kararname imzaladı.

Yapılan açıklamada, “Lugansk Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı'nın Rusya Federasyonu Savunma Bakanlığı'na ilettiği talep üzerine Rus Silahlı Kuvvetleri, Lugansk Cumhuriyeti topraklarında barışı koruma misyonları icra edecek” denildi.

Kararname ayrıca Rusya Dışişleri Bakanlığı'na Lugansk ve Donetsk Cumhuriyetleriyle diplomatik ilişkilerin kurulması için müzakere etme talimatı da içeriyor.

ABD VE NATO KINADI

Öte yandan ABD Başkanı Biden, Rusya Devlet Başkanı Putin'in sözde Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini tanıma kararını şiddetle kınadıklarını açıkladı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de yayınladığı bir mesajla Rusya’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinin bağımsızlığını tanıma kararını kınadı.

TÜRKİYE KINAMADI

Dışişleri Bakanlığı ise Rusya’nın hamlesini eleştirmesine karşılık ABD ve NATO’nun aksine tanıma kararını kınamadı. 

Bakanlığın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı:

Rusya Federasyonu'nun, sözde Donetsk ve Luhansk Cumhuriyetleri’ni tanıma kararı Minsk Anlaşmaları’na aykırı olduğu gibi, Ukrayna’nın siyasi birliğinin, egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün açık ihlali anlamına gelmektedir.

Rusya’nın sözkonusu kararını kabul edilmez buluyoruz ve reddediyoruz.

Bu vesileyle Ukrayna’nın siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunmasına bağlılığımızı vurguluyor, tüm ilgili taraflara sağduyu ve uluslararası hukuka riayet çağrısı yapıyoruz.

YAPTIRIMLAR İMZALANDI

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, "Biden'ın, Rusya'nın bağımsızlığını tanıdığını açıkladığı iki bölge ile ABD'li kişi ve kurumların ticari ve finansal ilişkilerini yasaklayan bir kararnameyi imzaladığı" belirtildi.

Kararname ile, Ukrayna'nın doğusundaki ayrılıkçı bölgelerden ABD'ye doğrudan ya da dolaylı olarak herhangi bir mal, hizmet ya da teknoloji ithalatı ile ABD'den yeni yatırım yapılması yasaklandı. Washington ayrıca, başkanlık kararnamesinin İçişleri Bakanlığı'na gönderildiğini ve ABD dışından girecek her türlü ürüne bu denetimin yapılacağını bildirdi.

PUTİN'İN KONUŞMASINDA TÜRK BASINININ YAZMADIĞI CÜMLELER

Putin’in konuşmasında Türk basınında yer almayan bazı noktalar ise dikkat çekti. Rus liderin Sovyetlerin kuruluş ilkelerine ve Çarlık Rusya’sına dair verdiği mesajlar gözden kaçtı. 

Putin yaptığı konuşmada, “Bolşevikler, Rus Çarlığı toprakları üstünde birçok devlet kurdu. Bu devletler, Rusya’nın kaynakları ve Rusların kanıyla kuruldu” ifadelerini kullandı. 

İşte madde madde o cümleler:

-Bolşevikler, Rus imparatorluğunu yok etti. Lenin, Rus devlet geleneğini yok etti. Rusya tahrip edildi. 

-Sosyalizm, demokrasiden öte bir sistem yaratmak istedi. Ama olan Rusya'ya oldu. Yıkılması kaçınılmaz bir düzen kuruldu, ve bu sistem yıkılınca topraklarımız başka devletlere verildi.

- Sosyalizm, egemen her devlet için bir tehdittir.

-Ukrayna diye bir ülke yoktu. Ukrayna, Lenin'in eseridir ve varlığını komünizme borçludur. Sovyetler dağılırken komünizm bitti denildi, ama asıl şimdi bitiyor. 

-Bolşevikler, Rus Çarlığı toprakları üstünde birçok devlet kurdu. Bu devletler, Rus'yanın kaynakları ve Rusların kanıyla kuruldu

-Lenin ve Stalin, tarihsel Rus topraklarını aldı ve başka uluslara verdi. Hukuki temelleri olmayan devletler kuruldu, vatandaşlık tanımlarında karmaşalar yaşandı. Bunun sonuçlarını bugün dahi görebiliyoruz.

-Her ulusun milliyetçiliğini desteklemeye gerek yok. Ama Bolşevikler bunu yaptı. Her ulusun milliyetçiliğini desteklediler. Şimdi tarihi Rus toprakları üstünde kurulan eski Sovyet cumhuriyetlerinde bir Rus düşmanlığı görüyoruz.

-Şu anda Ukrayna'da bir rejim var. Milliyetçi, Rus karşıtı bir rejim. NATO tarafından destekleniyor.

-Biz NATO'ya sürekli söyledik. Moskova'yı 30 dakika içinde vurabilecek çok büyük füzeler getirdiler, bunları NATO'ya yeni katılan Polonya gibi ülkelere yerleştirdiler. Bu tehdit artık göz ardı edilemez bir boyutta. 

-Ukrayna ile tarihi bağlarımız var. Kardeş uluslarız. Kültürel, dini, ve dilsel bağlarımız kuvvetli.

-Ukrayna'daki milliyetçi rejim, halkını bize karşı kışkırtıyor. Ukrayna'nın doğusunda yaşayan Ruslara bir soykırım uygulanıyor. Çocuklar, kadınlar ve yaşlılar hedef alınıyor. Rusça ve Rus kültürü tahrip ediliyor.

-Ukrayna'daki rejim, halkını düşünmüyor. Biz iki kardeş ulusun da iyiliğini düşünüyoruz. Ukrayna'nın iyiliği için, darbe ile iktidara gelmiş bu darbeci rejimin bu yaptıklarına son vermesi gerekiyor.

-Eğer ki darbeci milliyetçi Ukrayna rejimi, bu soykırıma bir son vermezse, o zaman biz de gereğini yapmak zorunda kalırız. 

-Bu soykırımı durdurmak, tarihsel Rus toprakları üstünde yaşayan iki kardeş ulusu birbirine bağlamak için biz her türlü diplomasiyi kullandık. Ama şu anda orada büyük bir savaş var ve bu savaş duracak gibi gözükmüyor. 

-Ukrayna'ya sesleniyorum: Savaşı derhal durdurun. Değilse gereğini yapacağız. Eminim ki vatanını ve milletini seven bütün Rus halkı da arkamda duracaktır.

Putin'in tanıma kararı Donetsk'te havai fişeklerle kutlandı:

Putin'in Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığını tanıma kararıyla ilgili halka sesleniş konuşmasından satır başları: 

Size hatırlatmak istiyorum ki. 1917'deki Bolşevik devriminden sonra yeni bir ulus kurmaya başladılar. Bazı anlaşmazlıklar yaşandı tabi ki. Sonrasında Stalin de ülkenin liderliğini ve ülkenin ulusal güvenlik konseyi başkanlığını aldı. Aldığı kararlar Lenin'in hoşuna gitmedi. Bazı bölgelere bazı statüler tanınması lazım diye düşündü. Bu şekilde Sovyetler Birliği'nin kuruluşu sırasında Lenin'in verdiği kararlarla tarihsel süreç yaşandı. Burada önemli bir soru var. Eski Sovyetler Birliği toprakları içerisinde toprakları neden başka yerlere vermemiz gerekti. Neden toprak bütünlüğümüzü bozmamız gerekti. Neden cömertçe topraklarımızı vermek zorunda kaldık?

"GERÇEKLERDEN BAHSETMEMİZ ÇOK ÖNEMLİ"

Ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmak istediler. Kaizer ve müttefiklerinin olabilecek en kötü duruma sokmak istediler. Bunun için milliyetçilerin her talebini kabul ettiler. Rus kaderinin ve geleceğine baktığınız zaman, Lenin prensiplerinin bir hata olmadığını görüyorsunuz. Bu hatadan da kötü. Geçmişi değiştirmemiz imkansız. Gerçeklerden bahsetmemiz çok önemli. Şu anda açıklamalar ne olursa olsun hiçbir ulusun prensiplerinin önüne geçemez. Çünkü ülkedeki duruma baktığınız zaman zorlu bir durum görüyorsunuz. Size şunu hatırlatmak istiyorum; tarihi gerçeklerden bahsediyorum ve bunların Bolşevik sonucu Sovyet Ukrayna ortaya çıktı.

"DEVLETLER LENİN'İN FİKİRLERİNE DÖNMEYE BAŞLADI"

Buralarda Lenin'in heykellerinin yıkıldığını gördük. 1922'de eski Rus imparatorluğu topraklarında Sovyetler Birliği kuruldu ve bu kadar büyük bir alanın sadece iyi niyetle bir arada tutulması imkansızdı. Çünkü tarihi olarak parçalanmış durumdaydı. Sovyet Cumhuriyetlerinin bir hakkı yoktu. İniter bir yapı ortaya çıkmıştı. Stalin, kendi fikirlerini ülkelere empoze etti ve bu şekilde devletleşti. Ama anayasal hiçbir değişiklik yapmadı.

Ama Lenin prensipleri ne zaman bunlara dönüldüğünde değişimin gerekmediğini söylediler. En temel hukuksal temeller olmaksızın bir devlet kurulmuş oldu. Böylesine bir şekilde ortaya konulan devlet geleceği de belli oldu. Yaşananlardan kaçınılmaz imkansız oldu. Ancak o dönemde verilen bedelleri ağır oldu. Bu hastalık ortaya çıkacağı zamanı bekliyordu. Halkın isteklerinden ziyade liderler kendi çıkarlarını görüşmeye düşünmeye ve onlardan bahsetmeye başladılar. Ve devletler yavaş yavaş Lenin'in fikirlerine doğru dönmeye başladı.

"İHTİYAÇLARINA KOŞTUK"

Ulusalcı fikirler güçlü bir şekilde istedikleri şekilde alabilecekleri bir popülist dönemden geçmeye başladı. Ancak gerçekte burada büyük borçlar vardı, yoksulluk vardı. Kimse yaptıklarının ülke için trajik sonuçlarını düşünmüyordu. Daha sonra biz ihtiyaçlara koşmak için bir yola girdik. Parti içerisindeki liderlik rolü de gözlerinin önünde ortadan kalmıştı. Partinin ulusal siyaset belgesinde şu ifadeler yer aldı: Sovyetler Birliği egemen bir ülkenin tüm haklarına sahiptir. Ve bu Cumhuriyetin üst yetkileri bölgesel her türlü kararda kendi cumhuriyetinin vatandaşlığına sahip olacak dendi. Bu ifadelerin ve bu kararın neler getirdiğini anlamak zor değil.

"RUSYA HER ZAMAN UKRAYNA'NIN ORTAĞI OLMUŞTUR"

Tüm yalanlara karşın halkımız yeni jeopoltik gerçekleri kabul etmiştir ve yeni ülkeleri tanımakla kalmayıp Rusya'nın son derece zor şatlarda, Ukrayna gibi diğer ülkelerde var olma çabasına girmişti. Ukrayna bizim ülkemizin kaynaklarının çok büyük bir bölümünü elinde bulmuştur. Sadece enerjiden bahsetmiyoruz. Rusya'nın Ukrayna'ya vermiş olduğu ayrıcalıklara bakacak olursanız, 90'lı yıllardan 2000'li yıllara kadar 250 milyar ruble gibi bir rakamdan bahsediyoruz. Bunun yanı sıra Ukrayna'nın kapatılmış borçlarından bahsediyoruz. Yüzlerce milyar dolarlık. Rusya tüm Sovyetlerin borçlarını sırtlandı.

Ancak buna karşılık olarak yeni bağımsız ülkeler sadece yapmış olduğumuz anlaşmalar çerçevesinde bazı kaynaklarından vazgeçtiler. Ancak Kiev bunları uygulamadı. Kendileri Sovyetler Birliği'nin kaynaklarının ortadan kalktığını söylemiştir. Rusya her zaman Ukrayna'nın çıkarları için ideal bir ortak olmuştur.

Ukrayna tarihimizi reddederek burada yaşamış olan Rusça konuşan Rusların haklarını ve varlıklarını dahi göz ardı etmiş ve bu kişilerin Stalin döneminden beri milliyetçi taleplerini tekrarlamaktan başka bir şey yapmamıştır. Ukrayna hiçbir zaman gelenekleri konusunda, gerçek bir ulus olma konusunda güçlü bir gelenek sergilememiştir.

UKRAYNA'YI ABD BÜYÜKELÇİLİĞİ KONTROL EDİYOR

Ukrayna'da bağımsız bir yargıdan söz etmek de imkansız. Çünkü Ukrayna'da güvenilir bir yargı sistemi kalmamış durumda. Ukrayna'daki ABD Büyükelçiliği ülkeyi doğrudan kontrol ediyor. Batı'nın kolonisi haline gelmiş kukla bir yönetim tarafından idare ediliyor. Ukrayna Parlamentosu sürekli ayrımcı kararlar çıkarmaktadır. Rusça okullarda yasaklanmakta ve çıkarılan kanunlarla bu şekilde hakları ihlâl edilen kişilerin haklarını aramaları da imkânsız hale gelmektedir. Ukrayna, Batılı efendilerinin emrine her geçen gün daha fazla girmektedir.
 

Rusya-Ukrayna krizinde son dakika... Putin, tüm dünyaya kararını duyuruyor


 

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI UYARDI

Dışişleri Bakanlığı tarafından, Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan son gelişmeler üzerine Ukrayna'da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için uyarıda bulunuldu. 

Bakanlıktan Ukrayna'nın Doğu bölgelerine seyahat ve güvenlik durumuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada "Ukrayna'nın Doğu bölgelerindeki son gelişmeler çerçevesinde, vatandaşlarımızın Ukrayna'nın Doğu bölgelerinden ayrılmaları kuvvetle tavsiye edilmektedir. Vatandaşlarımızın gerekli durumlarda Kiev Büyükelçiliğimiz ile temas etmeleri önerilmektedir. Acil durumlarda Kiev Büyükelçiliğimiz (+380632114765 ; +380632557748) ve Bakanlığımızın Konsolosluk Çağrı Merkezi (0312 292 2929) ile irtibata geçilmesi mümkündür" ifadeleri kaydedildi.

DÜNYA ALARMA GEÇTİ

Rus medyasının gelişmeyi duyurmasıyla dünya alarma geçti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Savunma Konseyi'ni acil toplantıya çağırdı.

ABD Başkanı Joe Biden'ın da güvenlik ekibiyle Beyaz Saray'da gelişmeleri takip ettiği biliniyor. CNN'in haberine göre; Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Genelkurmay Başkanı General Mark Milley, CIA Direkötrü Bill Burns, ülkede fedaral tatil olmasına karşın Beyaz Saray'a geldi. Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de Beyaz Saray'a geldiği öğrenildi.

Karara ilk tepki Britanya'dan geldi. İngiltere Başbakanı Boris Johnson gelişmeyi "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlâl" olarak değerlendirdi. AB yaptırımların masada olduğunu hatırlattı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın kararını kınadığını belirterek, "Donetsk ve Luhansk, Ukrayna’nın bir parçasıdır. Moskova, ayrılıkçılara mali ve askeri destek sağlayarak doğu Ukrayna’daki çatışmayı körüklemeye devam ediyor" dedi. Avrupa Komisyonu Başkanı Usula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel, "Ukrayna ile dayanışma halinde Avrupa Birliği ve ortaklarının birlik, sertlik ve kararlılıkla karşılık vereceğini" ifadelerine yer verdi.

Rus medyası Putin'in kararını resmen duyurmasından önce Kremlin'e dayandırdığı haberinde tanıma hamlesinin geleceğini bildirmişti.

Bu gelişme sonrası Putin'in Almanya Başbakanı Olaf Scholz ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a görüşüp kararını ilettiği açıklandı.

BERLİN YÖNETİMİ'NDEN KINAMA

Berlin Yönetimi telefon görüşmesi sonrası hızla tepki gösterdi. Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Hebestreit, “Scholz, Rusya'nın sözde Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti’ni bağımsız devletler olarak tanıma planlarını kınadı" ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Joseph Borrell, Putin kararını resmen açıklamadan kritik bir mesaj vermişti. Borrell, Ukraynalı Rus yanlısı ayrılıkçıların kurduğu Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin bağımsızlığının Moskova tarafından tanınması halinde yaptırımların hazır olduğunu belirtti.

Birleşmiş Milletler de tarafları Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün altını oyacak "tek taraflı hamlelerden" sakınma çağrısı yapmıştı.

TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ İHLÂL

Putin'in dünya televizyonlarından naklen yayınlanan konuşmasının ardından ilk tepki gösteren ülkelerden biri ise Birleşik Krallık oldu. İngiltere Başbakanı Boris Johnson gelişmeyi "Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü ihlâl" olarak değerlendirdi. AB yaptırımların masada olduğunu hatırlattı.

STOLTENBERG: MOSKOVA BAHANE ÜRETMEYE ÇALIŞIYOR

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'nın doğusunda Rus ayrılıkçıların kontrolündeki Donetsk ve Luhanksın bağımsızlığını resmen tanıması konusunda açıklama yaptı.

Stoltenberg, "2015 yılında, Rusya’nın da dahil olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ukrayna’nın egemenliğine, bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne tam saygısını yeniden teyit etti. Donetsk ve Luhansk, Ukrayna’nın bir parçasıdır. Moskova, ayrılıkçılara mali ve askeri destek sağlayarak doğu Ukrayna’daki çatışmayı körüklemeye devam ediyor. Ayrıca Ukrayna’yı bir kez daha işgal etmek için bahane üretmeye çalışıyor" dedi.

UKRAYNA'YA DESTEĞİ YİNELEDİ

Stoltenberg, NATO'nun Ukrayna'nın kabul görmüş sınırları içinde egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini yineleyerek, "Müttefikler, Rusya’yı mümkün olan en güçlü şekilde diplomasi yolunu seçmeye, Ukrayna ve çevresindeki devasa askeri birikimini geri çekmeye ve uluslararası yükümlülüklerine ve taahhütlerine uygun olarak Ukrayna’dan güçlerini çekmeye çağırıyor" dedi.

"BİRLİK, SERTLİK VE KARARLILIKLA KARŞILIK VERİLECEK"

Avrupa Komisyonu Başkanı Usula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel de Putin'in kararını kınadı. Twitter hesaplarından açıklama yapan iki AB yetkilisi, Ukrayna'daki iki ayrılıkçı bölgenin tanınması uluslararası hukukun, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünün ve Minsk anlaşmalarının bariz ihlâlidir" ifadelerine yer verdi. Leyen ve Michel, "Ukrayna ile dayanışma halinde Avrupa Birliği ve ortaklarının birlik, sertlik ve kararlılıka karşılık vereceğini" belirtti.

Almanya Başbakanı Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve ABD Başkanı Biden, Putin'in isyancıları tanıma hamlesinin karşılıksız kalmayacağı yolunda ortak mesaj verdi.

Odatv.com