2017’de radikalleşmeye başladı

Almanya Federal Başsavcılığı, Muharrem D.’nin 2017 yılından itibaren radikalleşme içine girdiğini ve IŞİD gibi cihatçı bir İslami görüşe sahip olduğunu belirtiyor. İlaveten başsavcı, Ankara’nın Suriye politikası ve Suriye savaşındaki tutumu yüzünden Muharrem D.'nin Türk hükümetini IŞİD ve İslam dinin düşmanı olarak algıladığı, Almanya'daki Türkiye kökenlileri de Türkiye'nin temsicileri olarak gördüğünü ve onlar ile Türk devletine karşı "kalıcı nefret" hissetmeye başladığını, bu nedenle de Türkiye kökenlilere saldırarak şiddete ve misillemeye karar verdiği iddiasına yer veriyor.

Planlarını hayata geçirmek üzere de Kürt kökenli Muharrem D.'nin önce yarı otomatik bir silah aldığını, internetten de nasıl patlayıcı hazırlandığı ve nasıl kullanıldığına dair bilgiler edindiğinin görüldüğünü belirtiyor. Akabinde yine internet üzerinden 100 kg kimyasal madde ısmarladığı, 40 kg kimyasal maddeyi de çalıştığı işletmeden sağladığının tespit edildiği vurgulanıyor.

Merkezi Karlsruhe’de bulunan Federal Başsavcılık, iddianamede, Muharrem D.’nin sağladığı kimyasal maddeden kullanılmaya hazır 23 ham bomba hazırladığı, 45 kg da patlayıcı ürettiğini bildiriyor ve bunu aracında sakladığını kaydediyor.

Waldkraiburg'da kundaklanan dönerci

IŞİD’e katılmak istedi

Sanık Muharrem D.‘nin, 2018’de dini nikahla yaptığı bir evliliğin sonlanmasının ardından Münih'te bazı camiler aracılığıyla IŞİD üyeleri ile bağlantı kurmayı denediği, hedefinin de Suriye’ye gidip IŞİD’e katılmak olduğu da iddianamede yer alıyor. Bu konuda başarı sağlayamayınca da Almanya’da saldırı planlarına ağırlık verdiği belirtiliyor. 

Waldkraiburg'da kundaklanan dükkanlardan biri

DİTİB camileri ve Türk Konsolosluğu’na saldırı planladı

Sanık Muharrem D.‘nin iddianamesinde, Waldkraiburg ve çevresindeki DİTİB camilerine yönelik 15-17 Mayıs 2020’de saldırı planladığı, DİTİB’in merkezinin bulunduğu Köln'deki cami ile Türkiye'nin Münih Başkonsolosluğu’na da saldırı düzenlemeye karar verdiği ifade ediliyor. Muharrem D.‘nin, camilere yönelik saldırılarda imamları öldürmeyi planladığı da belirtiliyor.

İddianamede yer alan bilgiye göre, sanık ilerleyen süreçte ham bomba ile saldırılar konusunda çekinceler hissederek kundaklamaya yöneliyor. 2 Nisan 2020'de Sultan Ahmet Cami'sine zorla girerek sabah 5.00 saatlerinde kundaklama girişiminde bulunuyor, ancak kapıyı açamadığından başarısız oluyor. Bunun üzerine camiye komşu bir binayı kundaklıyor. Kundaklama girişimi sırasında binada beş kişilik bir ailenin bulunduğu belirtiliyor. Federal Başsavcılık, kundaklama ile Muharrem D.‘nin bu ailenin üyelerinin ölümünü göze aldığını savunuyor. Eski kağıt konteynırına attığı ateşleyici oksijensizlikten tutuşup alevlenmeyince saldırı başarısız oluyor.

16 Nisan’ı 17’ye bağlayan gece sanık Muharrem D.’nin yine Waldkraiburg’daki bir kuaför dükkanını ateşe verdiği, iki gün sonra da benzer şekilde yine Türkiye kökenli birinin işlettiği pizzacıya saldırdığı, düzenlediği bu saldırılarda oluşan hasarı yetersiz gördüğünden bir başka kundaklamaya daha karar verdiği ve 27 Nisan 2020’de de Waldkraiburg’da bir manav dükkanını ateşe verdiği belirtiliyor. Savcılık, o sırada binada bulunan bazı vatandaşların dumanı farketmesi üzerine diğer 26 kişinin can kaybı yaşanmadan kurtulduğuna dikkat çekiyor. Olayda dört kişinin dumandan zehirlendiği hatırlatılıyor. 6 Mayıs 2020’de ise sanık Muharrem D.‘nin Türkiye kökenlilere ait bir kahvehanenin camini kırarak içeriye asidik bir kimyasal sıvı döktüğü bildiriliyor.

Muharrem D.'nin yakalandığı 8 Mayıs 2020’de yanında ve evinde yapılan aramada 23 ham bomba ile yüksek miktarda patlayıcı ele geçirildiği belirtildi. Federal başsavcılık, Muharrem D. hakkında 19 Mayıs’ta soruşturma başlatılmış, 25 Haziran’da hakim karşısına çıkarılan Muharrem D. hakkında tutuklama kararı verilmişti. Waldkraiburg'da ilkbahar aylarında düzenlenen saldırılar ve kundaklamalar başta olayın arkasında aşırı sağcıların bulunduğu iddialarına neden olmuştu.

Elmas Topcu

Deutsche Welle Türkçe