Türk Lirası 3 Günde Yüzde 8,5 Değer Kazandı

Böylelikle Türk lirası, istifa sonrası geçen üç günde yaklaşık yüzde 8,5’ten fazla değer kazanmış oldu.

Türk Lirası 3 Günde Yüzde 8,5 Değer Kazandı


Türk Lirası 3 Günde Yüzde 8,5 Değer Kazandı

Geçen hafta 8,5 liradan kapanan dolar kuru, Pazar akşamı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası sonrası başladığı düşüşünü bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları sonrası da devam ettirdi ve akşam saatlerinde 7,81 seviyesine kadar geriledi.

Böylelikle Türk lirası, istifa sonrası geçen üç günde yaklaşık yüzde 8,5’ten fazla değer kazanmış oldu.

Piyasa uzmanı Hakan Kuyumcuoğlu, piyasanın Erdoğan’ın bugün yaptığı açıklamalarıyla yüzde 3 ve üzerinde bir faiz artışını fiyatladığını, Merkez Bankası’nın bugün yapılan açıklamalar çerçevesinde bir faiz artışına gitmesi halinde yıl sonunda dek 7-8 milyar dolarlık yabancı sıcak para girişinin olabileceğini söyledi.

Erdoğan: ‘‘Merkez Bankası Başkanı ve yeni bakanımızın göreve başlamasıyla piyasadaki olumlu seyir doğru yolda olduğumuzu gösteriyor’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, piyasaların pozitif tepki verdiği AKP grup toplantısı konuşmasında Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın görevden alınarak yerine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı Naci Ağbal’ın atanmasının ardından istifa eden Berat Albayrak hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan, ‘‘Ülkemize önemli hizmetler veren Berat Albayrak'a şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde 2 sismik araştırma, 3 sondaj gemisini dünyadaki ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemde fırsata dönüştürerek ülkemize kazandırması da finans yönetimi açısından önemli bir başarıydı. Kendisi sağlık sorunları nedeniyle görevden affını diledi, biz de bu talebi kabul ederek yerine Lütfi Elvan'ı atadık. Yeni Merkez Bankası Başkanı ve yeni bakanımızın göreve başlamasıyla piyasadaki olumlu seyir doğru yolda olduğumuzu gösteriyor’’ dedi.

Yeni Maliye Bakanı: "Enflasyonla Mücadele Önceliğimiz"


Erdoğan: ‘‘Acı da olsa doğru reçeteler uygulamaktan kaçınmayacağız’’

Ancak piyasaları asıl heyecanlandıran bu sözler değil, ‘‘gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlıktan yapmaktan acı da olsa doğru reçeteler uygulamaktan kaçınmayacağız’’ yönündeki değerlendirmeler oldu.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Ülkemizi yerli ve uluslararası yatırımcılar nezdinde riski az, güveni yüksek, kazancı tatminkar bir cazibe merkezi haline getirmekte kararlıyız. Ekonomi yönetimindeki koordinasyonu ve uyumu güçlendirerek, politikalarımızın planladığımız şekilde hayata geçmesini sağlayacağız. Biz kendi paramıza sahip çıkmazsak, başkasından aynı hassasiyeti bekleyemeyiz. Rezervlerimizi güçlendirmenin yolu da Türk lirasına olan güveni artırmaktan geçiyor’’ dedi.

Cumhurbaşkanı ‘‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’’ görüşünü sürdürüyor

Öncelikli hedefin enflasyonu düşürmek olduğunu belirten Erdoğan’ın uzun yıllardır benimsediği ‘‘faiz enflasyonun nedenidir’’ söyleminden vazgeçmediği de görüldü.

Cumhurbaşkanı, ‘‘ Faizlerin en azından enflasyon seviyesinde tutulma mecburiyeti, bu konuda verdiğimiz mücadeleyi zora sokuyor. Her zaman söylediğim gibi yine söylüyorum; şunu hiçbir zaman unutmayalım. Faiz sebep, enflasyon neticedir ve bunu başaracağız. İnşallah buradaki engeli aşarak enflasyonu daha da aşağı çekeceğiz. Bunun için, en kısa sürede enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmekte, ardından kademeli olarak orta vadeli hedeflerimize doğru indirmekte kararlıyız. Fiyat istikrarını sağlayacak politikaları belirlemek ve hayata geçirmek, dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de Merkez Bankası’nın görevidir. Hazine ve Maliye Bakanımızın ve merkez bankamızın yeni başkanının, enflasyon hedeflemesini ve para politikası araçlarını, temel yaklaşımlarımıza uygun şekilde, şeffaf, öngörülebilir, istikrarlı bir seviyeye en kısa sürede getireceklerine inanıyorum’’ dedi.

Prof. Güneş: ‘‘İktidarın bir paradigma değişikliğine gittiğini ve rekabetçi kur politikasından çıktığını düşünebiliriz’’

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Hurşit Güneş, piyasanın özellikle Erdoğan’ın ‘‘acı reçete’’ söylemini fiyatladığı görüşünde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Güneş, ‘‘Piyasa aktörleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizin yükselmesine artık razı olduğunu düşündü ve bir anda dolar kuru Merkez Bankası’nın faizleri sabit tuttuğu 22 Ekim günün gerisine geldi. Piyasa beş puanlık bir artış bekliyor ancak ben en fazla 2-3 puanlık bir artışın mümkün olduğunu düşünüyorum ki Erdoğan da faizin enflasyonun nedeni olduğu yönündeki düşüncesini yinelemesi bana öyle fahiş bir artış yapılmayacağını düşündürtüyor. Anlaşılan yeni ekonomi yönetimi dışarıdan sıcak para gelmeyeceğini, Türk lirasının güçlendirilmesi gerektiği yönünde kendisini ikna etmişler. İktidarın bir paradigma değişikliğine gittiğini ve rekabetçi kur politikasından çıktığını düşünebiliriz’’ dedi.

İLGİLİ HABERLER

Albayrak’ın Yerine Maliye Bakanlığı’na Lütfi Elvan Atandı 

Politika faizini belirleyen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu 19 Kasım’da yeni başkan Naci Ağbal’ın da katılımıyla toplanacak. Peki eğer piyasanın beklediği miktarda faiz artırımı yapılmazsa nasıl bir reaksiyon oluşabilir?

Prof. Güneş: ‘‘Faiz artışıyla ekonomideki yapısal sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum’

Piyasanın yeni ekonomi yönetimine kredi açtığını vurgulayan Profesör Güneş, kurun çok hızlı bir şekilde yeniden çıkmayacağını düşünüyor.

Marmara Üniversitesi öğretim üyesi, ‘‘Erdoğan, faiz artışına onay verdi ama şok bir artış istemeyecektir. 2 puanlık bir artış doların tırmanmasını sağlar ancak çok hızlı bir yükselme beklenmemeli. Kaldı ki ben faiz artışıyla ekonomideki yapısal sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını düşünüyorum. Yani 3-4 puan artsa bile kur yeniden 5,5-6 liralara gelmez. Unutmayın Türkiye cari açık vermeye devam ediyor, turizm gelirleri bu yıl Corona nedeniyle çok zayıftı, gelecek yıl da 2019 yazına dönülebileceği yönünde bir işaret yok. Üstelik ithalat hala canlı ve döviz rezervleri yetersiz. Demokratik reformlar, ekonomik reformlar çarçabuk yapılabilir görünmüyor. O yüzden Türkiye’ye güven hızlıca yeniden tesis edilmeyecektir’’ dedi.

VOA