Türkistan’da “İnanç Turizmi” başladı…

Kazakistan’ın Türkistan eyaletinde ikinci günümüzdeyiz.

Türkistan’da “İnanç Turizmi” başladı…


Türkistan’da “İnanç Turizmi” başladı…

Meryem Aybike Sinan
Kazakistan’ın Türkistan eyaletinde ikinci günümüzdeyiz.
Türkistan’da eski ve yeni mimari çok başarılı bir şekilde hayata geçirilmiş. Ahmet Yesevi Türbesi'nin etrafında geleneksel Türk mimarisi yeşille buluşturulmuş. Türkistan’da Türk milletinin ortak değeri Hoca Ahmet Yesevi’nin etrafında hâlelenen ve bizlere asırlar öncesini hatırlatan mimari eserler, kervansaraylar, bedestenler, siteler, parklar, bahçeler, yapay su kanalları ve lüks oteller inşa edilmiş.
Binlerce ağaç fidesi ekilmiş, şehrin çehresi yeşille bezenmiş.
“İnanç Turizmi” bağlamında yeni baştan yenilenen Türkistan, hedeflenen turizm potansiyeline kavuşabilir mi? Bu sorunun cevabını şimdiden kestirebilmek güç zira ulaşım, iletişim ve konaklama giderleri bağlamında biraz zor görünüyor. Bunun çözümü Özbekistan Cumhuriyetinde!
Semerkant, Buhara, Hive, Fergana gibi şehirlerin manevi unsurlarıyla Türkistan şehrinin manevi unsurları bir paket hâlinde “İnanç Turizmi” çatısı altında toplanırlarsa çok ciddi bir turizm potansiyelinin bu bölgeye akacağını söylemek mümkün. Semerkant ve Türkistan arasında birkaç saatlik bir mesafe olduğunu söyleyelim.
Türkistan’da Hoca Ahmet Yesevi, Arslan Baba, Buhara’da Şah-ı Nakşibend, Semerkant’ta İmam-ı Matüridi ve İmam-ı Buhari hazretleri gibi manevi dünyamızın yıldızları, bu toprakların hiç sönmeyen kandilleri olarak bütün Türk dünyasını ziyaretlerine bekliyorlar. İki kardeş ülke Kazakistan ve Özbekistan bu hususu gerçekçi bir şekilde analiz edip meseleye bu boyutuyla yaklaşırlarsa şayet arzulanan hedefe ulaşmaları hiç de zor değil.
Türkistan’a bugün sadece Kazakistan’ın ünlü hava yolu şirketi FlyArystan, uçak seferleri düzenliyor. İstanbul Türkistan direkt seferleri bu hava yolu şirketiyle yapılıyor lakin 3 Mayıs itibarıyla bir dünya markası olan Türk Hava Yollarının da Türkistan İstanbul seferlerine başlayacağını söyleyelim.
Burada altını çizmekte yarar gördüğümüz üç sorun olduğunu hemen belirtelim. Bu ülkelerde en çok zorlandığımız hususların başında iletişim sorunu var zira aşırı derece pahalı ve sağlıklı değil! Yine uçak bileti fiyatları Avrupa ülkelerine göre çok çok pahalı ve uçuk. Konaklama ücretlerinin de bütçeleri olumsuz sarstığını belirtelim.
Türk Konseyi’nin bu meseleyi masaya yatırması gerektiğini ve yüzümüzü güldürecek çözümler bulması en büyük temennimiz.
Tabii bir de özellikle Türkistan’da çok ciddi bir dil problemimiz var. Özellikle turizm sektöründe çalışacak kimselerin Türkiye Türkçesini iyi bilmeleri çok yerinde olacaktır ancak aynı şekilde bizlerin de biraz zaman ayırarak kardeş ülke insanlarıyla anlaşacak, selamlaşacak kadar bu lehçeleri öğrenmemiz belki de bir zorunluluk artık.
Yaklaşık 30 yıl önce kurulan Hoca Ahmet Yesevi Türk Kazak Üniversitesi, Türkistan’ın en önemli kurumu. Ancak bu üniversitede bunca sene eğitim öğretim faaliyeti sürdüğü hâlde bu şehirde Türkiye Türkçesini bilen insan sayısı neden bu kadar az? Bu üniversitenin bütçesini iki ülke yarı yarıya ödüyor ancak pek çok bölümde Türkiye Türkçesi okutulmuyor! Ve Türk Öğretim Üyelerinin kontenjanları yüzde 15 dolayında! Bu üniversitede her iki ülkeyi temsilen iki rektör bulunuyor ve bu da zaman zaman yönetim kargaşalarına sebep oluyor.
Her iki ülkenin bu üniversite hakkında yeni baştan bir protokol yapması ve dönüşümlü rektörlük, Türkiye Türkçesinin bütün bölümlerde okutulması, öğretim Üyesi kontenjanı gibi sorunlara kalıcı çözümler bulması gerekiyor…
Tabii ki bütün bunları darılmadan, kırılmadan, birlik ve beraberlik içinde çözüme kavuşturmak şart.
MERYEM AYBİKE / TÜRKİYE