Türkiye, BRICS üyeliği konusunda hangi mesajları veriyor?
Erdoğan, Astana'da Putin ile görüşecek
Türkiye, BRICS üyeliği konusunda hangi mesajları veriyor?
Liderliğini Rusya ve Çin’in yaptığı BRICS’e Türkiye’nin olası katılımı uluslararası siyaset ve medya çevrelerinde gündemden düşmeyen bir konu. Türkiye’den bu konuda verilen mesajlar, katılım konusunda arayış ve müzakerelerin sürdüğünü, açıklanacak kesin bir karar olmadığını gösteriyor.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan son açıklamasında BRICS’i alternatif değil tamamlayıcı bir platform olarak nitelenbdirdi.
Bakan Fidan’ın, Türkiye’nin örgütle yakınlaşmasında Avrupa Birliği’nin olumsuz politikalarına atıf yapması da dikkat çekti.
Fidan'ın son 2 ayda önce Çin sonra Rusya’da yaptığı temaslar ve iki ülkede yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin BRICS’e ilgisinin giderek arttığını göstermesi açısından önemli oldu.
BRICS; 2009 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından BRIC adıyla kuruldu. 2011'de Güney Afrika'nın katılımıyla BRICS adını aldı. Örgüt adını, üye ülkelerin İngilizce adlarının oluşturduğu kısaltmadan almıştı.
1 Ocak'ta Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya, İran ve Mısır örgüte kaldı.
Son genişleme evresinin ardından BRICS+ olarak bahsedilen örgüt, giderek büyüyen bir ekonomik platform olarak görülüyor.
Rusya’nın 2022’de Ukrayna’yı işgale başlaması ve Çin’in de savaşı sürdüren Rusya’nın en önemli tedarikçisi olarak değerlendirilmesi, NATO müttefiki ve AB'ye aday ülke Türkiye’nin örgüte katılımıyla ilgili tartışmaların derinleşmesine neden oluyor.
Ancak Başta Dışişleri Bakanı Fidan'dan olmak üzere Ankara’dan bu konuda yapılan açıklamalar ve verilen mesajlar, örgüte katılımın Türkiye’nin mevcut ilişkilerini etkilemeyeceği yönünde.
'BRICS ekonomik bir platform, Türkiye başka platformlara da üye'
Dün Habertürk'e konuşan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü, D-8 ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı gibi farklı ekonomik platformların içinde yer aldığını söyledi.
Bakan Fidan, Ankara'nın, stratejik ve ekonomik çıkarları çerçevesinde uluslararası alternatif ekonomik platformların nasıl şekillendiğini takip etmesinin çok normal olduğunu kaydetti.
Fidan, BRICS’e üye ülkelerle Ankara'nın zaten ikili ekonomik ilişkileri olduğunu, Rusya ve Çin’in Türkiye'nin en önemli ticaret ortakları arasında olduğunu hatırlattı.
Dışişleri Bakanı ayrıca Türkiye’nin Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği’nde (ASEAN) diyalog ortaklığı statüsünden daha ileri bir noktaya gideceğini de kaydetti.
Türkiye, bu açıklamalarla BRICS’e ilgisinin ilk aşamada ekonomik ve stratejik çıkarlarla değerlendirilmesi gerektiğini, değişen dünya düzeni koşullarında bunun “eksen kayması” olarak tanımlanamayacağı mesajını veriyor.
Ankara, küresel güç dengesinin Batı’dan Doğu’ya kaydığını, dolayısıyla bu dönüşümün yaratacağı riskler kadar fırsatlardan da yararlanması gerektiğini uzun süredir dile getiriyor.
BRICS’in AB’den farkları neler?
Dışişleri Bakanı Fidan’ın açıklamaları, Ankara’nın BRICS’in yapısına ilişkin değerlendirmelerinin ortaya çıkması açısından da önemli. Fidan’a göre, BRICS’in AB’den farklı ve daha güzel olan özelliği farklı medeniyet, ırk ve dinleri içinde barındırması.
Ancak Fidan, “BRICS, AB gibi kurumsal yapıya dönüşürse ciddi fayda üretir” sözleriyle bu kurumun eksik tarafını da ortaya koydu.
BRICS’in yapısal formasyonun oluşmadığını, evrim sürecinin devam ettiğini kaydeden Fidan, örgütün ortak para birimi, gümrük birliği, serbest ticaret anlaşmaları gibi araçları geliştirmediğini kaydetti.
BRICS çatısı altında işleyen en önemli kurum Şanghay merkezli Yeni Kalkınma Bankası. Örgüt, bu banka aracılığıyla üye ülkelerdeki projelere kredi sağlamayı amaçlıyor.
Bakan Fidan’a göre, BRICS’in bir diğer amacı yerel paralarla ticaret yoluyla doların hakimiyetini azaltmak.
Fidan, bu konunun Türkiye’nin de ilgisini çektiğini anımsattı.
Türkiye son yıllarda özellikle Rusya, İran ve Çin gibi yoğun ticaret ilişkisinde olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticaret yapma arayışında.
'BRICS, AB'ye alternatif değil tamamlayıcı'
Ankara’dan BRICS ile ilgili verilen bir başka önemli mesaj da bu örgüte olan ilginin başta AB olmak üzere diğer kuruluşlara bir alternatif değil tamamlayıcı olduğu.
Bakan Fidan, “Bunları ülkemizin lehine değerlendirmek konusunda ciddi bir çalışmamız var” ifadeleriyle AB ile ilişkiler devam ederken BRICS’e katılımın nasıl olabileceğinin değerlendirildiği mesajını verdi.
Fidan, AB’nin bir sorun yaratıp yaratmayacağının sorulması üzerine, “AB’de şöyle olur. Orası kural temelli bir işleyiş ve sizin orada yükümlülükleriniz var. Başka bir yerde bu yükümlülüklerinizi ihlal etmeyi gerektiren bir alan olursa onu yönetmeniz gerekir. Bu tabii hukuki ve teknik bir konu” dedi.
Türkiye’nin AB ile 1996’dan bu uyguladığı bir gümrük birliği anlaşması bulunuyor. Ancak Brüksel açısından Türkiye’nin BRICS’e olası katılımı, sadece gümrük birliği anlaşması kapsamında değerlendirilecek sınırlı ve teknik bir konu değil.
AB’li diplomatik kaynaklar, Ukrayna savaşının sürdüğü bir dönemde bu yönde bir adımın Türkiye-AB ilişkilerinin temel çerçevesini etkileyecek bir nitelikte olabileceğini kaydediyor.
Türkiye'den AB’ye mesaj: 'Böyle olmayabilirdi'
Dışişleri Bakanı Fidan, Türkiye'nin BRICS’e ilgisinin perde arkasında AB'den dışlanması ve beklediği tavrın gösterilmemesi olduğunu kayda geçiriyor.
Türkiye’nin içinde bulunduğu kuruluşlara bağlılığı ve yükümlülüklerinin, muhataplarının da aynı şekilde bağlı olduğu sürece devam edeceğini aktaran Fidan, “AB ile olan ilişkililerimizin seyrinde bugünkü durumda olmasaydık, AB ileri adım atma konusunda irade koyabilseydi, uluslar ötesi değil medeniyetler ötesi gibi davranabilseydi aslında bizim buradaki belli konulara bakış açımız daha da değişebilirdi” dedi.
AB, Türkiye’deki demokratik gerilime nedeniyle Ankara ile tam üyelik müzakerelerini uzun süre önce askıya aldı.
Birlik başta Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin vetoları nedeniyle gümrük birliğinin güncellenmesi, vize serbestisi diyaloğunun somut adımlarla ilerletilmesi ve üst düzey siyasi diyaloğun başlatılması gibi alanlarda da adım atmadı.
Erdoğan, Astana'da Putin ile görüşecek
Türkiye’nin BRICS ile ilgili sürecinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Astana’da yapılması beklenen görüşmede de gündeme gelmesi bekleniyor.
Erdoğan, 2018’de Güney Afrika tarafından düzenlenen BRICS zirvesine katılmış ve Türkiye’nin örgüte katılmayı düşünebileceğini söylemişti.
Temelini Rusya ve Çin’in oluşturduğu, Türkiye’nin diyalog ortağı olan Şanghay İşbirliği Örgütü, NATO’nun 75. yıl zirvesinden bir hafta önce toplanacak.
Erdoğan, Astana’dan sonra Washington’daki toplantıya da katılacak.
BBC TÜRKÇE