“Türkiye Gazeteciler İçin Cehenneme Dönmüş Durumda”

"Gazetecilik yapmanın hiçbir zemini kalmayacak"

“Türkiye Gazeteciler İçin Cehenneme Dönmüş Durumda”


“Türkiye Gazeteciler İçin Cehenneme Dönmüş Durumda”

İSTANBUL - 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne Türkiye 5 gazetecinin tutuklanması ile girdi.

Ankara Başsavcılığı’nın yürüttüğü operasyonda gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, Türkiye Gazeteciler Sendikası Eski Mali Sekreteri Sedat Yılmaz ile birlikte gazeteciler Erol Balcı, Abdurrahim Tanyerli ve Ramazan Debe tutuklandı.

Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın (TGS) verilerine göre 45 olan tutuklu gazeteci sayısı 50’ye yükseldi.

Faruk Eren: “Gazeteciler tutuklanıyor, baskılar artıyor”

Son dönemde özellikle Kürt gazetecilere yönelik tutuklamaların arttığının altını çizen DİSK Basın İş Başkanı Faruk Eren, bunun dışında hem gazeteciler hakkındaki davalarda mahkumiyet kararlarının hem de toplumsal olayları izlerken sokakta karşı karşıya kalınan polis şiddetinin arttığını söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Eren, şöyle konuştu:

“Olağanüstü Hal döneminde rekor sayıya ulaşan tutuklu gazeteci sayısı epeyce düşmüştü bir ara. Diyarbakır’da geçen yıl 16 Kürt gazeteci tutuklandı. Yine bir operasyon yapıldı, Ankara’da ve Mezopotamya Ajansı’nda çalışan dokuz gazeteci tutuklandı. Dün de beş Kürt gazeteci tutuklandı. Baskılar artıyor. Yeni internet yasası ile birlikte acayip davalar açılmaya başlandı. Benim çalıştığım siteye bile her gün bir iki içerik kaldırma kararı geliyor. Gazeteciler hakkında dava sayıları giderek artıyor. Neredeyse her habere davalar açılıyor. Türkiye’de yargı, siyasal ortama çok endeksli olduğu için örneğin İstanbul’da birçok davada hapis cezaları verildi ama onlar daha onaylanmadı. Büyük bir olasılıkla yargı seçim sonuçlarını bekliyor. 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmaya çalışan grupları izleyen gazetecilere polisin sert müdahalesi oldu. Kısaca aslında Türkiye gazeteciler için bir cehenneme dönüşmüş durumda."

“Baskıya rağmen inatla gazetecilik yapılıyor”

Gazetecilere özgürlük için seçim sonuçlarının belirleyici bir rolü olabileceğini ifade eden Faruk Eren, tüm baskılara rağmen Türkiye’de birçok gazetecinin inatla haber yapmayı sürdürdüğünü de vurguladı.

DİSK Basın İş Başkanı, “Basın özgürlüğü alanı yok denecek kadar azalmış durumda. Herkes için bekliyor aslında. Umarım seçimin sonucu ne olursa olsun gazeteciler üzerinde basın menfaati üzerindeki baskılar kalkmalı. Hatta bir iktidar değişikliği bekleniyor. Bu olursa başta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan tüm yasalar elden geçirilmeli. Çünkü her şeyi ona dayandırarak yapıyorlar. Yeni iktidarın bu özgürlük alanını genişletmesini bekliyoruz. Bu baskılar epeydir sürüyor ama her şeye rağmen Türkiye’de gazetecilik yapılıyor. Baskıya, gözaltına, yargılanmaya, tutuklamaya rağmen inatla haber yapılıyor. Bu da olumlu ve umut verici bir şey” dedi.

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) her yıl 3 Mayıs’ta açıklanan Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye bu yıl 16 sıra birden düşerek 180 ülke arasında 165'inci sıraya geriledi.

Türkiye’nin yalnız Avrupa’nın savaşan iki ülkesi Rusya (64) ve Ukrayna’nın (79) değil, Afganistan’ın (152) bile gerisinde yer alması dikkat çekici.

Önderoğlu: “Türkiye 16 sıra gerileyerek iç savaş yaşayan ülkeler arasında kendisine yer bulmuş oldu”

RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, son bir yılın Türkiye’de gazetecilik bakımından çok sancılı geçtiğini söyledi.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Önderoğlu, “Bir gazeteci olarak ve gazetecilerin ifade özgürlüğü mücadelesine tanık bir birey olarak böylesine büyük bir gerilemeyi sindirmek kolay değil. Neredeyse 20 yıllık reform döneminin heba edilmesi bir yana, aslında Türkiye'de gazetecilik yapılacak şartların neredeyse ortadan kalktığına işaret eden bir veri. Türkiye demokratik kurumsallaşma açısından yerli yerinde ama yasaların gazetecilere karşı silah olarak kullanılması açısından çok riskli bir ülke. Temel hakları yasalar önünde tanımlanmış ama bunların bir faydası yok. Gazetecileri itibarsızlaştırmak, trol orduları ile saldırmak, hedef göstermek bu yıl Türkiye’nin gerilemesine neden olan faktörler arasında. Türkiye 16 sıra gerileyerek iç savaş yaşayan ülkeler arasında kendisine yer bulmuş oldu. Bunun nedenlerinin başında gazetecilerin toplu olarak tutuklanması geliyor” ifadelerini kullandı.

"Gazetecilik yapmanın hiçbir zemini kalmayacak"

RSF Türkiye Temsilcisi’ne göre, Türkiye her geçen gün gazeteciler için çalışma imkanı çok daha zorlaşan bir ülke haline dönüşüyor. Önderoğlu, şöyle konuştu:

“İktidar yerli ve mili görmediği gazeteciler için başta Radyo ve Televizyon Üst Kurumu olmak üzere kurumları cezalandırma müessesi olarak kullanıyorsa bu gazeteci güvenliğini en ağır etkileyen faktörlere yatırım yapıyor demektir. Gazetecilerin sokakta güvende olmadığı biliniyordu, medya temsilcilerinin tolumsa eylemleri izlerken polisin hedefinde olduğu biliniyordu. Sosyal şartlar itibariyle iktidarın gazetecilere bakışı itibariyle son derece düşmansı, güvensiz bir ortamda yaşadığımızı gösteriyor bu durum. Seçim döneminde böylesi yoğun tutuklamaya tenezzül etmek bile Türkiye’de ortalama bir gazetecinin ne denli baskılarla karşı karşıya olduğunun fotoğrafı aslına bakarsanız. Zaten bu kötü alışkanlığa tekrardan sarıldığı için sıramada gerilerde. Türkiye 2016 darbe girişiminden sonra dünyanın en çok gazeteci tutuklayan ülkesiydi. Ondan sonraki yılarda ‘adli kontrol’ kararları verildiği için cezaevindeki gazeteciler peyderpey tahliye odluğu için bu kötü namdan zamanla kurtuldu. Ama seçim döneminde 25 kadar gazetecinin iki operasyonla tutuklanması o eskide kaldığı zannedilen kötü bir alışkanlığa iktidarı sarıldığını gösterdi bize. Bu devam ederse gazetecilik yapmanın hiçbir zemini kalmayacak, endişemiz de bu.”

AFP İstanbul ofisi bugün greve başlıyor

Bu arada son dönemde özellikle Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası medyada görev yapan gazetecilerin greve gidişlerinde bir artış görülüyor.

Geçtiğimiz yıl BBC Türkiye Ofisi’nde yapılan grevin ardından bugün de uluslararası haber ajansı AFP’nin İstanbul bürosu çalışanları greve çıkıyor.


Toplu iş sözleşmesinde anlaşamayan AFP çalışanları 18 Nisan’da işyerlerine grev kararı asmışlardı.

Geçtiğimiz hafta işyerlerine grev kararı asan bir başka uluslararası haber ajansı Reuters’ın Türkiye ofisi çalışanları da geri kalan sürede bir anlaşma olmazsa en geç 10 Mayıs’ta greve gidecek.

Hilmi Hacaloğlu / voa