Türkiye İç Savaşa mı Sürükleniyor? Devlet Kurumlarının Çöküşü, Korkutan Toplumsal Öfke!

Ak Parti’nin Eriyen DesteğiAk Parti ve Başkan Erdoğan’ın Arkasındaki Destek Eriyor!

Türkiye İç Savaşa mı Sürükleniyor? Devlet Kurumlarının Çöküşü, Korkutan Toplumsal Öfke!






YUSUF İNAN YAZDI...

Türkiye İç Savaşa mı Sürükleniyor? Devlet Kurumlarının Çöküşü, Korkutan Toplumsal Öfke!

Türkiye'nin en köklü kurumları, tarih boyunca devleti ayakta tutan temel direkler olarak bilinir: Askeriye, Mülkiye ve Adliye. Ancak son yıllarda bu güçlü direkler, yaşanan olaylar nedeniyle ciddi bir çöküş tehlikesiyle karşı karşıya. Özellikle 28 Şubat, Ergenekon, Balyoz ve 15 Temmuz süreçleri, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni (TSK) yıprattı. Benzer şekilde Mülkiye (devlet yönetimi) ve Adliye de büyük darbelere maruz kaldı. Emniyet güçleri ve sağlık çalışanları ise, halkın öfkesinin hedefi haline geldi. Bu durum, Türkiye'nin tehlikeli bir şekilde iç savaşın eşiğine sürüklendiği endişesini doğuruyor.

Devletin Temel Direkleri Zayıflıyor

15 Temmuz darbe girişimi sadece TSK’yı değil, devletin diğer kurumlarını da derinden sarstı. Ordu içinde subayların ve astsubayların itibarı zedelendi, emniyet ve yargı da benzer şekilde yara aldı. Yargıda yolsuzluk, rüşvet ve adaletsizlik gibi iddialar halkın adalet sistemine olan güvenini ciddi biçimde sarsmış durumda.

Sağlık sektöründe ise Yenidoğan Çetesi skandalı patlak verdi. Özel hastanelerdeki bazı doktorların karıştığı bu skandal, halkın öfkesini sağlık çalışanlarına da yöneltti. Yani artık yalnızca ordu, polis ve yargı değil, sağlık çalışanları da halkın güvenini yitirmiş durumda.

Halkın Artan Öfkesi

Türk milleti, devlete karşı büyük bir öfke biriktiriyor. Yargı sisteminin suçluları serbest bırakması, polislerin ve askerlerin suçlular tarafından şehit edilmesi ve bu suçlara göz yumulması halkın sabrını taşırıyor. Suçluların cezasız kalması, adaletin sağlanamaması devlet kurumlarına olan güveni zayıflatıyor.

Sağlık sektörü de bu süreçten nasibini aldı. Özel hastanelerde yaşanan skandallar ve doktorların adlarının suçlarla anılması, halkın sağlık sistemine olan inancını sarstı. Artık insanlar, devlete ait kurumların kendilerini koruyamadığına inanıyor.

Ak Parti ve Başkan Erdoğan’ın Arkasındaki Halk Desteği Eriyor!

Ak Parti, özellikle 2000'li yılların başında halktan büyük destek almıştı. Ancak 2013'ten itibaren başlayan süreçte, Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a duyulan güven büyük ölçüde azaldı. Özellikle FETÖ operasyonları adı altında yapılan hukuksuzluklar, Ak Parti'nin kurucu kadrolarına yöneldi. Bu süreçte sessiz kalan bürokratlar, devleti kendi çıkarlarına göre şekillendirdi. Bu da Ak Parti’nin halk nezdindeki itibarını zedeledi.

Başkan Erdoğan ve ailesi, devletin altına dinamitlerin yerleştirildiğini göremedi. FETÖ operasyonları adı altında masum insanlar cezaevlerine atılırken, devletteki çürümüş yapılar güç kazandı. Bu çürüme, Ak Parti'nin arkasındaki halk desteğini hızla eritti.

Suç Kimde?

Devletin çürümüş yapıları, tüm olumsuzlukların faturasını Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kesti. Yargıda adaleti parayla sağlayan kişiler hesap vermedi, aksine daha da güçlendi. Bu da halkın öfkesini artırarak devleti bir kaosun eşiğine getirdi.

Adaletin sağlanamadığı bir ülkede, hukuksuz yapıların cesaretlenmesi kaçınılmazdır. Masumlar cezaevlerine doldurulurken, suç makineleri serbest bırakıldı.

Bu adaletsizlik, halkı isyana sürükleyecek bir sosyal patlamanın habercisi olabilir mi?

Öfkenin Hedefi: Yargı ve Sağlık

Bugün Türkiye’de halkın öfkesi yargı mensuplarına ve sağlık çalışanlarına yönelmiş durumda. Yenidoğan Çetesi skandalı, sağlık sistemine olan güveni sarsarken, yargının suçluları serbest bırakması, adalet sistemine olan güveni tamamen yok etti. Bu süreçte aileler, çocuklarını öldürüp intihar etmeye başladı. Toplum, büyük bir sosyal patlama noktasına doğru sürükleniyor.

Türkiye İç Savaşın Eşiğinde mi?

Türkiye, iç savaşa doğru sürükleniyor olabilir. Libya, Romanya, Ukrayna gibi ülkelerde gördüğümüz halk ayaklanmalarına benzer bir süreç, Türkiye’de de yaşanabilir. Saddam Hüseyin, Kaddafi, Çavuşesku gibi liderlerin akıbetine benzeyen bir senaryo, Başkan Erdoğan ve ailesi için de planlanıyor olabilir. Halkın öfkesi kontrol edilemez hale gelirse, Türkiye’yi büyük bir trajedi bekliyor olabilir.

Devletin yeniden inşa edilmesi, adaletin sağlanması ve halkın güveninin geri kazanılması için bir an önce adım atılması gerekiyor. Aksi takdirde, Türkiye’yi çok karanlık günler bekliyor olabilir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin iç savaşa sürüklenmemesi için devlet kurumlarının yeniden yapılandırılması ve halkın güveninin kazanılması şart. Eğer bu yapılmazsa, Türkiye’de toplumsal huzursuzluklar artabilir ve ülke geri dönülmez bir kaosa sürüklenebilir.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016

Mail: [email protected]