Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem mi Başlıyor?
“ABD’nin bölgede güçlü konumda müttefiklere ihtiyacı var”
Türkiye-İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem mi Başlıyor?
Türkiye’nin son yıllarda arasının giderek bozulduğu Ortadoğu’daki bazı ülkelerle ilişkilerini tekrar normale döndürme çabaları ABD’nin başkenti Washington’da da yakından takip ediliyor.
Bir zamanlar bölgedeki iki yakın müttefik olan Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkiler, özellikle 2010’daki Mavi Marmara baskınından sonraki dönemde kopma noktasına geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in özellikle Filistinliler’e karşı izlediği politikaları her fırsatta en sert ifadelerle hedef alırken, İsrail’in eski başbakanı Benyamin Netanyahu da Erdoğan’ı özellikle Hamas’a yakın bir duruş sergilediği gerekçesiyle sık sık eleştirdi.
İki ülke Mavi Marmara olayından sonra karşılıklı büyükelçilerini çekmişti. İsrail, Amerika’nın arabuluculuk girişimiyle, olayda hayatını kaybedenlerden dolayı Türkiye’den özür diledi ancak ilişkileri normale döndürebilme amacıyla girişilen çabalar sonuçsuz kaldı.
Türkiye 2018’de de ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesinden sonra büyükelçisini yine geri çekti, İsrail de aynı adımı attı. İki ülke hala karşılıklı büyükelçi atamadı.
Bununla birlikte, son dönemde Türkiye ve İsrail ilişkilerinde yeni bir hareketlilik yaşanıyor. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog geçen Mart ayında Türkiye’yi 14 yıl sonra ziyaret eden ilk İsrail lideri olurken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da geçen ay İsrail’e giderek, 15 yıl sonra bu ülkeye Türkiye’den ilk resmi ziyareti düzenledi. İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid de Ankara’da temaslarda bulundu. Bu ziyaretin en önemli sonuçlarından biri, iki ülke arasındaki diplomatik temsil düzeyinin büyükelçi seviyesine çıkarılması için çalışmaların başlatıldığının açıklanması oldu.
Türkiye’nin bölgede son yıllarda sürekli ihtilaf yaşadığı ülkelerle ilişkileri tekrar rayına oturtma çabaları İsrail’le de sınırlı kalmadı. Ankara, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la da yeni açılımları hayata geçirme yolunda adımlar attı.
Eski Kongre üyesi Wexler: “Türkiye ve İsrail arasındaki çıkarlar yıllardır olmadığı kadar uyumlu”
İşte Türkiye’nin hem İsrail hem bölgedeki diğer kilit ülkelerle normalleşme sürecini, Washington’da Türkiye’yi ve bölgeyi yakından takip eden isimlerden, eski Kongre üyesi ve bir dönem Kongre’de Türkiye Dostluk Grubu’nun eşbaşkanlığını da yapan Robert Wexler’la konuştuk.
Wexler’a göre Türkiye ve İsrail arasında son dönemde oluşan yeni diyalog çok olumlu bir gelişme ve karşılıklı çıkarlara dayanıyor.
Bu süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başlattığına ve İsrail’in de olumlu karşılık verdiğine dikkat çeken Wexler, “Elbette Türkiye ve İsrail açısından kimisi ortak kimisi birbirinden farklı çıkarlar sözkonusu, ama iyi haber şu ki, bu çıkarlar yıllardır olmadığı kadar uyumlu görünüyor. Bu hem Türkiye ve İsrail için, hem bölge için, hem ABD için çok memnuniyet verici bir gelişme. Türkiye bağlamında Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır’la birlikte bölgedeki diğer yaşanmakta olan gelişmelere de çok uygun düşüyor ve İsrail tabi ki bölgedeki normalleşme eğiliminden istifade etmeye dönük tüm çabaları olumlu karşılıyor” diye konuştu.
Wexler, Türkiye ve İsrail’in geçmişte yıllar boyunca birer müttefik olduklarını hatırlatarak, “Dolayısıyla bu durum yeni değil ancak elbette yakın geçmiştekinden daha farklı bir yaklaşım var. Bu, gelecek açısından çok olumlu bir işaret. Türkiye’ye, İsrail’e ve ABD-Türkiye, ABD-İsrail ilişkilerine önem veren hepimiz bunu desteklemeliyiz” dedi.
“Yakınlaşma süreci İran’a karşı ortak muhalefet yaratmak için de çok etkili bir unsur”
Bu sürecin İran’a, İran’ın nükleer silah çabası ve bölge genelindeki “menfur davranışlarına” karşı ortak bir muhalefet yaratmak için de çok etkili bir unsur olduğunu belirten Wexler, “İsrail ve Sünni Arap ülkeler artı Türkiye’nin, ABD’yle birlikte, İran’ın nükleer silah çabasına karşı ortak bir muhalefet sergilemeleri ve İran’ın da bölgedeki çok korkunç, zarar verici, şiddet içeren davranışları karşısında ortak bir muhalefetin olduğunu anlaması çok önemli” ifadesini kullandı.
İsrail Dışişleri Bakanı’nın ziyaretinden ne sonuçlar çıktı?
İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in Türkiye ziyaretini değerlendiren Wexler, ziyaretin en önemli sonuçlarından biri olarak, iki ülkenin sadece ilişkilerini tekrar büyükelçi seviyesine çıkarmakla kalmadığını, aynı zamanda aralarında güvenlik ve istihbarat alanında olağanüstü bir işbirliğinin olduğunu da öğrendiklerini söyledi.
İsrail medyasında, İsrailli ve Türk istihbarat yetkililerinin birlikte çalışarak Mayıs ayında Türkiye’de İran kaynaklı bir terör saldırısını engellediği haberleri çıkmıştı. İsrail ayrıca, Tahran’ın İstanbul’daki İsrailli turistleri öldürme veya kaçırma planları olduğu iddiasıyla 13 Haziran’da Türkiye’ye seyahat uyarısını en yüksek seviyeye çıkarmıştı. İran ise suçlamaları “gülünç” olarak niteleyerek reddetmişti.
Wexler, iki ülke istihbarat birimleri arasında yürütüldüğü belirtilen işbirliğine işaret ederek, bunun süreçte ne kadar önemli bir ilerleme sağlandığının bir diğer örneğini oluşturduğunu kaydetti.
İran’a karşı ortak cephe yaratma
Bunun yanında, Lapid’in ziyaretinin sembolik bir anlamı da olduğunu ifade eden Wexler, İsrail Dışişleri Bakanı’nın seçim sürecinde geçici başbakan olmaya hazırlandığı bir sırada bu ziyareti düzenlediğine dikkat çekti.
Wexler, “Bu ziyaret, İran’a, saldırganlığına karşı İsrail ve Türkiye’nin birlikte durduğu mesajını veriyor” dedi.
Buna ilaveten, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammet Bin Selman’ın Türkiye’ye stratejik, siyasi ve ekonomik açıdan çok önemli bir ziyaret düzenlediğini, iki ülke arasında turizm ve ticaretin tekrar canlanmasının umut edildiğini belirten Wexler, hem bu süreç hem Körfez ülkelerince ilişkilerin normale döndürülmesi süreci ve İran’a karşı ortak cephe yaratılmasının da ilgili tüm ülkelerin yanısıra ABD için de çok önem taşıdığını vurguladı. Wexler, “Ümit ederiz ki Türkiye, ekonomisi ve halkı da bölgedeki ilişkilerde yaşanan tüm bu düzelmelerden büyük fayda sağlayacak. Türkiye’nin geleceği açısından da bunun iyiye işaret olduğu düşüncesindeyim” diye konuştu.
“Türkiye ve İsrail arasında enerji işbirliği potansiyeli sınırsız”
Türkiye ve İsrail arasındaki yakınlaşma süreci, iki ülke arasında enerji işbirliğinde yeni potansiyelleri hayata geçirir mi? İsrail, Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Mısır’ın dahil olduğu, Doğu Akdeniz’den Avrupa’ya doğal gaz boru hattı projesinden Ankara dışlanmıştı ancak İsrail’le ilişkilerde yaşanan yeni dinamiklerin etkisiyle, İsrail doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıma fikri tekrar canlandırılabilir mi?
Wexler, Washington’un İsrail ve Türkiye arasında enerji alanında işbirliğine açık destek verdiğine, Biden yönetiminin ekonomik elverişlilik bakımından Türkiye-İsrail işbirliğinden yana tutum sergilediğine dikkat çekti.
Bu konuda iki ülke arasında sınırsız bir potansiyel bulunduğunu ifade eden Wexler şunları kaydetti:
“Elbette ekonomik ve piyasa kaynaklı olanların yanısıra siyasi ve diplomatik açıdan da bazı kısıtlamalar mevcut ama bunlar giderilebilir. İsrail ve Türkiye arasında şu anda yaşananlar bu konuda uzun vadeli bir işbirliğinin temellerini atıyor. Umarım bu olur çünkü eğer olursa, İsrail ve Türkiye arasında yıllar boyu sürecek çok olumlu ilişkileri sağlamlaştıracak ve Avrupa için çok gerekli ve alternatif bir enerji rotası sağlayarak, Avrupalılar’ı Rus enerjisine daha az bağımlı hale getirecek. Bunların hepsi, Türkiye’nin, İsrail’in, Amerika’nın, Batı’nın yararına çok olumlu gelişmeler ve umarım Türkiye ve İsrail bu yolda yürümeye devam edecek”
“Atılan adımlar belki altın çağa dönüş değil ama daha gerçekçi bir konumlanma”
Türkiye ve İsrail arasındaki karşılıklı önemli ziyaretlerden sonra, Suudi Arabistan, BAE ve Mısır’la ilişkilerde yaşanan süreçlerle de uyumlu olarak bir sonraki adımlara hazırlanıldığını ifade eden Wexler, “Bu belki geçmişte ilişkilerde yaşanan ‘altın çağ’a dönüş değil ama kendi iç politikaları bağlamında bu ülkelerin tümüne faydalar sağlayacak şekilde daha gerçekçi bir konumlanma. Geçmişten dersler çıkarmalı, bunlara dikkat etmeli ve zarar verici hadiselerden kaçınmalıyız ama gelecek olumlu görünüyor” diye konuştu.
“ABD’nin bölgede güçlü konumda müttefiklere ihtiyacı var”
Robert Wexler, Washington’da da Türkiye ve bölge ülkeleri arasındaki ilişkilerde yaşanan ilerlemelerin büyük bir memnuniyetle karşılandığına işaret ederek, bu yaşananların sadece Türkiye ve ilgili ülkeler değil ABD’nin de çıkarlarına uygun düştüğünü söyledi.
Bununla birlikte, Washington’da önemli boyutta bir çevrenin de yıllar içerisinde Türkiye’ye karşı giderek daha temkinli bir bakış geliştirdiğini ve bölgedeki bu değişimin gerçek olup olmadığı konusunda bekleyip görmekten yana bir tavır sergilediğini belirten Wexler, “Herkes Türkiye ve İsrail arasında daha güçlü ilişkilerin olmasını destekmiyor. Washington’da bunu istemeyen birini tanımıyorum” dedi.
Wexler, Amerika’nın da Suudi Arabistan’la kendi ilişkilerini onarma sürecinde olduğunu, bunun yanında Çin’e, Rusya’nın Ukrayna’daki saldırganlığına karşı koyma ve İran’ın nükleer silah sahibi olması ve bölgedeki diğer “zarar verici” eylemlerini önleme çabalarında Washington’un bölgedeki müttefiklerinin güçlü konumda olmasına ihtiyacının olduğunu vurguladı.
Robert Wexler, Türkiye-ABD ilişkilerinin onarılmaya başlaması, İsrail-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gelişmeler, Suudi Veliaht Prensi’nin bölge turu ve şimdi de Başkan Joe Biden’ın İsrail ve Suudi Arabistan’ı kapsayacak bölge turuyla birlikte, bu süreçte daha da ilerleme potansiyelinin yüksek olduğunu vurguladı.
VOA