Türkiye koronavirüs konusunda teyakkuzda
TTB: Koruyucu tıbbı malzeme stokları hazırlanmalı
Tabipler Birliği koronavirüs izleme heyeti oluşturdu. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi "Şimdilik tespit edilen vaka yok, ama olacaktır. Tıpkı İtalya’da, İran’da olduğu gibi" diyor.
COVİD-19 olarak adlandırılan yeni tip koronavirüs nedeniyle İran’da ölümlerin yaşanması, Türkiye’de endişeleri artırdı. 25 Şubat itibariyle 16 ölüm vakası bildirilen İran’dan Türkiye'ye girişler geçici olarak durduruldu.
Türkiye’de henüz tespit edilmiş bir vaka yok, ancak başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurumlar teyakkuzda. Yedi kişilik bir izleme heyeti oluşturan Türk Tabipleri Birliği (TTB) gelişmeleri yakından takip ediyor. DW Türkçe'ye konuşan TTB Başkanı Sinan Adıyaman, "Van’da beş şüpheli vaka vardı, yapılan tetkikler negatif çıktı. Bu sevindirici. Yanlış bilgilerin yayılmasının önüne geçilmesi lazım" dedi.
TTB: Koruyucu tıbbı malzeme stokları hazırlanmalı
TTB'nin izleme heyetinde epidemiyoloji ihtisası yapmış halk sağlığı uzmanları, aile hekimi, klinik mikrobiyoloji ve enfeksiyon uzmanı, Van bölgesi ve merkez konseyden uzmanlar yer alıyor. TTB, Sağlık Bakanlığı’na bir çağrı yaparak, alınan önlemlerin yerel yönetimlerle işbirliği halinde uygulanmasını talep etti.
Hastalıktan korunmak için özellikle sağlık çalışanları ve hekimlerin kullanması gereken malzemelerin temininde hiçbir sıkıntı yaşanmaması konusunda da bakanlığı uyaran TTB, İran ile komşu kentlerden başlamak üzere koruyucu tıbbi malzeme stoklarının yeterli hale getirilmesini istedi.
TTB ayrıca, virüsün tanısına yönelik testlerin Hıfzıssıhha Merkezi dışında, üniversite hastanelerinin laboratuarlarında da yapılabilmesi için düzenleme talep etti.
Klinik Mikrobiyoloji Derneği Başkanı ve Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nda yer alan Prof. Dr. Alpay Azap
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi: Vaka yok ama olacaktır
Klinik Mikrobiyoloji Derneği Başkanı ve aynı zamanda Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nda yer alan Prof. Dr. Alpay Azap, "Türkiye’de henüz tespit edilmiş bir vaka yok ama olacaktır, tıpkı İran, İtalya, Güney Kore'deki gibi" dedi. Virüsün ilk ortaya çıktığı Çin’de salgının azaldığını, başka bölgelerde ise arttığını söyleyen Azap, "Önümüzdeki birkaç ay içinde dünyanın pek çok ülkesinde yayılacağını öngörüyoruz" dedi ve telaşa kapılmadan ama tedbiri elden bırakmadan yapılması gerekenleri tek tek gözden geçirdiklerini belirtti.
İlk bir hafta neredeyse hiç belirti yok
Yeni bulgulara göre hastalık hafif başlıyor ve ilk bir hafta hafif seyrediyor, hasta doktora gitme ihtiyacı bile duymuyor. Ama bu sırada hastalığı bulaştırabiliyor. Daha öncekiler, örneğin SARS virüsü ağır seyrediyordu ve bulaşıcıydı, ancak bu nedenle de fark edilmesi daha kolaydı.
Yeni tip koronavirüsün ise hiçbir belirti yokken bile bulaşıcı olduğu geçen hafta anlaşıldı. O yüzden hastaları izole edip yayılmasını engellemek daha zor. Dünya Sağlık Örgütü’nün de öngörüleri bu yönde. "Ama ilk çıktığı zamanki kadar da korkmuyoruz" diyen Prof. Azap, "Çünkü ölüm oranlarının yüksek olmadığı ortaya çıktı. Hafif vakalarda tanı almaya başlayınca ölüm oranı düştü; binde 2. Yani bildiğimiz mevsimsel gribin on katı kadar" dedi.
Bilim Kurulu şu aşamada Türkiye’de hastalığın ortaya çıkması durumunda, yayılmasının nasıl engelleneceği üzerine çalışıyor. Ayrıca virüse karşı etkili bir ilaç bulunana ve havalar ısınana kadar olabildiğince az vaka çıkmasını sağlamayı hedefliyor.
Hasta tespit edilirse ne yapılacak?
Türkiye’de henüz tespit edilmiş vaka yok ama olursa neler yapılacak? Bu konuda Sağlık Bakanlığı kapsamlı bir hazırlık yaptı. Vaka tespit edildiği anda İl Sağlık Müdürlüğü Bulaşıcı Hastalıklar Birimi devreye girecek.
Hasta, bütün korunma önlemleri alınmış olarak, her ilde belirlenmiş olan referans hastanelerden birinde yoğun bakım ünitesindeki tek kişilik izolasyon odalarından birine alınacak.
Türkiye'de 101 hastane referans olarak belirlendi ve olası vakalar için hazırlandı. Koronavirüs tespit edilerek karantina altına alınan hastanın yakınları ve temas ettiği kişiler takibe alınacak. Bu kişilerden hiçbir belirti olmayanlar evde izlemeye alınacak, tıbbi birimler tarafından her gün kontrol edilecek ve 14 gün boyunca dışarı çıkmayacak.
Bilim Kurulu üyelerinden Prof. Serap Şimşek, "Bu dinamik bir süreç" diyerek, önlemlerin ve yapılacak işlemlerin hasta sayısına göre yeniden şekilleneceğini ifade etti.
Prof. Azap’ın verdiği bilgiye göre Sağlık Bakanlığı şu ana kadar kurul üyelerinin önerdiği bütün önlemleri uygulamaya koydu. İran’dan giriş yasağı da kurulun önerisiydi. Ancak hastalığın seyriyle ilgili bilinmeyen noktalar olduğu için net bir öneride bulunmanın mümkün olmadığı, araştırmalar sonuçlanıp bilimsel veriler ortaya çıktıkça önlemlerin de netleşeceği belirtiliyor.
'Şimdilik paniğe ve maskeye gerek yok'
Koronavirüs haberleriyle birlikte tıbbi maske satışları da fırladı. Piyasadaki maske stoklarıyla ilgili net bir bilgi yok. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın yüksek miktarda maske temin ettiği bildiriliyor.
Mikrobiyoloji ve enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Azap, "Şimdilik maskeye ve paniğe gerek yok. Panik gerektiği zaman biz zaten söyleyeceğiz" diyerek virüsten korunmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
- Eller sık sık yıkanmalı veya dezenfektan kullanılmalı.
- Maske sadece solunum şikâyeti olanlar tarafından kullanılmalı. Boğaz ağrısı, öksürüğü, hapşırığı olanlar, kalabalık ortamlara girerken başkalarına bulaştırmamak için maskeyle gezmeli.
- Sosyal medyadaki bilgi kirliliğine kulak asılmamalı. Uyarılar ve önlemler konusunda paralel hareket eden Sağlık Bakanlığı’nın bilimsel danışma kurulu, TTB ve uzmanlık derneklerinin uyarıları takip edilmeli.
- Dünyada bazı ülkelerde vaka sayısı artıyor, mümkünse bu ülkelere seyahat edilmemeli. Örneğin şu an İran'dan geliş kapalı ama gidiş açık. Mecbur kalınmadıkça İran'a gidilmemeli. Yine Güney Kore, Çin, Güneydoğu Asya'ya da gidilmemeli ve mecbur olunmadığı sürece gemi seyahati yapılmamalı.
Emine Algan
Deutsche Welle Türkçe