Türkiye Rusya ve ABD kıskacından kurtulabilir mi?
AB, ABD ve Trump Türkiye’nin Rusya tarafından iyice ezilmesini istiyor
Türkiye Rusya ve ABD kıskacından kurtulabilir mi?
Böyle bir sorunun cevabını vermek kolay değil. Çünkü, Türkiye’nin sorunları çok, çözüm yolları tıkalı. Sorunların çözümüyle ilgili bir çaba yok.
Varsa da görünmüyor. Parlamento, ülkede olup bitenden haberimiz yok diyor.
İdlib'de Rusya destekli hava saldırıları sonucu askerlerimiz şehit ediliyor.
Putin susuyor.
AB, ABD ve Trump Türkiye’nin Rusya tarafından iyice ezilmesini istiyor. Ezsinler ki, bir daha Rusya kozu kullanılmasın istiyorlar.
Türkiye içteki kutuplaşmayı bitiremiyor. Halk tedirgin, medya renksiz, siyaset yeniden dizayn ediliyor.
Ak Parti’deki erime devam ediyor.
Böyle bir ortamda Türkiye’nin dışa yönelik güçlü hamleler yapması mümkün görünmüyor.
Suriye normalleşmediği sürece; Türkiye, Rusya’dan da, mülteci akınından da kurtulamayacak.
ABD ve Rusya Türkiye’deki iç çatışmanın sona ermesini istemiyor. Çünkü Erdoğan ve Ak Parti iktidarının ebediyete kadar ümit olmaktan çıkması isteniyor.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra başlayan, 16 Temmuz Nitelikli Darbesi Ak Parti’yi eritti. Ak Parti tabanı Erdoğan ve Ak Parti’ye küstürüldü.
Süreci kurgulayanlar, şimdi altın vuruşa, Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu start verdiler.
Görünen o ki, Ak Parti’nin etkili isimleri tek tek FETÖ bataklığına çekilecek.
Bu süreci 05 Haziran 2018 tarihinde “Seçimden sonra Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu” başlıklı bir köşe yazısı ile gündeme getirmiştim. O yazı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ulaşmasın diye küresel anlamda büyük bir karalama ve iftira kampanyasının hedefi olmuştum.
Aradan 22 ay geçti. Ak Parti’ye FETÖ Operasyonu ete kemiğe büründü.
CHP – Ak Parti arasındaki FETÖ’nün siyasi ayağı tartışmaları, Ak Parti’nin üst düzey isimlerinin Pensilvanya ziyaretleri ve Türkçe Olimpiyatları’ndaki fotoğraf ve video görüntüleri ortaya saçıldı.
“Terör” tanımı, uluslararası hukuka uygun hale getirilmezse, Ak Parti’nin üst düzey isimleri FETÖ Operasyonlarının hedefi haline gelecek.
Bülent Arınç ile Melih Gökçek arasında başlayan tartışma çok tehlikeli boyutlara taşınıyor.
Ak Parti üst yönetimi bu sürecin farkında görünmüyor. CHP’li hukukçuların ve derin yapıların Ak Parti üst yönetimi ile ilgili hazırladığı FETÖ dosyası (FETÖ'NÜN SİYASİ AYAĞI) oldukça kabarık. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in 17 -25 Aralık tapeleriyle ilgili hamlesi Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanlığı’nı kaybetmesi ile ortadan kalkacak gibi görünmüyor.
Avukatların sokağa inmesi, tehlikeli sürecin önemli işaretleri. Türkiye iç ve dış sorunların oluşturduğu yoğun gündemlere yetişemiyor.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün ortadan kaybolması, bir iki hafta içinde Yargı Reformu ve İnfaz düzenlemesiyle ilgili yasanın TBMM’ye geleceğinin duyurulmasının üzerinden bir aydan fazla zaman geçti. Hala ses seda yok.
1. Yargı Paketi TBMM’den çıktı ama işlevsel olarak yürürlüğe girmedi.
Ak Parti üst yönetimi Türk Milletinin gözyaşlarını görmüyor olabilir.
Keyfi mahkeme kararlarının açtığı derin yaraların farkında olmayabilir.
Haksız ve hukuksuz verilen yurtdışı yasaklarının aileleri parçaladığını, insanların çaresizlikten çıldırma noktasını geçtiklerini de görmüyor olabilirler.
Artık kimse kapılarına gelip derdini söylemiyor da olabilir.
Bu süreç kimseyi yanıltmasın.
Gazete Duvar’dan Cansu Çamlıbel’in “Amerikalı senatörlerin Ankara’yı by-pass ettikleri ziyaret” başlıklı köşe yazısı dikkatle okunmalıdır.
Türk Milleti ses çıkarıyorsa, sorun yok demektir.
Önce ses çıkardı ve sonra sessizliğe büründü ise işte bu süreç tehlikelidir.
Görünen o ki, Türk Milletinin hali ve bu tür bilgiler Külliye’nin kalın duvarlarını aşamıyor.
O zaman bu görev Ak Parti üst yönetimine, Ak Parti kurucularına düşüyor.
Ak Parti büyük bir istifa fursasıyla karşı karşıya kalmak istemiyorsa, Türk Milleti'nin serzenişini ve sessizliğini dikkate almalıdır.
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]