Türkiye, S-400’lerin ikinci kısmını alacak mı?
Uzmanlar: Ankara salgın nedeniyle S-400 krizinde zaman kazandı, ikinci siparişe isteksiz
Türkiye, S-400’lerin ikinci kısmını alacak mı? Uzmanlar: Ankara salgın nedeniyle S-400 krizinde zaman kazandı, ikinci siparişe isteksiz
Rusya, ikinci S-400 sisteminin teslimatı için Türkiye’nin kararını beklediğini duyururken uzmanlara göre Türkiye, ABD ile başını belaya sokan S-400’lerde zaman kazanmaya çalışıyor ve mümkünse ikinci siparişi almayacak alırsa da aktifleştirmeyecek
Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde ciddi gerilimlere neden olan hava savunma sistemi S-400 füzelerinin alım süreci koronavirüs salgınıyla gündemde gerilere düştü.
Ancak Rusya’dan gelen bir açıklama ile soğumaya bırakılan S-400 konusu kendisini yeniden hatırlattı.
Türkiye, 2017’nin son günlerinde Rusya’dan 2.5 milyar dolar karşılığında her biri ikişer bataryadan olmak üzere iki S- 400 sistemi (filo) almak üzere anlaştı.
İlk sistem 2019 yaz aylarında Ankara’ya getirilerek Mürted Hava Üssü’ne kuruldu.
Anlaşma uyarınca Türkiye’nin diğer sistemi 2020’nin sonuna kadar teslim alması gerekiyor.
Ancak ABD’den gelen tepkiler ve bunun sonucunda Türkiye’nin diğer NATO ülkelerinin de ortak olduğu yeni nesil F-35 programından çıkarılması üzerine alınan ilk S-400 sistemi aktifleştirilmedi.
Rusya’dan S-400 hatırlatmasına Türkiye’den henüz cevap yok
Tam da bu noktada Rusya’nın askeri-teknik işbirliğinden sorumlu federal servisi FSVTS’nin başkanı Dmitriy Şugayev, geçtiğimiz gün yaptığı açıklamada, Türkiye’ye ikinci bir S-400 savunma sistemi satışı yapılması üstüne yapılan görüşmelerde ilerleme sağlandığını, şu anda Ankara’nın nihai kararını beklediklerini söyledi.
Türkiye’den ise bu açıklamaya şu ana kadar bir cevap gelmedi.
Şimdi akıllarda olan soru Türkiye’nin Rus yetkili tarafından da hatırlatılan S-400’ün ikinci sistemin siparişini verip vermeyeceği.
Ayrıca ikinci sistemin alınmaması halinde alınan tek sistemin işe yaramayacağı iddia edilmekte.
İkinci sistemin alınması halinde olası siyasi ve askeri sonuçları da merak konusu.
Gerek bu soruları gerekse S-400'lerin alım sürecindeki son durumu konuya hakim isimlere yönelttik.
“Hükümet S-400 alımın hata olduğunu gördü”
S-400’lerin satın alınmasının Türkiye’nin ABD ve NATO ile olan ilişkilerine olan olumsuz etkilerinin ortada olduğunu söyleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı, emekli büyükelçi Ünal Çeviköz, iktidarın S-400 alımının bir hata olduğunun farkına vardığını ancak iç politikada geri adım atmış görünmemek için “Vazgeçmeyiz, program sürüyor” türü açıklamalara devam ettiğini iddia etti.
“Koronavirüs, Türkiye’ye zaman kazandırdı”
Türkiye’nin Batı dünyasından finansal destek sağlayabilmesi için S-400’leri operasyonel hale getirmemesi gerektiğini gördüğünü öne süren Çeviköz, şöyle sürdürdü:
Bundan dolayı iktidar nasıl bir bahane bulurum da S-400’leri ertelerim de bunu hem içeri anlatırım, hem de ABD baskısını azaltırım diye çalışıyordu. Koronavirüs salgını en iyi bahaneyi oluşturdu. Bir taraftan Nisan ayında operasyonel hale getirilecek deniyordu, ertelenmesi için salgın bahane oldu. Devamında salgının Rusya’da daha geç başlaması ancak ardından çok etkili olması engellerden biri haline geldi.
"Rusya, siyasi baskı kurmak için son açıklamayı yaptı"
Bütün bu ortamda halen arada bir takım yetkililerin çıkıp “S-400’lerle ilgili tutum değişikliğimiz yoktur” dediğini hatırlatan Çeviköz, sözlerini şöyle sürdürdü:
Rusya ise Türkiye’deki tutum değişikliğini ve ABD ile yakınlaşma çabalarını gördüğü için siyasi baskı kurmak için o açıklamayı yaptı. Bu açıklamayla yeterince Türkiye’yi rahatsız edecek mesaj vermiştir bilerek. Sen bahane ederek geciktiriyorsun demek istemiştir.
“Türkiye süreci uzatabildiği kadar uzatacak”
Çeviköz, Türkiye’nin şu ana kadar bir cevap vermemesinin şu an denecek bir şey olmamasından kaynaklandığını kaydederek, şu iddialarda bulundu:
Türkiye süreci uzatabildiği kadar uzatmak istemektedir. Bir nevi topu taca atmaktır. Herhangi bir cevap gelse de Rusları tatmin edeceğini sanmıyorum. Türkiye, iç politika nedeniyle S-400’lerden vazgeçtiğini söylemesi mümkün değil ancak bir takım bahanelerle uzunca bir süre ertelemeye, olanların aktif hale getirilmesini sürüncemede bırakarak konunun gündemden düşmesine çalışacaktır.
Kuloğlu: "Türkiye, iki cami arasında beynamaz durumunda"
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu, ikinci batarya sipariş edilmese bile eldeki sistemin kullanılmaması gibi bir durumun olmadığını söyledi ancak yaşanan sıkıntıya şöyle dikkat çekti:
Bir tarafta ABD var kullanırsan yaptırım uygularım diyor diğer tarafta Rusya, anlaşmamız var zamanı geldi ne zaman alacaksın diyor. Türkiye iki cami arasında beynamaz durumunda. Zaten Libya’dan dolayı Rusya ile ilişkiler eskisi kadar düzgün gitmiyor bir de ikinci sistemi almazsak Rusya'yla ilişkiler daha kötüye gidebilir. Anca alınsa bu sefer de ABD ile ilişkiler bozulabilir.
"Türkiye, koronavirüs sayesinde süreci idare etti"
Türkiye’nin koronavirüsü salgınını bahane ederek S-400 sorununda süreci bir süredir idare ettiğini söyleyen Kuloğlu, “İşte virüs nedeniyle ekonomik sıkıntı var ondan aktif hale getirmedik, ekonomiden dolayı ikinci bataryayı şu an alamıyoruz' diye bu yılı da geçirirler. Artık seneye nasıl bir yol izlenir şimdiden kestirmek güç” diye konuştu.
Türkiye’nin ikinci siparişi vermesi zor
BlueMelange Danışmanlık bünyesinde bağımsız araştırmacı olarak çalışan ve TurkishDefenceNews Savunma Analisti Levent Özgül, “Türkiye sizce ikinci partinin siparişini verecek mi?” sorusunu şu sözlerle cevaplandırdı:
Şayet bu yola girer isek ABD/NATO yolunda çok ciddi terk kararı alınmış ve Rusya ile stratejik ortaklığa devam yolu seçilmiş olur. Mevcut ekonomik iklim, dört cephede savaşan ordu, mevcut iktidar çekişmeleri ve etrafımızın diplomatik ilişkisiz komşu kaynadığı sırada Türkiye’nin bu yola gideceğine şu an için ihtimal vermiyoruz. Ama iktidar ve başkanlık rejimi pragmatik davranışları ihtiva etmekte. Küçük de olsa bir pay bırakıyoruz.
Türkiye’nin tam hava savunması için 12 sisteme (filoya) ihtiyacı var
Türkiye’nin hava savunmasını tam anlamıyla sağlayabilmesi için toplam 12 filoya (24 batarya) ihtiyacı olduğunu belirten Özgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ama bunun çok ama çok ciddi riskleri de var. Maliyet, ekonomik ambargo, CAATSA’dan misli ile fazla (NDAA FY2020 benzeri) yaptırımlar, batı sisteminden çıkarılma, fon kredi kesilmesi vs. Bir anda İran’a dönmek gibi. Bu tamamen siyasi politik ve jeopolitik bir karar olur ve hükümet bunu düşünmelidir.
Trump, Türkiye’ye yaptırımları Kasım sonrasına atmak istiyor
Ankara’nın iki sistem S-400 ile rahatlıkla savunulabileceğini söyleyen Özgül, buna karşın ABD yaptırımının devreye girmemesi diye bir şeyin söz konusu olmayacağını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu konuda yasaları var (CAATSA). Bunun iptali söz konusu olamaz. Ama ne zaman uygulanacağı ve hangi maddeleri içereceği tamamen Başkan’ın inisiyatifine bırakılmış durumda. Trump ile Erdoğan’ın ruh ikizi gibi benzer olaylara baktığı davrandığı ve çok iyi anlaştıkları düşünülünce sanırım Trump, Kasım seçimleri sonrasına kadar bunu atmak istiyor. Covid-19 ve Ayaklanma nedenleri ile bununda sağladı. Esas itibariyle Trump zaten F-35 projesinden çıkarılmamızı yeterli görüyor. Ama S400’ün bir Nato ülkesi topraklarında olmasını ne Pentagon ne Kongre ne de Demokratlar kabul edebilir.
"İkinci sistem, Kasım 2020’den önce alınsaydı büyük tepki doğmazdı”
“Türkiye 1+1 ilk kontrattan kalan 2. filoyu (sistem), ABD seçimlerinin olacağı Kasım 2020’den önce teslim alabilseydi belki büyük tepki doğmadan nispeten basit bir kaç maddede CAATSA’yı uygulatıp kurtulacaktı ama bu teslimat 2020 sonuna aşacak” diyen Özgül’e göre Türkiye’nin Rusya ile ilk görüşmelerde dile getirdiği S-400’ün ortak üretimine geçmesi halinde ise bunun Türk-ABD ilişkilerini bitireceğini iddia etti:
Muhtemelen Demokratların güçleneceği Kongre belki de başkan Biden olacak. Ben yine de S400 ikinci filonun badiresinin atlatılabileceğini ama 3. ve 4. Filo ortak üretim hele siper ortaklığı olursa Türk - ABD ilişkilerinin kopacağını düşünmekteyim.
"Türkiye, S-400’leri hangarların içinde bekleterek atlatmaya çalışacak"
Özgül, BlueMelange olarak Türkiye’nin önümüzdeki süreçte iki sistemi (4 batarya) S-400’ü hangarların içinde aktive edilmeden atlatmaya çalışacağını öngördüklerini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
Tabii bu Türkiye’nin Rusya’ya İdlib Libya ve Kuzey Suriye’de karşı çıkması ile bağlantılıdır. Bunları yaptığı ve Doğu Akdeniz’de ABD çizgilerini aşmadığı takdirde bu böyle olabilir.
Ali Kemal Erdem / The Independentturkish