Türkiye şiddet sarmalı içinde
Uzmanlara göre ise belirsizlik ve kaygılar şiddete yöneltiyor.
Türkiye şiddet sarmalı içinde
Türkiye’de “Yan bakma” bile cinayetle sonuçlanır hale geldi. Umut Vakfı, 4 milyon ruhsatlı, yaklaşık 36 milyon da ruhsatsız silah bulunduğunu açıkladı. Uzmanlara göre ise belirsizlik ve kaygılar şiddete yöneltiyor.
Türkiye’de gündeme gelen şiddet olayları son dönemde artış gösterdi. Ekonomik kriz, siyasette kullanılan gergin dil, adalet kurumuna güvenin azalması ise toplumsal şiddeti körükleyen nedenler arasında gösteriliyor. İnsanların rahat bir şekilde ruhsatsız silaha ulaşabilmesi ve artan bireysel silahlanma oranları da, şiddet olaylarını artırıyor. Umut Vakfı’nın verilerine göre 2022’de medyaya 3 bin 984 silahlı şiddet olayı yansıdı. Bu silahlı şiddet olaylarında 2 bin 278 kişi öldürüldü. Vakfın verilerine göre 4 milyon ruhsatlı silah var. Bunun 9 katı kadar da ruhsatsız silah olduğu düşünülüyor.
Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, toplumda kaygı düzeyinin artmasıyla şiddete eğilimin çoğaldığını söyledi. Psikolog Büşra Gökağaç, şiddet olaylarının sıklaştığını ve toplumun şiddete eğiliminin arttığını gözlemlediklerini söyledi.
(Büşra Gökağaç)
Gökağaç, "Türkiye, Dünya'nın en mutsuz ülkeleri sıralamasında ilk 10'da yer alıyor. Mutsuzluğun ve toplumdaki gergin ortamın kişileri şiddete yönelttiğini yaşanan olaylar doğruluyor. Verilen cezaların cayıdırıcı olmayışı da bu eğilim üzerinde etkili” dedi.
"ŞİDDET DİLİNE MARUZ KALDI"
Gergin geçen seçim sürecinin de toplumda olumsuz etkilere yol açtığını ifade eden Gökağaç, “Seçim öncesi, seçim esnası ve sonrasında toplum siyasiler tarafından çokça şiddet diline maruz kaldı. Zaten seçim sürecinin getirdiği belirsizliğin yanında bu gerginlik de olumsuz bir katkı sağladı” dedi.
“Yaşanan ekonomik sıkıntılar toplum üzerinde strese yol açan en önemli faktörlerden” diyen Gökağaç şöyle devam etti:
"Stres, şiddet eğiliminin önemli bir parçası. Toplumda şu anda çoğunluk, ekonomik açıdan kaygı içerisinde. Her yeni güne zam haberleriyle uyanıyoruz. Bu kaygı düzeyi arttıkça toplum da şiddete sürükleniyor."
Çözüm önerilerinden de bahseden Gökağaç, özellikle siyasilerin şiddet dilinden uzaklaşması gerektiğine dikkat çetki.
"VAHŞET GÖRÜNTÜLERİ İZLENMEMELİ"
Gökağaç, “Tüm toplumun yararlanabileceği psikososyal faaliyetlerin artırılmalı ve buna halkın katılımı teşvik edilmeli. Psikolojik destek almak, devlet tarafından insanlar için rahatça erişilen bir ihtiyaç haline getirilmeli. Şiddet haberleri okumaktan kaçınılmalı. Sosyal medyada filtresizce yayınlanan vahşet görüntüleri izlenmemeli. Olumsuz düşüncelerin gerçekliğini sorgulayarak umutsuz ve korku dolu düşünmeden gerçekçi düşünmeye geçmek denemeli” dedi.
(Çağla Gül Bulut)
"ADALETE GÜVEN SARSILDI"
Avukat Çağla Gül Bulut ise uzun süren yargılamaların ve adil olmayan sonuçların toplumun adalete olan güvenini sarstığını söyledi.
Bulut, “Böyle bir ortamda insanlar, adalete sığınmaz kendi adaletlerini ne yazık ki kendileri sağlamaya çalışır. Türkiye hukuk devletidir. Hukuk devleti kavramının olmazsa olmazı, kuralların üstünlüğüdür. Ülkemizde kuralların üstünlüğünden bahsedilmek mümkün değildir. Kuralların üstünlüğü sadece güçsüzler için uygulanmaktadır” dedi. Bulut şöyle devam etti:
"Türkiye’deki cezasızlık, cezaların caydırıcılığının olmaması, failin ıslahına yönelik gerçek çalışmalar yapılmaması, 3-5 ay yatar çıkarım algısı, bireysel silahlanma, ülkedeki ekonomik buhran gibi unsurlar bir araya geldiğinde suç oranları artmaktadır. Suç oranlarının indirilmesi için suç ortaya çıktıktan sonraki hukuki süreçten ziyade neden suç işlendiğine bakılmalıdır."
SİLAH YAŞI 12’YE İNDİ
Jandarma Genel Komutanlığı’nın verilerine göre de 2018’de silah bulundurma ruhsatı alan kişi sayısı 7 bin 630’ken, bu sayı 2021’de 16 bin 569’a yükseldi. 2018’de 3 bin 41 kişi taşıma ruhsatı alırken bu sayı 2021’de 9 bin 870’e çıktı. Adalet Bakanlığı verilerine göre ise 2022’de “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun” kapsamında 3 bin 352 çocuk yargılandı. Silah ya da bıçak kullandığı, bulundurduğu ya da ticaretini yaptığı gerekçesiyle hakkında dosya açılan 3 bin 352 çocuktan 455’i 12-14, 2 bin 897’si de 15-17 yaş grubunda.
CUMHURİYET