Türkiye-Suriye İlişkileri ve Bölgesel Politikalar
Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Şeybani’nin ilk ziyaretini Suudi Arabistan’a yapması, bölgesel politikaların önceliklerini yansıtıyor. Türkiye-Suriye ilişkileri üzerine analiz.
Türkiye-Suriye İlişkileri ve Bölgesel Politikalar
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani’nin ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yapması, bölgesel diplomasi açısından dikkat çeken bir gelişme oldu. Şeybani’nin Suudi Arabistan, Katar, BAE ve Ürdün gibi Arap ülkelerine öncelik vermesi, Suriye’nin Arap Birliği içindeki konumunu güçlendirme stratejisi olarak yorumlanıyor.
İlk Ziyaretin Türkiye’ye Yapılmaması Ne Anlama Geliyor?
Türkiye’de eğitim almış ve akademik kariyerine Türkiye’de devam eden Şeybani’nin, ilk ziyaretini Türkiye yerine Arap ülkelerine yapması, Suriye’nin bölgesel diplomasi önceliklerini yansıtan bir tercih. Bu durum, Arap ülkeleriyle ilişkileri güçlendirme çabası ve Suriye’nin bağımsız bir dış politika izleme isteği olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin Bölgesel Dış Politikası
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, 19 Aralık tarihindeki açıklamasında, Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikasında iş birliğini esas aldığı vurgusu dikkat çekti. Fidan, bölge ülkeleri arasında herhangi bir tahakküm değil, eşitlik ve iş birliğine dayalı ilişkilerin önemine değindi. Bu yaklaşım, Türkiye’nin Arap ülkeleriyle ilişkilerinde geçmişte yaşanan sorunlardan ders çıkardığını ve yeni bir strateji izlediğini gösteriyor.
Tarihten Dersler ve Güncel Stratejiler
Osmanlı mirası ve Lozan Antlaşması üzerinden yapılan hamasi söylemlerin, Arap ülkelerinde oluşturduğu olumsuz algılara dikkat çeken analizler, bölgesel ilişkilerde rasyonel diplomasiye duyulan ihtiyacı ortaya koyuyor. Geçmişte Türkiye’nin Mısır gibi ülkelerle yaşadığı siyasi gerilimlerin etkileri hâlâ sürerken, bölgesel bir güç olarak Türkiye’nin “yapıcı devlet” imajını pekiştirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bilim, Teknoloji ve Hukukun Önemi
Analizlerde, Türkiye’nin genişleme yerine bilim, teknoloji ve hukuk gibi alanlarda ilerlemeye odaklanmasının, hem uluslararası itibarı artıracağı hem de siyasi ve ekonomik ilişkileri güçlendireceği belirtiliyor.
www.yerelgundem.com
Kaynak: Taha Akyol / Karar