Türkiye uzun sürede yargılama yüküne çözüm bulacak mı?
AYM “Anayasa’ya aykırı suç” demişti, AK Parti yeniden “suç” yapıyor
Türkiye uzun sürede yargılama yüküne çözüm bulacak mı?
ANKARA —
AK Partili hukukçu vekiller Şengül Karslı ve Cem Şahin’in ilk imzacı olduğu “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, TBMM Başkanlığı’na sunuldu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, teklifin kabulü halinde uzun süreli yargılama ve tutukluluk haliyle ilgili dosyalarda tazminat talepleriyle ilgili Anayasa Mahkemesi’ndeki (AYM) başvuru yükünü azaltmak için Tazminat Komisyonu’nun yetkili olacağını açıkladı.
Zengin, vekillerle birlikte düzenlediği basın toplantısında, bu teklifi 8’inci Yargı Paketi olarak adlandırdıklarını ancak bu pakete ilaveten Nisan ayında yeni düzenlemeler de getireceklerini açıkladı.
Medeni Kanun’da kamuoyunda tartışıldığı üzere ilave değişiklikler olup olmayacağıyla ilgili soru üzerine Zengin, “Nisan ayında farklı düzenlemeler olacak ama bahsettiğiniz meselelerle ilgili henüz bir çalışmamız yok” yanıtını verdi.
AYM’nin görevleriyle ilgili yeniden düzenleme yapılmadığını söyleyen Zengin, “Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi’nde son yaşanan olaylardan gördüğümüz genel anlamda bir fikir ayrılığı, çatışma var. Bize düşen şey TBMM olarak bu çatışmayı ortadan kaldırmak. Bunların bizim çalışmamız gerektiğini düşünüyoruz. Hukuk uygulanırken bir çatışma alanı oluşmasını asla istemiyoruz” dedi. Bu kapsamda yeni Anayasa gerektiğini yineleyen Zengin, “TBMM olarak biz taraf seçmiyoruz. Yasama olarak yasal zemin oluşturmamız gerektiğini belirtiyoruz” ifadesini kullandı.
AYM “Anayasa’ya aykırı suç” demişti, AK Parti yeniden “suç” yapıyor
AK Partili Özlem Zengin, “Anayasa Mahkemesi’nin iptal gerekçelerini de dikkate alarak, örgüte üye olmamakla birlikte suç işlemeyi müstakil suç haline getirmiş oluyoruz” dedi.
Teklife göre Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) yapılacak değişiklikle, “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme eylemi” artık ayrı bir suç hükmü olacak. Buna göre, örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca 2 yıl 6 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak.
İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilecek. Bu hüküm sadece silahlı örgütler hakkında uygulanacak. Örgüt adına suç işleyen kişi, hem işlediği suçtan hem de örgüt adına suç işleme cürümünden ayrı ayrı cezalandırılacak.
AYM geçen Aralık ayında, TCK’daki “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220’nci maddesindeki, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır. Örgüte üye olmak suçundan dolayı verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır” hükmünü Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmişti.
AYM’deki uzun yargılama başvuruları Komisyon’a devredilecek
Zengin, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararı çerçevesinde, bireysel başvuru dosya yükünü dikkate alarak uzun süreli yargılamalar kaynaklı maddi ve manevi tazminat talepleriyle ilgili düzenleme ihtiyacı nedeniyle 6384 sayılı kanundaki Komisyon’un yetki yapısını genişleteceklerini işaret etti.
Teklife göre Adalet Bakanlığı bünyesinde geçici süreyle görev yürüten İnsan Hakları Tazminat Komisyonu, artık “Tazminat Komisyonu” adıyla beş kişilik hâkim heyeti, uzun yargılama ve tutukluluk kaynaklı hak ihlali başvurularıyla ilgili talepleri değerlendirecek.
Zengin’in açıklamasına göre Komisyon’un kararı sonrasında AYM’ye başvuru yolu açık olacak. Ancak Komisyon’un tazminat talebiyle ilgili değerlendirmesi için süre sınırı olmaması dikkat çekti.
Benzeri durum Olağanüstü Hal Komisyonu (OHAL) işleyişinde tartışma konusu olmuştu ve AYM’ye bireysel başvuru yoluyla hak araması sürecini geciktirdiği için eleştirilmişti.
Zengin, AYM’de beklemedeki uzun süreli yargılama ve tutuklama halleriyle ilgili bireysel başvuru dosyalarını devralacağını vurguladığı Komisyon’un bu dosyaları incelemesiyle ilgili dokuz aylık süre sınırı olacağını kaydetti.
Teklife göre Adalet Bakanlığı bünyesinde geçmişte Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) yapılan tazminat başvurularıyla ilgili işlemleri yürütmesi için kurulmuş idari birim niteliğindeki Komisyon, bir anlamda “yargı mekanizması” yapısına dönüşecek.
Bu kapsamda, 6384 sayılı “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun”un adı, “Tazminat Komisyonu’nun Görevleri ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Kanun” şeklinde değişecek.
Ceza hukuku kapsamındaki soruşturma ve kovuşturmalar ile özel hukuk ve idare hukuku kapsamındaki yargılamaların makul sürede sonuçlandırılmadığı iddiasıyla manevi tazminat ile Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca koruma tedbirleri nedeniyle oluşan maddi ve manevi her türlü zararın tazmini istemiyle müracaatlar, Komisyon’a yapılacak.
Hükmün açıklanması geriye bırakıldığında artık temyize gidilebilecek
AK Partili Zengin, Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca hükmün açıklanması geriye bırakıldığında, artık bunun istinaf aşaması olabileceğini açıkladı.
Hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararı, ilk derece mahkemesi sıfatıyla bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilirse, temyiz yoluna gidilebilecek.
İtiraz üzerine verilen hükmün sanık lehine olması halinde, eğer itiraz etmemiş diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da itiraz etmiş gibi lehte karardan yararlanabilecek.
Bu düzenleme 1 Haziran’da uygulamaya girecek.
Temyiz aşaması için iki hafta içinde başvuru şartı gelecek
Teklife göre istinaf ve temyiz başvuru sürelerinde uyum sağlanması amacıyla Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikle de istinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde yapılabilecek.
Cumhuriyet savcıları itiraz için iki hafta içinde başvuru yapacak. Cumhuriyet savcısı, istinaf (temyiz) yoluna başvurma gerekçelerini yazılı isteminde belirtecek ve bu istemler ilgililere tebliğ edilecek.
Temyiz edecek taraf, verilen hükmün neden bozulmasını istediğini başvurusunda göstermek zorunda olacak. Cumhuriyet savcısı da, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtecek. Bu uygulama da, 1 Haziran'da yürürlüğe girecek.