Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'tan BM'ye tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan'dan tepki

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'tan BM'ye tepki




Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'tan BM'ye tepki

Türkiye ve Kuzey Kıbrıs dışişleri bakanlıkları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Pile-Yiğitler yolu projesi kapsamındaki gerginliğe dair açıklamasına tepki gösterdi.

Kuzey Kıbrıs hükümetinin, Birleşmiş Milletler (BM) kontrolünde bulunan Yeşil Hat üzerindeki Pile köyü ile Yiğitler köyünü birbirine bağlamak için başlattığı Pile-Yiğitler Yolu Projesi konusunda geçen hafta çıkan gerginlik sürüyor.

Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) tampon bölgedeki Pile-Yiğitler yoluna ilişkin yaptığı basın açıklaması "arazideki gerçeklerden tamamıyla kopuk" şeklinde nitelendirildi. Bakanlık, "Açıklamada konuya herhangi bir olumlu katkı getirmemekte, süreci aksine zorlaştırmaktadır. 18 Ağustos tarihinde yaşanan hadiseler konusunda kullanılan ifadeler gerçekleri çarpıtmakta ve yaşananları yanıltıcı bir şekilde yansıtmaktadır. KKTC Dışişleri Bakanlığı tarafından bu konu hakkında yapılan açıklamayı tümüyle destekliyoruz" ifadesini kullandı. 

Kuzey Kıbrıs'ın tepkisi 

Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanlığı da Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin tavrını eleştirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Her egemen devlet gibi KKTC'nin de kendi topraklarında vatandaşlarının yararına olacak projeler gerçekleştirme yetkisi bulunmaktadır. Ara bölgede defalarca ihlaller gerçekleştiren ve başta Pile köyü olmak üzere tüm ara bölgede daimi ihlalleri bulunan Rum tarafına bugüne kadar hiçbir uyarı ve müdahalede bulunmayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Pile-Yiğitler yolu çalışmalarının taraflarca müzakere edilerek yapılması çağrısı tutarlı ve adil bir yaklaşım değildir" ifadesine yer verildi.

Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

"BM Barış Gücü'nün adadaki başlıca görevi sükûneti sağlamaktır. Oysaki, 18 Ağustos 2023 tarihinde meydana gelen gerginlikte, BMBG, asker ve araçları marifetiyle tamamen insani gerekçelerle geliştirilen, askeri bir amaç gütmeyen bir projeyi engellemeye çalışmış ve tahrik edici bir tutum sergilemiştir. BM Barışı Koruma ilkeleri incelendiği zaman tarafların rızasını almak ve tarafsızlık gibi unsurların ön plana çıktığı açıkça görülebilmektedir. BM Barış Gücü, Kıbrıs Türk tarafının rızasına başvurmadığı halde, iyi niyetli yaklaşımımız sayesinde ülkemizdeki mevcudiyetini ve faaliyetlerini sürdürebilmektedir. Bütçesinin nerdeyse yarısı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan tarafından karşılanan BM Barış Gücü'nün adadaki taraflara tarafsızlık ilkesi çerçevesinde bir tutum sergilemekten ne kadar uzak olduğu ve adada yalnızca bir tarafın sözcülüğü görevini üstlendiği, yaşanan bu olay neticesinde bir kez daha göz önüne serilmiştir."

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan'dan tepki

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dünkü kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "BM Barış Gücü'nün KKTC'nin egemenliğindeki topraklara müdahalesi kabul edilebilir değil" ifadesini kullanmıştı.

Bakan Fidan da tepkisini, "KKTC'yi her alanda sonuna kadar desteklemekteyiz. Kıbrıs Türkleri'nin haklı mücadelesini, dünya çapında tanınması için var gücümüz ile çalışmaktayız. BM'nin adadaki bazı uygulamalarını, BM'nin kuruluş ruhu ile uyuşmadığını göstermiş oldu. BM'nin tarafsızlığını bu olayda yitirdiğine inanıyoruz" sözleriyle dile getirdi.

Ne olmuştu?

Kuzey Kıbrıs hükümetinin, Birleşmiş Milletler kontrolünde bulunan Yeşil Hat üzerindeki Pile köyü ile Yiğitler köyünü birbirine bağlamak için başlattığı Pile-Yiğitler Yolu Projesi, BM ve Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs arasında gerginliğe sebep olmuştu. BM Güvenlik Konseyi Pazartesi günü tampon bölgede izinsiz inşaat yapılmasını "ihlal" olarak nitelendirerek, BM Barış Gücü askerlerine yönelik saldırıları kınadı.

Kıbrıs'taki BM Barış Gücü tarafından geçen Cuma günü yapılan yazılı açıklamada da söz konusu olayın "BM Barış Gücü görevlilerinin bölgedeki izinsiz inşaat çalışmalarını engellediği sırada Pile yakınlarındaki ara bölgede meydana geldiği" ve "saldırıyı Kıbrıs Türk tarafının personelinin gerçekleştirdiği" kaydedilmişti. Açıklamada, "BM Barış Gücü görevlilerinin güvenliğine yönelik tehditler ve BM mülküne verilen zararlar kabul edilemezdir; uluslararası hukuk kapsamında ciddi bir suç teşkil etmektedir ve yasalar çerçevesinde sonuna kadar kovuşturulacaktır" ifadelerine yer verilmişti.

DW