Türkiye ve Rusya: Suriye Krizine Yaklaşımlar ve Derin Fikir Ayrılıkları
Türkiye ve Rusya, Suriye krizine farklı yaklaşıyor. Ankara siyasi çözüm ve rejimin muhalefetle diyaloğunu savunurken, Moskova rejimin toprak bütünlüğünü sağlama çabasını destekliyor. Suriye’de HTŞ liderliğindeki grupların saldırıları, Türkiye ve Rusya’yı karşı karşıya getirdi. Erdoğan ve Putin görüşmesinde krize yönelik farklı yaklaşımlar dikkat çekerken, Ankara siyasi çözümü, Moskova ise rejim kontrolünü önceliklendiriyor.
Editor
0
Türkiye ve Rusya: Suriye Krizine Yaklaşımlar ve Derin Fikir Ayrılıkları
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Suriye’de Esad yönetiminin önemli toprak kayıpları yaşadığı son gelişmeler, uluslararası diplomasiyi yeniden hareketlendirdi. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki grupların Halep’i ele geçirmesinin ardından Hama’ya yönelmesi, bölgedeki tansiyonu artırdı. Bu süreçte gözler, krize farklı perspektiflerle yaklaşan Türkiye ve Rusya’ya çevrildi.
Erdoğan-Putin Görüşmesinden Çıkan Mesajlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 3 Aralık’ta gerçekleştirdiği görüşme, tarafların Suriye’deki duruma ilişkin temel farklılıklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
- Putin’in Talebi: Rus lider, Erdoğan’dan, Esad yönetimine saldıran “terörist” grupların durdurulmasını istedi.
- Erdoğan’ın Talebi: Erdoğan ise Putin’den, Suriye rejiminin siyasi çözüm sürecine daha fazla teşvik edilmesini beklediklerini ifade etti.
Türkiye’nin Pozisyonu: Siyasi Çözüm ve Toprak Bütünlüğü
Ankara, Suriye’nin toprak bütünlüğüne vurgu yaparken, siyasi çözüm sürecinin hızlandırılmasını savunuyor. Birleşmiş Milletler’in 2254 sayılı Güvenlik Konseyi kararı çerçevesinde başlatılan Cenevre Süreci’nin rejim tarafından engellenmesini eleştiren Türkiye, Astana Süreci ortakları Rusya ve İran’ı Şam üzerinde baskı kurmamakla suçluyor.
Ankara’daki kaynaklara göre, HTŞ’nin son operasyonları, rejim güçlerinin İdlib’e yönelik saldırılarına bir tepki olarak değerlendiriliyor. Türkiye, sivillerin zarar görmemesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Rusya’nın Pozisyonu: Rejim Kontrolü ve Terörle Mücadele
Kremlin, Suriye’de anayasal düzenin sağlanması için rejimin tüm ülke topraklarını kontrol altına alması gerektiğini savunuyor. Rusya, HTŞ ve diğer muhalif grupları “terörist” olarak nitelendirerek, bu grupların yabancı güçlerden destek aldığını iddia ediyor. Putin, Ankara’nın bölgedeki etkisini kullanarak bu saldırganlığı durdurmasını beklediklerini dile getirdi.
Geçmişteki Krizler ve Astana Süreci
Türkiye ve Rusya, 2011’den bu yana Suriye krizinde zaman zaman karşı karşıya geldi.
- 2015 Uçak Krizi: Türk hava sahasını ihlal eden Rus uçağının düşürülmesi, ilişkilerde ciddi bir bunalım yarattı.
- 2020 İdlib Krizi: Rusya’nın Türk askerlerini hedef alan saldırısı, iki ülke arasında yeni gerilimlere yol açtı.
Bu krizlere rağmen, Astana Süreci gibi işbirliği platformlarıyla çatışmaları azaltma çabaları sürdürüldü.
Suriye Krizinde Yeni Dönem
HTŞ liderliğindeki grupların operasyonları ve Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu’nun Tel Rıfat’taki ilerleyişi, sahadaki dengeleri yeniden değiştirdi. Ancak bu durum, Ankara ve Moskova’nın Suriye konusundaki derin fikir ayrılıklarını daha da belirgin hale getirdi.
Suriye’nin geleceği, yalnızca askeri değil, siyasi işbirliğini de zorunlu kılıyor. Türkiye ve Rusya’nın, farklı pozisyonlarına rağmen, ortak diplomasi zemininde buluşup buluşamayacağı önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.
