Türkiye yanlış hesap yapıyor… NATO bitti

ABD’nin kısa ve uzun vadeli planlarında bir yeri var sanıyorlar.

Türkiye yanlış hesap yapıyor… NATO bitti


Birçokları Türkiye’nin Rusya ile şiddetli bir gerilim yaşaması halinde, ABD’nin bu değerli müttefikini kaybetmemek için hâlâ elinden geleni yapacağı düşüncesinde...

 Suriye savaşının gündeme getirdiği en önemli konulardan biri de Türkiye-ABD ilişkileri. Birçokları Türkiye’nin Rusya ile şiddetli bir gerilim yaşaması halinde, ABD’nin bu değerli müttefikini kaybetmemek için hâlâ elinden geleni yapacağı düşüncesinde. Türkiye’nin çok büyük stratejik önemi ve ABD’nin kısa ve uzun vadeli planlarında bir yeri var sanıyorlar.

Oysa durum tam tersine. ABD’nin asıl kaybetmek istemeyeceği ülke Rusya. Türkiye ile Rusya arasındaki bir çatışmada ABD gerçekte Rusya’yı tercih edecektir ve tıpkı Kırım’ın Ukrayna’dan ilhakı olayında yaşandığı gibi bir şeyler yapar gibi görünüp aslında hiçbir şey yapmayacaktır. Elbette bunun mantıklı ve ABD açısından haklı nedenleri var. Bunu anlamak için “Atlantico” adlı sitede 29 Temmuz 2019’da yayınlanan bir araştırmaya bakalım.

ATLANTİCO NE DİYOR

Atlantico’daki bilgiler ve rakamlarla kanıtlanan saptamalara göre bazıları henüz farkında olmasa da ABD, uzun bir süreden beri kendisi için asıl tehdidin Çin olduğunu düşünüyor. Çin’in ekonomik gücü bir yana hızla artan askeri harcamaları (2109’de  %7,5 artış hızı)  nedeniyle bu Asya devinin 15-20 yıl sonra ABD’yi askeri bakımdan da geçebileceğini görüyor. Şu anda bile ABD Pasifik Kuvvetleri Komutanı Davidson (USPACOM) Çin’le muhtemel bir savaşın kazanılamayacağını söylemiştir.

ABD’nin Çin’i engelleyebileceği tek nokta enerji alanı ve Çin’in bu alandaki yüzde 85’e varan dışa bağımlılığı. Çin’in bir deniz ablukası durumunda kısa sürede zaafa düşeceği gerçeği. Tüm bu nedenlerle ABD’nin geleceğe yönelik planlarında asıl hedef nasıl Çin ise, kilit bölge de Pasifik olmakta. Oysa Çin’in sayesinde gerek askeri alandaki eksikliğini, gerekse enerji çıkmazını çok kısa sürede aşabileceği muhtemel bir ortağı olabilir: Rusya.

 

ABD RUSYA’YA MUHTAÇ

Rusya ve Çin arasında üst düzeylere varabilen bir yakınlaşma çok kısa sürede ABD için işin içinden çıkılmaz bir durum yaratabilir. Bunu bilen ABD, Rusya’yı kendi yakınında tutmak veya en azından Çin’in yanına kaçmasını engellemek için elinden geleni yapıyor. Tıpkı bir zamanlar Türkiye’nin Rusya’ya yaklaşmasını engellemek ve önemli bir kozunu yitirmemek için “reel politik” içinde elinden geleni yaptığı gibi.

Soğuk Savaş yıllarında ABD’nin stratejik düşmanı Doğu Bloku ve politikası da Sovyetler Birliği’ni çevrelemekti (“containment” stratejisi). Bu politika çerçevesinde dünyanın en kilit bölgesi Ortadoğu ve özellikle de Türkiye’nin bulunduğu coğrafya idi. Oysa şimdiki kilit bölge Pasifik ve ABD Ortadoğu’dan işte bunun için çekiliyor ve yerini Rusya’ya bırakmaktan da çekinmiyor. Aynı durum, Afrika için de geçerli ve Libya ve Mısır’daki gelişmeler bunun kanıtı.

NATO BİTTİ

Hem bu jeopolitik gerçekler, hem de dünya ekonomisindeki ağırlığın artık Pasifik bölgesine kaymış olması Kuzey Atlantik ittifakını yani NATO’yu artık tartışılır hale sokmuştur.  Dolayısıyla NATO müttefikliği de örgütün gittikçe sembolik olan rolü nedeniyle neredeyse bir formalitedir. Açık gerçek şudur ki, Türkiye artık önemli bir bölgede bulunmayan ve gerçekte stratejik önemi de kalmamış bölgesel bir Amerikan müttefikidir. Üstelik saygın bir dış politikası olmayan, tutarsız ve İslamcı/İhvancı bir yönetim elinde dünyadan yalıtılmış bir müttefik olarak görülmektedir. Hele son maceralarıyla fetihçi yayılma suçlamalarına maruz kalmış bir ülke olarak kategorize edilmiştir.

Soğuk Savaş sırasında özellikle 60’lar ve 70’lerde Kıbrıs meselesi nedeniyle Türk hükümetleri ile Batı arasında zaman zaman krizler yaşanıp Ankara-Moskova temasları artınca ABD, Türkiye’nin eksen değiştirmesinden kaygılanarak önlemler alır, Türk kamuoyu ve hükümeti için hassas olan konularda kısmi bazı ödünler verirdi. Bu dengeler artık tarihe karışmıştır.

KIRIM VE HATAY RİSKİ

Bugün, köprülerin altından çok sular geçmiş olmasına rağmen yine aynı hesaplar içinde olanlar var ve sanıyorlar ki ABD ya da genel olarak Batı Türkiye’yi yitirmemek için Suriye’de onun lehinde bazı fedakârlıklar yapacaktır. Bu tamamıyla yanlış bir öngörüdür. Rusya’nın Batı için çok daha önemli olması bir yana, Suriye’de ılımlı ya da terörist, şu ya da bu ölçüde İslamcı bir bölgeyi, rejimi ya da masada yer alacak Suriye İslamcısı bir grubu hiç kimse istemez. Ve sadece Batı değil tüm dünya için (Çin ve Hindistan ve diğerleri için) Rusya her zaman İslamcı bir odağa tercih edilir. Burada asıl düşünülmesi gereken Türkiye’nin herhangi bir toprağının (mesela Hatay) Kırım’ın akıbetine uğraması riskidir. Bu bakımdan barışçı, saygın ve dünyadan tecrit olmamış bir dış politika ve yönetim anlayışı hayati önemdedir.  Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletiyken Batı’nın İslam dünyasına örnek gösterdiği Türkiye’nin Batı tarafından artık Müslümanlar için “kötü örnek” sayıldığını da unutmayalım.

Kayahan Uygur

Odatv.com