Türkiye'de balon turizmi: Nasıl başladı, neden hep pahalıydı, son kale Rus pazarı da kapanınca ne olacak?

2019'da yarım milyondan fazla kişiyi uçuran sektörün son umudu Rus turistti.

Türkiye'de balon turizmi: Nasıl başladı, neden hep pahalıydı, son kale Rus pazarı da kapanınca ne olacak?




Türkiye'de balon turizmi: Nasıl başladı, neden hep pahalıydı, son kale Rus pazarı da kapanınca ne olacak?

Türkiye'yi ziyaret eden turistin en az yüzde 7'sini ağırlayan Kapadokya'da balonculuğun geçmişi 1980'lerin sonuna kadar uzanıyor. 2019'da yarım milyondan fazla kişiyi uçuran sektörün son umudu Rus turistti. Ancak Rusya da kapılarını kapattı

İlk kez uçana kadar bir tutkuya dönüşeceğini bilmiyordum. Artık iznimde bile bir süre sonra sıkılıp bir an önce işe döneyim istiyorum. 

Pandemide şirketlerimiz kapatıldı. İnanın çoğu pilotun içi içini yedi. Maddi boyutu geçmiş durumdayız. 'Açılsın yeter ki de uçabilelim' derdindeyiz.


12 yıldır Kapadokya'da balon pilotluğu yapan Mehmet Çiçek'in sözleri bunlar. 

Türk Hava Kurumu'nun bölgede 1990'lı yıllarda kurduğu, yaklaşık 15 yıl sonra kapanan okulun son mezunlarından Mehmet Çiçek. 

"Şubat 2009'da askerden döndüm. 'Ne iş yapabilirim?' diye düşünmeye başladım. Bu bölgenin en büyük gelir kapısı turizm. Toprak elverişli olmadığından tarımcılık zayıf, sanayi de yoktur. O dönem çokça balonculuk firması açılıyordu. 'Ben de pilot olayım' diye düşündüm" diyerek anlatıyor hikayesinin başlangıcını 38 yaşındaki pilot. 

12 yıl önce "zorunluluktan" bu mesleğe başlayan Çiçek, bugün Türkiye'nin yurtdışına ihraç ettiği deneyimli pilotlardan biri. Mayısta gireceği dil sınavının ardından Dubai gibi bir noktada balon pilotluğu yapmayı hedefliyor. 
 



Balonculuğun başladığı dönemlerde yabancı pilot hakimiyetindeki sektör, bugün çok daha tecrübeli Türk pilotların elinde. 

Sayıları 150'ye varan, 20 kişi ve üzeri kapasiteli ticari balonları uçurmaya yetkili pilotların 20-30 kadarı yurtdışında sezonluk pilotluk yapmak için hazırlanıyor. 

Yaklaşık iki yıl boyunca, 450 saatlik bir uçuş tecrübesinin ardından elde edilen bu mesleğin de üzerinde pandeminin getirdiği kara bulutlar asılı. 

Çünkü sektörün son kalan pazarı Rusya, artan vaka sayılarını gerekçe göstererek Türkiye'ye seyahati 15 Nisan'dan 1 Haziran'a kadar sınırlandırdı. 26 Nisan'da açıklanan "tam kapanma" kararıyla da yerli turist de rezervasyonlarını iptal etmek durumunda kaldı. 

2019'da çok iyi geçen turizm sezonunun bölgede çalışan herkesi yatırıma teşvik ettiğini söyleyen Mehmet Çiçek'e göre o dönem ev, otomobil gibi yatırım yapanların bugün yüksek kredi borcuyla mücadele ettiğini anlattı. 

Ve artık, balonculuk sektörü çalışanlarının, gün doğumu uçuşları sonrası kendilerine kalan boş vakitlerini ikinci bir işte çalışarak değerlendirmesi de bu borcu kapatmaya yeterli değil. Çünkü bu ikinci işler de pandemiden ağır yara alan turizmin başka kolları. Restoranlar, halı, çanak-çömlek dükkanları gibi… 

Yolcu sayısı bir yılda yüzde 80 oranında geriledi 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun verilerine göre turizm gelirleri, 2016'daki yüzde 30'luk düşüşün ardından hızla toparlanmaya başlamış 2019'da 34 milyar 520 milyon dolara kadar yükselmişti. 

Tüm dünyanın turizmine balta vuran pandemiyle birlikte yüzde 65 kayıp yaşandı ve 12 milyar dolara kadar gerileme kaydedildi. 

2019'da Türkiye'yi ziyaret eden 51,7 milyon kişiden 3,6 milyondan fazlasını ise Kapadokya misafir etti. 
 

IMG_2982 (1).jpg
Fotoğraf: Gökçen Tuncer


Her altı turistten birinin balona bindiği bölgede, 2019'da, 586 binden fazla kişinin uçmasıyla 78 milyon euro gelir elde edilmişti. 

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü verilerine göre 2019'da 221 günde 29 bin 585 balon uçuşu yapılırken, bu sayı 2020'de 129 günde 7 bin 366 uçuşa geriledi. 2020'de ulaşılan yolcu sayısı ise 120 bin 917. 

"Pandemi dönemi yok; Pandeminin birinci, ikinci, üçüncü dönemi var"

Ürgüp Baloons, Nevşehir'deki 27 balon işletmesinden yalnızca biri. 

Bölgenin en büyük dört firması arasında yer alan Ürgüp Baloons'un İşletme Müdürü Yiğit Aydemir'e göre artık, "pandemi" adında sabit bir dönem yok. 

Zira vaka sayılarının çok yüksek oranda arttığı her üç pik dönemi, balonculuk sektöründe kendi "modelini" yarattı. 

Durumu "'Pandemi dönemi kötüydü' diyemiyoruz. 'Pandeminin ikinci dönemi, birinci dönemine nazaran daha iyiydi' diyoruz" şeklinde açıklayan Aydemir, Independent Türkçe'ye verdiği röportajda 15 Mart 2020'deki ilk kapanma yaşandıktan sonra toplam altı ay hiç uçmadıklarını söylüyor. 
 

IMG_3285 (1).jpg
Ürgüp Baloons İşletme Müdürü Yiğit Aydemir/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer


Her açılma ve kapanma sonrasında farklı bir adaptasyon süreci yaşandığını belirten Aydemir'e göre ticari balon uçuşlarının ilk kez yeniden başladığı 22 Ağustos'ta önce kapasitelerin düşürüldüğünü söyledi. 

Tek düşen balondaki yolcu kapasitesi değildi. Fiyatlar da bundan etkilendi. Zira Aydemir'in açıklamasına göre turizm sektörünün her aktörü "fiyatlarımızı düşürelim ki talep artsın" mantığıyla hareket etti. 

Yiğit Aydemir, bugün ise Asya ve Rusya gibi pazarların kapanmasıyla yaşanan kayıpların bir sonraki "açılma" döneminde kendini "daha yüksek fiyatlar" olarak göstereceğini belirtti. Aydemir, "Açılma olduğu anda 'aman kasamızı dolduralım' şeklindeyiz ve bu fiyatlara da yansıyor" diye konuştu. 

"Çünkü artık geçmeyecek gibi. Buna adapte olmamız lazım" diyor 25 yaşındaki iş insanı. 

"Krediyi krediyle döndürmeye başladınız; Aslında Türkiye oldunuz"

2019'a göre cirolarında yüzde 80-85'e varan kayıp yaşadıklarını söyleyen Ürgüp Baloons İşletme Müdürü, pandemide turizm sektörüne yeteri kadar destek verilmemesinden şikayetçi:
 

Yalnızca kısa çalışma ödeneği ile olmaz bu iş. Şirketlere hiçbir şey verilmedi. Türkiye'ye senede 40 milyar dolar getiren bir sektör, ellerinin tersiyle itildi ve çok iflas var. Şirket iflas ettiğinde, yalnızca parayı değil, oradaki bilgi birikimini de kaybediyorsunuz. 

Kovid ilk başladığında "Ben işçilerimi mağdur etmeyeyim" diyerek destek verenlerin hepsi üç ay sonra bıraktı bu işi. Çünkü artık ne zaman biteceğini bilmiyoruz. 

Turizm sektöründe insanlar yoruldu artık. Özel sektör de yoruldu. Yurt dışındaki acentelere 2019 gelirlerinin yüzde 40'ı ila 60'ı oranında hibe veriliyor. Bana 2019 ciromun yüzde 40'ı oranında hibe verilse, hiç kimsenin maaşını düşürmeden devam edebiliriz. 

Gümbür gümbür geçen 2019 sezonundan çıkılınca yatırımlar yapıldı. Bu yatırımlar için kredi kullanıldı. Bunların ödemesi var. Krediyi krediyle döndürmeye başladınız. Aslında siz Türkiye oldunuz. 


"Türkiye'deki eksen kaymasıyla müşteri portföyü değişti" 

2008 yılında kurulan Ürgüp Baloons, bölgenin en eski balon işletmecilerinden. 

İngiltere'deki yüksek lisans eğitiminden sonra 2019'da doğduğu topraklara geri dönen Aydemir ise aile şirketleri kurulduğundan bu yana işin içinde. 

Bölgedeki balon turizminin gelişiminin yakın şahidi olan Aydemir, sektörün yabancı müşteri portföyünün uzun yıllar büyük oranda Avrupalılardan oluştuğunu söylüyor. 
 

Ürgüp Baloons
Fotoğraf: Instagram/@urgupballoons


Zira, 1960'larda ilk olarak Fransız turistlerin bölgeyi keşfetmesinde de bunun büyük etkisi var. 

"Ancak Türkiye'deki eksen kaymasıyla bu durum da Türkiye'nin yurt dışındaki algısı da değişti. 2016'daki darbe girişiminden sonra da Avrupalı turistin ayağı tamamen kesildi" diyor Aydemir. 

En fazla müşteri Asya ve Rusya'dan 

Turizm istatistiklerine göre Fransa'dan Nevşehir'e gelen yabancı turist sayısı 2015 ve 2016'da ilk 10'dayken. Sonraki üç senede ilk 10'da bile yer almadı. 

2015'de 88 bin 563 olan Alman turist sayısı ise 2017'de 10 bin 496'ya kadar geriledi. 2018 ve 2019'da ise ilk 10'da yer almadı. 

Bölgenin en fazla sayıda ağırladığı Çinli turistler ise hâlen pazarın birinci müşterisi. 2015'de 97 bin civarında olan sayı, 2019'da 307 bine kadar yükseldi. Çin'i takip eden ülkeler de yine Asya kıtasından. Güney Kore, Tayvan ve Malezya gibi. 

2015 ve 2016'da ilk 10'da yer almayan Rus turistler, 2017'de 10 bin 221'e, 2019'da 52 bine ve beşinci sıraya kadar yükseldi. 
 

Kapadokya Foto: Gökçen Tuncer
Fotoğraf: Gökçen Tuncer



"Erciyes'te kayan Rus turist, Kapadokya'da uçuyordu" 

Çin'den gelenlerin çok kolektif hareket ettiğini, ülke yönetimlerinin "oraya gitmeyin" dediği anda Türkiye'ye gelmeyi bırakabileceklerini söyleyen Aydemir, 11 Nisan'da Türkiye'ye gidişleri durduran Çin'den sonra en büyük müşterileri Rusya'yı ise şöyle açıkladı: 
 

PCR testi zorunluluğunun olmaması gibi detaylar, Rusya, Ukrayna, Polonya için Türkiye'yi cazip bir merkez hâline getirdi. Ağustosta ciddi bir talep yığılması oldu. Ardından ikinci pikle beraber düşüş başladı. 

Yine bir kapanma oldu. Ancak kışın Alpler gibi kayak turizmi yapılan bölgelerin kapalı, Erciyes'in açık olması, çok büyük avantaj sağladı. 

Rus turistin şöyle bir özelliği var: Yazın sahil turizmi yapmaları, kışın da kaymaları lazım. O nedenle Erciyes operasyonları başladı. Gerçekten yer bulunamıyordu Erciyes'te. Müşteri hem kültür hem kış turizmini bir arada yapacak şekilde gelmeye başladı. 

İlk gün geldiğinde kayıyordu, ikinci gün uçuyordu. İkinci pikin başından, bittiği ocak-şubat aylarına kadar yoğunluk olmaya devam etti. Yerli turist de gelmeye başladı. Çünkü balon fiyatları çok düştü. 

Buranın müşteri kalitesi de farklıdır. Antalya'ya giden, "her şey dahil" hizmet arayan Rus turist buraya gelmez. Yerli turist bakımından da benzer bir durum var. Eskiden günü birlik ziyaretler çokken, bugün Anadolu'nun Bodrum'u olma yolunda gidiyoruz. İstanbul'un İzmir'in Ankara'nın sosyetesi buraya geliyor. 

"Uçanların ise yüzde 70'i Slav" diyebiliriz. Ancak Rusya kapıları kapattıktan sonra ne yapacağımız sorusunun cevabı yok. 


"Balonda rakı içmek isteyen var" 

Dünyanın pek çok ülkesinde balonla uçan Yiğit Aydemir'in açıklamasına göre bugüne kadar karşısına balonlarda yer bulamadığı için rüşvet teklif eden Hindistanlı müşteri de çıktı, yukarı da rakı içmek isteyen yerli turist de.. 

İngiltere'de yaptığı bir uçuş sonrası balonun yolcularla birlikte toplandığını anlatan Aydemir, Türkiye'de bu iş için en az beş kişilik yer ekibi olduğunu, yerli turistin böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğini, sepete biner binmez kişi başına verilen ücretten hesap yapılmasının bir alışkanlık haline geldiğini söylüyor. 
 

Kapadokya Foto: Gökçen Tuncer
Fotoğraf: Gökçen Tuncer

 

Bir balon biletine ne kadar ödeneceği öngörülemiyor 

Komedyen Cem Yılmaz'ın bile mizahına konu olan "bir yere girer girmez fiyat hesabı yapılması" konusunun baş aktörü ücretlere gelirsek… 

Bir kere balon turizmi başladığından bu yana fiyatlama döviz üzerinden yapılıyor. Haliyle her kalem maliyeti yine döviz üzerinden olan şirketlerin bilet fiyatları da yüksek oluyor. 

Örneğin Ürgüp Baloons'un internet sitesinde yer alan fiyatlar, 55 ile 90 euro arasında değişiyor. Bu fiyatların başka firmalarda 100 ile 200 euro arasında değiştiği de oluyor. 

Sepetteki yolcu sayısı azaldıkça kişi başına ücretler artarken, tek başına uçuş gibi lüks hizmet isteyenlerin 1000 euroyu gözden çıkarması gerekebiliyor. 20 kişilik balon ile 28 kişilik balonun bile fiyatları değişebiliyor. Elbette ki resmi tatil günleri, fiyatları artıran unsurlar arasında. 

Yiğit Aydemir'in açıklamasına göre 2013 öncesi daha sabit fiyat aralıkları vardı. Ancak özellikle pandemiyle birlikte rezervasyon alışkanlıkları da değişti: 
 

Uçuşlar sadece sabah ama rezervasyonlar her an olabilir. Kovid döneminde tüm rezervasyonlar son dakikaya döndü. 

Bir kişi 'Yarın şuraya gideceğim' diye karar veriyor. Buraya gece 12'de gelip rezervasyon yapıyor. İnsanlar artık 6 ay sonrası için değil, 3-4 gün sonrasına göre plan yapıyor. 

Artık talebi öngöremiyorsunuz. Şu anda rezervasyon defterinin gelecek haftaki programına baksak, "firmayı kapatalım" dersiniz. Ama son gün geliyor balonlar doluyor ve bu risk arttıkça fiyatlar da artıyor. O nedenle ilk defa fiyatları, haftalık şekilde belirler hale geldik. 

Aslında Venedik'te 80 euroya bindiğiniz kayığı, Londra'da şehri gezdirmesi için 20 euro verdiğiniz otobüsü düşündüğünüzde, Kapadokya'daki balon fiyatları normal sayılabilir. Üstelik otelden alma, (pandemi öncesi dönemde) kahvaltı servisi gibi hizmetler de bu fiyatların içinde. 


Bu fiyatlara hangi maliyetler sebep oluyor?

Yiğit Aydemir'in açıklamasına Türkiye'de balon üretimi yeni yeni başlamış olsa da balonlar çoğunlukla dışarıdan alınıyor. 

Barcelona merkezli Ultra Magic ve İngiliz Cameron Balloons, dünyanın en büyük üreticileri. Bu firmalardan ithal edilen ticari balonların fiyatı ise 140-150 euro bandında. 

Balonculuk sektörü yatırım teşviği aldığı için KDV ödemiyor. Ancak başka kalemlerdeki KDV ödemeleri devam ediyor. 

En pahalı kalemlerden biri ise balonun yakıtı propan gazı. 

 

"Bir uçuşta 250-300 litre yakıt tüketiyorsunuz. Bir uçuşun sadece yakıt bedeli 2 bin lira" diyen Aydemir, her balon için ayrıca senelik 10 bin euro sigorta maliyetine katlandıklarını ifade ediyor. 

Pilotların ve yer ekibinin de döviz üzerinden kazandığı balonculuk sektöründe bir balon için en az 7-8 kişi görev yapmak zorunda. 

Bunun yanı sıra, balonların sepetlerini taşıyan pikaplar, yolcuları taşıyan servisler, Kapadokya'nın kayalık coğrafyasında hareket ettiğinden bakım masrafları yıllık 30 bin euroya kadar çıkıyor. 

"Müşteri renkli balon istiyor"

Ve bir balonun da ömrü oluyor: 1500 saatlik uçuş sonrası balon çok daha fazla yakmaya başlıyor. 
 

Fotoğraf: Gökçen Tuncer Kapadokya
Fotoğraf: Gökçen Tuncer 


Gri renkte olan balonların renkli balonlara kıyasla daha fazla olmasının nedenini "ömrünü uzatıyor" diyerek açıklayan Aydemir'e göre renkli balon, gri balona göre 200 saat daha önce eskiyor. Çünkü "silver kumaş" denilen gri renkteki kumaş güneşi yansıtıyor. Renkliler ise güneşi direkt alıyor. Şirketlerin renkli balonu tercih etmesinin nedeni ise müşterilerin renkli balonlu firmalara yönelmesi. 

Yiğit Aydemir, "150 bin euroyu, 1500'e bölün; Aslında her uçtuğunuzda 100 euro eskiyorsunuz" diyor. 

Kapadokya'da balon turizmi nasıl başladı?

Balon turizminin nasıl başladığı ile ilgili farklı görüşler var ancak geçmişinin 1980'lere dayandığı konusunda herkes hemfikir. 

Kapadokya'ya ilk sıcak hava balonu, kaset üreticisi Raks tarafından 1984'te getirildi. Bir pazarlama projesi olan balon uçuşlarını, farklı şehirlerde yolcusuz şekilde 1987'ye kadar devam ettirdi. 

1971'de kurulan, dünyanın en büyük balon üreticisi Cameron Baloons'tan gelen eğitmenler, Türk Hava Kurumu'nun Paraşüt Okulu bünyesinde eğitim vermeye başladığında tarihler 1983'ü gösteriyordu. THK, ilk balon siparişini ise 1985'te verdi. 

Yiğit Aydemir'in açıklamasına göre THK, o dönem bünyesinde çalıştırdığı uçak pilotlarından balon uçurmalarını öğrenmelerini istiyor. 
 

Ekran Resmi 2021-04-27 19.15.07.png
Fotoğraf: gokcekoleksiyon.com


THK, internet sitesinde, balon, yelkenkanat, microlight ve yamaçparaşüt branşlarından oluşan "Çok Hafif Hava Araçları Okulu"nun 1996'da kurulduğunu, balona olan ilginin artmasıyla Balon Okulu'nun 2000'li yıllarda Çok Hafif Hava Araçları Okulu'ndan ayrıldığını söylüyor. 

1987'de Raks'ın balonuyla Kapadokya uçuşlarını gerçekleştiren, Türkiye'nin ilk lisanslı pilotu Bilge Ezel, 1988'de kardeşi Hasan Ezel ile birlikte "Ezel Havacılık Şirketi"ni kuruyor. 1990'da da "Cappadocia EzAir Balloons" adıyla turistik faaliyetlere başlıyor. 

Ezel Havacılık Şirketi'nin kurulduğu 1988'deki önemli gelişmelerden biri de sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın yakın arkadaşı, dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes'un sahibi Malcom Forbes'un Türkiye'ye gelişiydi. 

Balon hobisi olan Forbes, o dönem Kanuni Sultan Süleyman şeklinde imal ettirdiği balonu ile Türkiye'ye gelmiş ve bu balonla Ankara, Konya, Pamukkale, Ürgüp, Efes ve İstanbul'da uçuş denemeleri gerçekleştirmişti. 
 

EX6mpREX0AA-Bt1.jpeg
Forbes'un uçurduğu Kanuni Sultan Süleyman şeklindeki balon/ Fotoğraf: Twitter


Balon turizmi ne zaman ve kiminle başladı sorusunun net yanıtının olmamasının nedeni İngiliz pilot Kaili Kidner ve İsveçli pilot Lars Eric Möre'nin de EzAir ile çok yakın tarihlerde uçuş gerçekleştirmesi. 

Fransız turizmci Buddy Bombard'ın kurduğu "Bombard Society in France", 1980'li ve 90'lı yıllarda dünyanın değişik yerlerinde balon turları düzenliyordu. 

1990'da Kapadokya'da Amerikalı bir grubu uçurmak isteyen Bombard, bu görevi, şirketinde çalışan pilotlar Kidner ve Möre'ye verdi. 
 

0c25758c-d4ff-4a51-a3bc-c8ab219bf869.jpeg
Lars Eric Möre (solda) ve eşi Kaili Kidner. Kidner, 2018'de İngiltere'de lenf kanseri tedavisi gördüğü sırada yaşamını yitirdi


Kaili Kidner ve Lars Eric Möre, Lyka Lodge Kapadokya otelinin Robinson Club adıyla işletildiği 1991 yılında, otelin müşterilerinin uçurulduğu balonda da pilotluk görevi yaptı. İki balonla gerçekleştirilen bu turistik turun, gözlemci pilotları arasında Hasan ve Bilge Ezel ile İsmail Keremoğlu da vardı. O dönem yabancı pilotların Türkiye'de tek başına uçuş yapmaları yasak olduğundan THK, uçuşlara gözlemci pilot atıyordu. 

Bir süre sonra Robinson Club'ın devredilmesiyle otelin sahip olduğu balonlar satılıyor ve Kidner ve Möre'de ülkelerine dönüş hazırlığına başlıyorlar. 

Ancak Museum Otel'in kurucusu Ömer Tosun'un bu iki tecrübeli pilota destek olmasıyla üç ortak, Kapadokya'nın ilk ticari lisanslı balon işletmesi "Kapadokya Baloons"u kuruyor. Tosun, daha sonra ortaklıktan ayrılıyor. Kapadokya Baloons ise hâlen bölgedeki pazarda en büyük paya sahip. 

1997'de gerçekleşen Birinci Dünya Hava Oyunları'nın Kapadokya'da organize edilmesi de balonculuk turizminin ivme kazanmasında önemli rol oynadı. 

Önceleri THK'da bulunan ticari balonculuk şirketlerinin takibi, 1997'den sonra SHGM'ye devrediliyor. 

Kazanın nedeni neydi?

2013'ün mayıs ayında gerçekleşen kaza ile birlikte balonculuk turizminde de pek çok şey değişti. 

İki kişinin öldüğü, 23 kişinin yaralandığı kaza sonrası Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yayımladığı genelde ile Nevşehir bölgesindeki balonculuğa bazı düzenlemeler getirdi. 

Ürgüp Baloons İşletme Müdürü Yiğit Aydemir, o dönemi şu şekilde açıklıyor:
 

2013'e kadar çok fazla sayıda balon firması açılıyordu. Sabah havada 250 balona kadar görebilirdiniz. Bugün ise yaklaşık beşte birine kadar izin veriliyor. 

Balondaki en büyük risk, kubbeniz üzerinde ne olup ne olmadığını görememeniz. Bu nedenle sürekli telsizle konuşulur. Yer ekibi, üzerinizde balon olup olmadığı konusunda bilgilendirir. 

O döneme kadar regülasyonsuz devam eden balonculuğun ne yazık ki bir maliyeti oldu. Yükselen balonun üzerini göremeyip, üstündeki balonun sepetine çarpmasıyla kaza yaşandı. 


2013'teki kazadan sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile her işletmeyi birer havayolu firması gibi değerlendirdiğini söyleyen Yiğit Aydemir, şöyle devam etti: 
 

Süreç şimdi daha ağır işliyor. Uzun yıllar süren eğitimler, sürekli sertifikasyon programları oluyor. Pilotların belli bir dinlenme saati olmalı, en az 10 saat deliksiz uyku gibi… 

Artık Kapadokya'da üç periyot var: Birincil (gün doğumu), ikincil uçuş (geç sabah) ve öğlenden sonra (yalnızca kışın, 15 gün) uçuşu. Sadece bu üç periyotta uçuş gerçekleştirebiliyorsunuz. Önceden böyle bir şey yoktu. 

Mesela balon inerdi. Yeni müşteriler gelir, sepete biner ve balon bir kez daha yükselirdi.  Aynı balonun üç sortie yaptığı olurdu. Şimdi bunların hepsi bitti. 

Bugün Kapadokya'da dünyanın en iyi balonculuğunu yapıyoruz. Dünyada bu işi bizden daha iyi ve daha kurumsal yapan yok. Bunun sebebi yılların verdiği birikim ve çok deneyimliler. 


Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün getirdiği düzenlemelerden biri de slot sistemi. 

Slot, bir balon şirketinin günlük uçuş hakkı olarak açıklanabilir. 

Örneğin "4+2 slot", birincil uçuşta dört, ikincil uçuşta iki balon uçurulabileceği anlamına geliyor. Birincil uçuşta maksimum 100 balona izin veriliyor.  

"İstediğiniz kadar balonunuz olsun ve bir X şirketi kurun Kapadokya'da uçamazsınız. Bizim 16 tane balonumuz var ama maksimum altı tanesini işletebiliyoruz" diyerek açıklıyor Yiğit Aydemir. 

Aydemir'e göre slot sistemi gerekli ancak bazı sıkıntılara yol açabiliyor. Çünkü SHGM, yıl sonunda slot kullanımı en düşük olan firmanın, en yüksek olan firmaya slot hakkı vermesini şart koşuyor. Bu ne demek? 
 

Mesela Ürgüp Baloons'un slot kullanım oranı yüzde 96. Yılda yaklaşık 200 gün uçabiliyorsunuz. 200X6, sizin 1200 tane slotunuz var. 'Biz hemen her gün altı balonumuzu uçurmuşuz' demek bu. 

Bu slotların kaçını kullandınız? Diyelim ki bin 110. 1110/1200 sizin slot kullanım oranınız oluyor. 

Kullanım oranı en düşük olan firma, en yüksek olana slot veriyor. Sene sonunda o bir slot kaybediyor, siz bir slot alıyorsunuz. 


Bu durumun yıkıcı rekabete yol açtığını söyleyen Aydemir, şöyle devam etti: 
 

Çünkü kimse slotunu kaybetmek istemiyor. Biz 2016 senesinde sabah namazlarından insan toplardık. Ücretsiz uçururduk. Siz balonlarınızın kodlarını, müşterilerin kimlik numaraları, HES kodlarını Slot Hizmetleri Merkezi'ne bildiriyor ve sabah uçuş planladığınızı söylüyorsunuz. Sivil Havacılık uçuşunuza onay veriyor. 

Bu sistem, verimlilik esaslı ama doğru bir verimlilik değil. Çok uçan firma verimli diye bir şey yok. Fiyat politikası bile bunun parametresi. Verimsiz bir firma değilsinizdir ama fiyatınız yüksektir. O nedenle az tercih ediliyorsunuzdur. 


Kapadokya'da slot sisteminin 2019 ve 2020 için durdurulduğunu söyleyen Aydemir'e göre bu durumun firmaya da çok ciddi maliyeti var. Çünkü ücretsiz yapılan uçuşlar, maliyeti artırıyor. Maliyetin artması, çalışanların maaşlarını düşürmeye kadar gidebiliyor. Bu da mutsuzluğa, mutsuz pilot da kaza riskine sebebiyet verebiliyor. 

Slotların olması gerektiğini ancak hiçbir firmanın uçmayınca slotunu kaybetmemesi gerektiğini söyleyen Aydemir, Kapadokya dışında da uçuşa izin verilmesini istediklerini belirtti. 
 

Ürgüp Balon olarak Pamukkale'de uçamıyorum. Teknik uzmanlığım, balonum her şeyim var. 'Sen buranın firmasısın, gidip orada uçamazsın' diyorlar. Ordu'da, Pamukkale'de, Şanlıurfa'da uçabilmem için orada şirket kurmam gerek. 


Neden Kapadokya?

Bunu konuştuğumuz hemen herkes hava koşulları ile açıklıyor. 

Zira, serin sabahlara sahip bozkırda nem de yok. Sabah ve öğlen sıcaklık farkı yüksek. Sıcak hava balonunun iç sıcaklığı, dış sıcaklığından fazla olmalı ki yükselebilsin. 

Bunun yanı sıra coğrafya engebeli gibi gözükse de vadilerin tepeleri düzlük. İniş için çok fazla alternatif yer var. 


Ürgüp Balloons'un müdürü Aydemir, "Ben dünyanın baya yerinde uçtum. Genelde hep çayır çimen seyrediyorsunuz. Kapadokya'da vadiler arasında geziyorsunuz, Peri bacalarına alçalıyorsunuz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir manzara yok. Bu işi bu ölçekte yapan yok dünyada" diyerek açıklıyor memleketindeki turizmi. 

Dünyanın en büyük 32 kişilik balonuna sahip Kapadokya'da ayrıca her mevsim uçuş olabiliyor. Hava durumunun en iyi olduğu zamanlar eylül, ekim ve kasım ayları. 

Mayıs ve haziran aylarında da 30 günün yalnızca 3-4 gününde iptaller oluyor. 

Önceleri 10 ay ile başlayan, kışın bambaşka bir fotoğraf verdiği için 12 aya kadar çıkan balonculuk turizmi ile ilgili Aydemir, "Uçtuğunuz zaman anlıyorsunuz: Bu işin burada olmaması gibi bir şansı yok" diyor. 

The Independentturkish