Türkiye'de Değerli Yalnızlık Algısı Güçleniyor: MSC Anketi Çarpıcı Sonuçlar Ortaya Koydu
Türkiye'de Batı'ya Güvensizlik Artıyor
Editor
0
Türkiye'de "Değerli Yalnızlık" Algısı Güçleniyor: MSC Anketi Çarpıcı Sonuçlar Ortaya Koydu
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Dünyada güç dengeleri hızla değişirken, Türkiye'de halkın bu değişimlere nasıl tepki verdiğini anlamak amacıyla yapılan uluslararası bir anket, Türk toplumunun küresel aktörlere olan güvensizliğini ve Batı'ya yönelik eleştirilerini gözler önüne serdi. Münih Güvenlik Konferansı (MSC) tarafından gerçekleştirilen bu anket, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu dokuz ülkede, ABD, Çin, Rusya ve Avrupa Birliği'ne yönelik algıları mercek altına alarak, uluslararası düzene ilişkin önemli bulgular sundu.
Türkiye'de Batı'ya Güvensizlik Artıyor
Anket sonuçları, Türkiye'deki kamuoyunun uluslararası aktörlere yönelik oldukça eleştirel bir tutum sergilediğini ortaya koyuyor. Türklerin yüzde 38'i, ABD'yi uluslararası kuralları en sık ihlal eden ülke olarak görüyor. Bu oran, ABD'ye yönelik eleştirilerin en yoğun olduğu ülkelerden biri olarak Türkiye'yi öne çıkarıyor. Ancak dikkat çekici olan, Rusya'nın da yüzde 33 ile benzer bir eleştiriyi alması. Türk toplumunda, Batı'nın yanı sıra Rusya'ya da ciddi bir güvensizlik mevcut.
Dört Büyük Aktöre Karşı Ortak Tepki
Anket, Türkiye'nin diğer ülkelerden farklı olarak dört büyük küresel aktöre (ABD, Rusya, Çin ve Avrupa ülkeleri) karşı da ciddi bir güvensizlik ve tepki duyduğunu gösteriyor. Türkler, bu dört aktörün de Türkiye'ye saygısız davrandığına inanıyor. Bu durum, Türkiye'nin kendisini küresel arenada "yalnız" hissettiği ve "değerli yalnızlık" olarak adlandırılan bir algının toplumda yer bulduğunu gösteriyor.
Küresel Güney'de Batı'ya Yönelik Eleştiriler Artıyor
MSC raporuna göre, Türkiye'nin de içinde bulunduğu Küresel Güney ülkeleri, Batı'ya yönelik eleştirilerini giderek daha açık bir şekilde dile getiriyor. Raporda, Batı'nın uluslararası kurallara yönelik tutarsızlıkları ve çifte standart uygulamalarının, bu ülkelerde büyük tepki çektiği belirtiliyor. Türkiye, bu bağlamda, ABD ve Avrupa Birliği'ne yönelik eleştirilerini yoğunlaştıran ülkeler arasında yer alıyor.
"Transaksiyonel Devlet" Türkiye
MSC'nin raporunda, Türkiye'nin Batı'ya yönelik eleştirilerinin ve uluslararası ilişkilerdeki tutumunun, daha çok "transaksiyonel devlet" tanımına uyduğu vurgulanıyor. Bu, Türkiye'nin dış politikadaki kararlarını dar ulusal çıkarlar doğrultusunda şekillendirdiğini ve işbirliklerinde daha çok kısa vadeli faydaları gözettiğini ortaya koyuyor.
Batı'ya Yönelik "İkiyüzlülük" Suçlamaları
Raporda, Batı'nın Rusya'nın Ukrayna işgali ve İsrail'in Gazze'deki eylemleri karşısındaki tutumlarının, "çifte standart" algısını güçlendirdiği ifade ediliyor. Türkiye'de de bu algının yoğun olduğu ve Batı'nın uluslararası kurallara yönelik tutarsızlıklarının Türk toplumunda büyük tepkiyle karşılandığı vurgulanıyor.
Batılı Devletlere Uyarı
MSC raporunda, Batılı devletlere yönelik önemli bir uyarı yer alıyor. Jeopolitik rekabetin arttığı bir dönemde, Küresel Güney'den yükselen eleştirilerin dikkate alınması gerektiği, aksi takdirde uluslararası düzene yönelik güvensizliğin derinleşeceği belirtiliyor. Batılı devletlerin, uzun süredir gündeme getirilen "daha fazla adalet ve kapsayıcılık" taleplerine yanıt vermeleri gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye'deki bu çarpıcı sonuçlar, ülkenin uluslararası arenada kendisini nasıl konumlandırdığını ve halkın küresel aktörlere yönelik artan güvensizliğini ortaya koyuyor. Batılı başkentlere yönelik eleştiriler ve Türkiye'nin "değerli yalnızlık" olarak adlandırılan bu durumu, ülkenin dış politikasının geleceği açısından önemli ipuçları sunuyor.
