Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi. Toplantı, 3 saat 15 dakika sürdü.

Erdoğan, KKTC'deki Ersin Tatar'ın zaferi ile sonuçlanan seçimleri, "Doğu Akdeniz'i kapsayan etki alanı mücadelesinde Türkiye'nin gösterdiği duruşa Kıbrıslı Türkler de sahip çıkmıştır." şeklinde yorumladı.

"Yıllarca Türkiye’yi demokrasiyi uygulamamak ile itham edenler, Türkiye’de demokrasi dışı yöntemlerle iktidarı değiştirme arayışı içine giriyor." diyen Erdoğan, 50 yıl sonrasının vizyonunu oluşturduklarını ve 2053 vizyonu ile de milletin karşısına çıkacaklarını belirtti.

Erdoğan, Azerbaycan'ın yanında olmayı sürdüreceklerini de belirtti.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde;

Kıbrıs Türk halkının teveccühü ile Cumhurbaşkanı seçilen Ersin Tatar’ı tebrik ediyorum. Bu gelişme, Kıbrıs adasında önemli bir dönemde gerçekleşti.

Bu seçimi Kıbrıs adası ile Türk halkının ortak geleceğine yönelik nişanesi olarak görüyoruz. Doğu Akdeniz'i kapsayan etki alanı mücadelesinde Türkiye'nin gösterdiği duruşa Kıbrıslı Türkler de sahip çıkmıştır. Türkiye tüm imkanları ve gücüyle Kıbrıs Türkü'nün yanında yer almaya devam edecektir.

Pek çok toplumun bedellere elde ettiği bu neticeye bizim sadece çalışarak ulaşmamız önemlidir. Milletin refahı, huzuru ve güvenliği için kullanılacaktır. Bu çalışmadan elde edilen her kazanç milletimiz için kullanılacaktır.

Aziz milletim, dün İbn-i Haldun Üniversitesi’ndeki açılış nedeniyle bu ilim adamını bir kez daha anma fırsatını bulduk.

Coğrafya kaderdir analizi çok önemlidir. Tabii buradaki kader sözü tarihi ve toplumsal sözler üzerinden yapılan bir değerlendirmeyi anlatır. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşananlar, ülkemizin üzerindeki tesirini daha rahat görüyoruz.

Bir yanı Asya, bir yanı Afrika’ya uzanan coğrafyanın tam merkezinde yer alıyoruz. Bu topraklar, insanlığın bilinen en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapıyor. En eski yapı topluluğu Göbeklitepe’de bulundu.

Farklı inançlara ait eserler hep bizim coğrafyamız içerisindedir. Türkiye tüm bu fotoğraf içerisinde bir barış, güven ve refah adası olarak hedeflerine yürümeyi sürdürüyor.

Terör örgütlerinin saldırılarından darbe girişimlerine, ekonomik tuzaklardan siyasi dışlamaya kadar her yöntem devreye sokuldu. Bu süreçte uluslararası kuruluşların ve demokrasi bayraktarı ülkelerin çoğu, gerçek yüzlerini ortaya koydu.

"LİBYA'NIN PARÇALANMASINA RIZA GÖSTERMEDİK, GÖSTERMEYECEĞİZ"

Biz, karşımızda kim varsa onların yanında yer almayı yeğleyen yapıların fotoğraflarını göz önüne serdik. Türkiye’ye olan ilginin bir kısmı üzerimize binen yüklerin getirdiği mecburiyetlerden kaynaklanıyor. Mazlumun yanında yer almaktan asla vazgeçmeyeceğiz.

Gözünü ve kalbini bize yöneltmiş her kardeşimizin yanında olduk. Irak’ın terör yuvası haline gelmesine göz yummadık, yummayacağız. Libya’da bir darbecinin ülkeyi göz göre göre parçalamasına rıza göstermedik, göstermeyeceğiz.

Kıbrıs Türklerinin haklarının yenmesine izin vermedik vermeyeceğiz, Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasına destek verdik, vereceğiz. 1000 yıldır vatanımız olarak sahip çıktığımız bu coğrafyadan bizi men etmek isteyenlerin elini kıracağız.

Aziz milletim terör örgütlerinin küresel düzeyde artan saldırıları, tüm dünyada bir panik haline yol açtı. Nice devletin, terör ve saldırı tehdidi altında temelden saldırdığını gördük. Efelik taslayan devletler bugün derinleşen sosyo-ekonomik sıkıntılarla uğraşıyor.

"TÜRKİYE'DE DEMOKRASİ DIŞI YÖNTEMLERLE İKTİDAR DEĞİŞİMİ ARANIYOR"

Her geçen gün kendi içlerine kapanarak her geçen gün ırkçılık bataklığına saplanıyorlar. Türkiye yeni küresel ve bölgesel arayışların yıldızı konumundadır.

Ülkemizin yaşadığı kimi sıkıntıya rağmen krizlerden olumlu yönde ayrıştığını izan sahibi herkes ayırt ediyor. Önümüze çıkan fırsatların tehditlerden çok daha fazla olduğunu görüyoruz.

Bu tablo elbette birilerini rahatsız ediyor. Geçmişte birkaç lafla sindirdikleri Türkiye’nin olmadığı gördükçe de sinirleri artıyor. Kimileri, kendileri kinlerini ve nefretlerini açıkça sergilemekten geri durmuyorlar. İçeride kendilerine destek olacak kişiler bulmaya devam ediyorlar.

Yıllarca Türkiye’yi demokrasiyi uygulamamak ile itham edenler, Türkiye’de demokrasi dışı yöntemlerle iktidarı değiştirme arayışı içine giriyor.

"50 YIL SONRASININ VİZYONUNU OLUŞTURUYORUZ"

Allah’ın izni ve milletimizin feraseti ile bu ülkede kimsenin vesayeti milli iradenin karşısına çıkarmaya gücü yetmeyecektir. Milletimizle paylaşacak sevinci olmayanlar son ideali, dışarıdan gelen destek vaadidir.

Eskilerin kendisi himmete muhtaç dede/nerde kaldı gayriye himmet ede... diye destek bekledikleri yerler artık kendi canlarının derdine düşmüşlerdir, böyle bilsinler.

Artık bekledikleri somut desteği asla bulamazlar. Eski devir alışkanları bir kenara bırakıp gözlerini ve gönüllerini milletimize çevirmeleri gerekiyor.

Aziz milletim hükümet olarak bir yandan sağlıktan, eğitime, güvenlikten dış politikaya kadar çalışmalarımızı gerçekleştirirken 50 yıl sonrasının vizyonunu oluşturuyoruz.

"2053 VİZYONU İLE MİLLETİMİZİN KARŞISINA ÇIKACAĞIZ"

2023 hedefi ile aştı. Gezi olaylarından, sınırlarımızın tacizine bu çıpa sayesinde savrulmadan başarı ile verdi. Attığımız adımın bir sonrasını gördüğümüz için hiçbir zaman yönümüzü şaşırmadık. Savunma sanayinde elde ettiğimiz neticeler sayesinde bugün güvenle ve huzurla yolumuza devam ediyoruz.

Karşımıza çıkanlar başka istikametlere saparken, biz menzilimizden sapmıyoruz. Rotamızı bozmak isteyenlere karşı yolumuzu açık tuttuk. İnşallah 2053 vizyonu ile de milletimizin karşısına çıkacağız, bu çalışmalara da başladık. İnşallah önümüzdeki 30 yılın haritası önümüzde olacak.

"BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE'NİN İNŞASINA YENİ BAŞLIYORUZ"

Ama hakikat budur, bunu bilmeleri lazım. Türkiye’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği yapısal reformlar Türkiye’nin temelidir. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasına yeni başlıyoruz.

Her hal ve şart altında olduğu gibi bu hususta da baktığımız yer milletimizdir. Vizyonumuzu 83 milyonun taleplerine göre şekillendiriyoruz.

"ORTAOKUL 5 VE LİSE 9. SINIFLARDA YÜZYÜZE EĞİTİMİ 2 KASIM'DA BAŞLATIYORUZ"

Aziz milletim konuşmamı bitirmeden önce bugün değerlendirdiğimiz bazı hususları sizlere aktarmak istiyorum. Çok sayıda insanın bir arada bulunduğu yerlerle ilgili denetlemeler devam edecek, yerli aşıda 2 hafta içerisinde insan deneyleri başlayacak gibi gözüküyor.

Hedefimiz önümüzdeki bahar aylarına kadar aşı meselesini tamamen çözmektir, eğitimde yeni bir adım daha atarak ortaokul 5, lisede 9. Sınıflarda yüz yüze eğitim faaliyetlerini 2 Kasım’da başlatıyoruz.

Kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği gibi başlattığımız kaynaklar 39 milyar lirayı buldu.

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın konusunda en kapsamlı programları biz hayata geçirdik. Hükümete geldiğimizde yılda 2 milyar lirayı bulmayan sosyal yardımları geçtiğimiz yıl 55 milyar liraya çıkardık.

Türkiye birleşmiş Milletler verilerinde yükse insanı gelişmişlik seviyesindeki ülkeler arasında yer alıyor. Yaşlı, asker ailesi, dul gibi kesimleri özellikle destekliyoruz.

Milletimiz de bize bu çalışmalarda her türlü desteği veriyoruz. 2 milyar 80 milyonluk biz bize yeteriz kampanyasını hane başı bin lira olarak vatandaşlarımıza dağıttık.

Üniversite gençliğine de bir müjde vermek istiyoruz. Lisan seviyesindeki öğrencilerimiz için stajyer araştırmacı burs programını başlatıyoruz. Lisans eğitimindeki her 100 gencimiz TÜBİTAK tarafından desteklenen araştırma programlarında faydalanabilecek. Bu denli proje tabanlı lisans burs programımızın gençlerimize hayırlı olmasını biliyorum.