Türkiye’de kira krizi: Kiracılar, ev sahiplerinin zam talepleri nedeniyle zorda

Ev sahibi oranı 8 yıldır düşüyor; kiracı oranı 10 yıldır yükseliyor

Türkiye’de kira krizi: Kiracılar, ev sahiplerinin zam talepleri nedeniyle zorda


Türkiye’de kira krizi: Kiracılar, ev sahiplerinin zam talepleri nedeniyle zorda

İstanbul’da yaşayan pek çok kiracı, ev sahiplerinin yüzde 100’e varan zam talepleri nedeniyle zorda.

Türkiye’de artan kiralar toplumsal bir krize dönüşmüş durumda. Kiralara yüzde 25 artış sınırı getiren düzenlemenin bir yıllık süresi dolmadan hükümet, aynı uygulamayı 2 Temmuz 2024’e kadar uzatacağını açıkladı. 

Mevcut kiracılar hükümetin çıkardığı kanunda öngörülen yıllık yüzde 25 artış oranından yararlanıyor. Yeni ev tutan kiracıların ödeyecekleri miktar ise halen kirada oturanların ödedikleri miktarın 5-6 katına kadar çıkabiliyor.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bayramdan sonra yüzde 25 artış sınırı getiren düzenlemenin Meclis’in ilk işlerinden olacağını ve düzenlemenin torba kanunla yasalaşacağını söyledi.

İstanbul’da yaşayan pek çok kiracı, ev sahiplerinin yüzde 100’e varan zam talepleri nedeniyle zorda.

''Ev sahibim enflasyon nedeniyle yüzde 80 zam istiyor''

Onlardan biri İstanbul Kadıköy’de geçen sene bir ev kiralayan bilgisayar mühendisi Uğur Koç.

Kiracı Koç, bir yıldır yaşadığı eve ağustos itibariyle zam yapacak. Ancak yaklaşık üç aydır 'ev sahibinin tacizine maruz kaldığını' anlatıyor. 

Ev sahibinin yüzde 80 zam talebinde bulunduğunu söyleyen Uğur Koç, bu zam talebini karşılayamıyor:

"Evim Yeldeğirmeni’nde ve daha bir yılım dolmadı. Ödediğim kira 15 bin TL. Ben yüzde 25 sınırını uygulamak istiyorum ama ev sahibim kabul etmiyor. Enflasyondan bahsediyor, yüzde 100’ün üzerinde diyor. Her şeye zam geldi deyip yüzde 80 zam talebinde bulunuyor. Bu evde iki arkadaş yaşıyoruz ama yüzde 80 zam talebini karşılayamıyoruz. Halihazırda baktığımız bir artı bir evler zaten 15 binden başlıyor ki bu da bize yetmiyor, iki kişiyiz. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yüzde 50 dese ona da razıyız."

Kiracı Uğur Koç, farklı semtlerde de ev arayışında ancak aynı standartlardaki evlerin 25 bin TL’den başladığını söylüyor:

"Baktığımız yerlerdeki evler 25 binden başlıyor. Hadi çıktık diyelim taşınma masrafı, boyası badanası var. Depozito, emlakçı parası da var. İnsanın zoruna en çok giden ise yasalar ortada ama buna rağmen ev sahibine söz geçiremiyoruz. Uygulamayacağını söylüyor.’’

Emlakçılar, ev sahiplerinin evleri ellerinde tuttuklarını söylüyor. Yüzde 25 sınırının kalkmasını bekledilerini anlattılar. Yani beni çıkarıp, evi boş tutacak ve yüzde 25 zam sınırı kalkınca kiraya verecek.

euronews Türkçe'ye konuşan kiracı Uğur Koç, ev sahiplerinin kiralara yüzde 25 artış sınırı getiren düzenlemeden muaf olabilmek için evlerini kiraya vermediklerini dile getiriyor:

‘’Yeni ev için görüştüğümüz emlakçılar, ev sahiplerinin evlerini ellerinde tuttuklarını söylüyor. Yüzde 25 sınırının kalkmasını beklediklerini anlattılar. Yani beni çıkarıp, evi boş tutacak ve yüzde 25 zam sınırı kalkınca kiraya verecek. Seneye istediği zammı enflasyon oranında yapacak. Kirada alınan önlemler ve yasal düzenlemelerin karşılığı yok. Sokaktaki elmaya gelen zammın nasıl önüne geçilemiyorsa, bunun da önüne geçilemiyor. Yasa uygulanmıyor. Yani eskiden en azından yüzde 10 zammı vardı, şimdi öyle değil. Biri yüzde 50, diğeri yüzde 200 zam istiyor. Gidecek yerimiz de yok ki…''

İlanda duran kiralık ev bir kaç gün sonra 7 binden 11 bine çıktı. Talep artınca ev sahipleri fiyatı kafalarına göre arttırıyor.

İzmir’de yaşayan Ertan Sefer ise 20 Ağustos’ta evlenecek ve üç aydır hala bir ev bulamadıklarını anlatıyor.

Bütçelerinin üstünde ilanlarla karşılaştıklarını ve bu rakamları karşılamalarının çok zor olduğunu söyleyen Sefer, ev sahiplerinin kira fiyatlarını talebe göre belirlediklerinden bahsediyor:

‘’İzmir’in lüks semtlerinde ev bakmıyoruz. İlanı görüp, ev sahipleri ile görüşüyoruz. Bize bir kaç kişinin daha bakacaklarını söylüyorlar, ev ilanda durduğu için akşama kadar bekliyoruz ve sonra yine arıyoruz. Ama ilanda duran ev için bahaneler sunuluyor, bir kaç gün sonra 7 bin olan ev 11 bine çıktı. Talep artınca fiyatı da kafalarına göre arttırıyorlar.''

''Ülkede kiracılık karaborsaya düşmüş gibi...''

Kiracı Ertan Sefer, halihazırdaki barınma sorununu ‘ülkede kiracılık karaborsaya düşmüş gibi’ diyerek diyerek özetliyor:

‘’Etrafımda pek çok kiracı mahkemelik. Evlerinden çıkmak istemiyor kiracı ama ev sahibi de kiracısını çıkararak yüzde 25 sınırından kurtulup kendi kafasındaki rakama göre kiraya verecek. Karşılaştığımız bir başka ilginç durum ise ev sahiplerinin asgari ücret zammını beklemeleri oldu. Asgari ücret zammına kadar herkes evini boş bıraktı, asgari ücret rakamları açıklanınca evler yeniden piyasaya çıktı. Kimse bu zamdan önce kiraya vermek istemedi. Ülkede kiracılık karaborsaya düşmüş gibi. Bu bir barınma sorunundan çok, devlet sorunu artık. Herkes kafasına göre fiyat belirliyor, kim ne tutturursa… Biz hala ev aramaya devam ediyoruz.’’

İstanbul’a bir yıl önce gelen mali müşavir stajyeri Arda Baran da uzun süren kiralık ev arayışını sonlandıranlardan. Ablası ile yaşayan Arda Baran bu süreçte yurtlara bile bakmış ancak bütçesine uygun bir ev bulamamış:

‘’Bakırköy’de ablam ile yaşıyorum. Öncesinde Bağcılar, Avcılar gibi ekonomik standartları daha düşük yerlerde ev aradım. Ama rakamlar çok yüksekti, 8 bin civarındaydı… Ki bu da beş ay önceki rakamlar. Arkadaşım ile eve çıkmak istedim ama o da olmadı. Yurtlara bile baktım ama o da uymadı. Bu fiyatlar ne olacak gerçekten bilmiyorum. Ekonomik kriz var, orta kesimin alım gücü düştü. Fakirleştik ve bunların doğal sonucunu yaşıyoruz. Ve bu şehre başka bir yapı yerleşiyor, çok zengin olanlar artık bu şehirde…’’

Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabulucu şartı

Konut kiralamalarında yaşanan yüksek artış ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirince hükümet kira uyuşmazlıklarında arabuluculuğun eylülden itibaren dava şartı haline geleceğini açıkladı. 

Buna göre arabuluculuk uygulaması ile ev sahipleri ve kiracılar arasındaki uyuşmazlıkların mahkemelere gitmeden çözüme kavuşturulması hedefleniyor.

Taraflar dava açmadan önce arabulucuya başvuracak ve başvurularda; yargı gideri, harç, tanık, bilirkişi ücreti gibi bir ödeme yapma zorunluluğu olmayacak. 

Görüşmelerden bir netice alınamaması durumunda taraflar dava sürecini başlatabilecek. 

Konuyla ilgili detayları paylaşan Adalet Bakanı Tunç, bu uyuşmazlıkların mahkemelere gitmeden barışçıl şekilde çözüme kavuşturulacağını belirtti. Bakan Tunç, ev sahibi ile kiracı arasındaki uyuşmazlıkların derinleşmemesini istediklerini dile getirdi.

Ev sahibi oranı 8 yıldır düşüyor; kiracı oranı 10 yıldır yükseliyor

Türkiye’de inşa edilen konut sayısında yaşanan artışa rağmen kendi konutunda oturanların oranı son sekiz yıldan bu yana aralıksız düşüyor. Kirada oturanların oranı ise son 10 yıldan bu yana her yıl yükseliyor.

Kiraya ilişkin verilerin toplanmaya başladığı 2006’da kirada oturanların oranı yüzde 23,5'ti. Bu oran 2012’de yüzde 20,9’a kadar düştü. Ancak 2012’den bu yana her sene kiracı oranı yükseliyor. 2018’da yüzde 25’i aşan kiracı oranı 2022 yılında yüzde 27,2 oldu.

EURO NEWS