"Türkiye'nin AB üyeliğine Macaristan olumlu bakıyor"
"AB bu yanlıştan vazgeçmelidir"
"Türkiye'nin AB üyeliğine Macaristan olumlu bakıyor"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Budapeşte'de, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi'nin altıncı toplantısının yapıldığını aktaran Erdoğan, Cumhurbaşkanı Katalin Novak ve Başbakan Viktor Orban'la yaptığı görüşmelerde Türkiye-Macaristan ilişkilerini çeşitli boyutlarıyla ayrıntılı olarak ele aldıklarını belirtti. Dünkü ziyarette 17 yeni anlaşma metni imzaladıklarını dile getiren Erdoğan, "Sayın Orban'a ülkemizin gurur kaynağı olan yerli ve milli otomobil markamız TOGG'u hediye ettim. Sağ olsun o da bize güzel bir at hediye etti" ifadesini kullandı.
Macaristan'ın 2024'ün ikinci yarısında Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanlığı'nı üstleneceğini anımsatan Erdoğan, "Stratejik ortağımız Macaristan'ın AB üyeliğimize olan desteğini yeniden teyit etmesi bu minvalde önemliydi" dedi.
"Orban'ın duruşu hep olumlu istikamette seyretmiştir"
Erdoğan bir soru üzerine Türkiye'nin AB üyeliğine Macaristan'ın olumlu baktığını söyleyerek, "Avrupa Birliği'nde Türkiye'nin haklarına bakışta Orban'ın duruşu hep olumlu istikamette seyretmiştir. 2024'ün ikinci yarısında AB Dönem Başkanlığı görevini alacaklar ve o süreçte çok daha farklı gelişmeler olabilir. Bugün kendisiyle bu hususu da konuştuk. Şu ana kadar 21 kez kendisiyle bir araya geldik. Sayın Orban, karşılıklı olumlu ilişkileri sürdürdüğümüz bir lider. Temenni ediyorum ki bundan sonraki süreçte de bakanlarımızın muhataplarıyla görüşmeleri ve mutabakatları işimizi çok daha kolaylaştıracaktır" dedi.
"Ziyaret vesilesiyle Cumhurbaşkanı Sayın Novak ve Başbakan Sayın Orban ile Türkiye-Macaristan Kültür Yılı'nın açılışını da gerçekleştirdik" diyen Erdoğan, 2024 yılında çok sayıda kültürel etkinliğin düzenleneceğini, 2025 senesinin ise "Türkiye-Macaristan Bilim ve İnovasyon Yılı" olarak kutlanacağını duyurdu.
İsveç'in NATO üyeliği gündeme geldi mi?
Erdoğan bir gazetecinin, Türkiye ve Macaristan'ın İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeyen iki ülke olduğunu hatırlatarak bu konunun Orban'la görüşmesinde gündeme gelip gelmediğine ilişkin sorusuna şu yanıtı verdi:
"Biliyorsunuz İsveç'in NATO üyeliği ile katılım protokolünü Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne biz gönderdik. İsveç konusu Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Sayın Joe Biden ile yaptığımız görüşmede de gündeme geldi. ABD ile aramızdaki F-16 meselesini de bu çerçevede değerlendirdik. Görüşmede kendisinin 'Siz bunu Meclis'ten çıkarın, aynı şekilde ben de Kongre'den bunu geçiririm' şeklinde bir ifadesi oldu. 'ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan eş zamanlı olarak bu süreci işletsin. Eş zamanlı olarak bunu işletirsek, bunu parlamentodan çok daha rahat bir şekilde bizim de geçirme imkanımız olur' dendi. Parlamentodaki sürece ilişkin bir başka zorlaştırıcı konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazı müttefiklerin olumsuz tavırları... Bunların hepsi birbirine bağlı. Gerek Amerika'nın F-16 konusu, gerekse Kanada'nın verdiği sözleri tutması noktasında beklediğimiz olumlu gelişmeler, inanıyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakışını hızlandıracaktır. Diğer taraftan İsveç’in bize Vilnius'ta verdiği sözler bulunuyor. Bunların tutulmasını bekliyoruz ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz."
Macaristan'daki görüşmelerde Gazze'deki durumun da ele alındığını ifade eden Erdoğan, "Kalıcı ateşkesin tesisi ve insani yardımların akışının temini noktasında yapılabilecekleri istişare ettik" ifadesini kullandı.
Erdoğan, "Gazze'de Hamassız bir çözüm mümkün mü? Hamas ile El Fetih arasında bir temas oldu mu?" şeklindeki bir soru üzerine ise şöyle konuştu:
"El Fetih ile Hamas'ı, yani İsmail Heniyye ile Mahmud Abbas'ı makamımda bir araya getirdim…Görüşüyorlar, bu görüşmeleri daha ileri taşımaları da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptığımız ve yapabileceğimiz çok şeyler olduğuna inanıyorum. Çünkü El Fetih ile Hamas'ın birbiriyle barışık yaşaması şart. Şu anda Hamas denince Filistin konuşuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler."
"AB bu yanlıştan vazgeçmelidir"
"Türkiye yıllardır AB kapısında bekletilirken savaş halindeki Ukrayna ve aynı zamanda Moldova'yla katılım müzakerelerinin başlatılması, Gürcistan'a da adaylık statüsü verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki soruya Erdoğan, "Onlara adaylık statüsü vermesi demek, bunların gelip de AB'ye üye olması anlamına gelmez. Onlarla bir süreç başlatılacak, onlar da oyalanacak. Bu ülkelerin hiçbirisi, bir Türkiye değil. AB'nin bundan sonra Türkiye'nin konumunu iyi değerlendirmesi lazım. Avrupa Birliği'ne katılmaya birçok üye ülkeden daha hazır durumda bulunan Türkiye'nin, yıllardır siyasi engellemeler nedeniyle kapıda bekletilmesi yanlıştır. Türkiye'nin gerek stratejik gerek ekonomik potansiyeli AB'ye tam üyeliği çoktan elde etmiş olmasını gerektirirken, yıllardır çeşitli bahanelerle oyalandık. Türkiye'nin ne kadar önemli ve ne kadar etkili bir ülke olduğu son yıllarda yaşadığımız süreçlerde bir kez daha ortaya çıkmıştır. Artık AB bu yanlıştan vazgeçmelidir. Belki de Macaristan'ın dönem başkanlığında bu konu masaya çok daha farklı bir şekilde yatırılıp ona göre yeni bir adım atma durumu gündeme gelebilir" yanıtını verdi.
DW