Türkiye’nin Gizli Anayasası: Kırmızı Kitap Nedir ve Nasıl Evrildi?
Kırmızı Kitap olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi (MGSB), Türkiye’nin tehdit algılarını belirleyen en önemli güvenlik dokümanıdır. 2024 güncellemesiyle yapay zeka ilk kez belgeye dahil edilecek. Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi (Kırmızı Kitap), Türkiye’nin milli güvenlik stratejilerini ve tehdit algılarını belirleyen temel dokümandır. 2024 güncellemesiyle yapay zeka ve siber tehditler gibi unsurların belgeye eklenmesi gündemde.
Türkiye’nin Gizli Anayasası: Kırmızı Kitap Nedir ve Nasıl Evrildi?
YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda (MGK), Türkiye’nin iç ve dış tehditlerini belirleyen ve kamuoyunda "Kırmızı Kitap" olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin (MGSB) güncellenmesi gündemde. İçeriği itibarıyla devletin gizli anayasası olarak nitelendirilen belge, ulusal güvenlik politikalarının temel çerçevesini çiziyor.
Kırmızı Kitap Nedir?
MGSB, Türkiye’nin iç ve dış tehdit algılamalarını belirleyerek, devletin tüm kurumlarının bu doğrultuda hareket etmesini sağlamak amacıyla hazırlanan bir güvenlik belgesidir. Tehdit unsurlarında meydana gelen değişimlere göre yaklaşık her beş yılda bir güncellenen belge, en son 2019 yılında ele alınmıştı.
Belgenin güncellenme süreci, 2024 yılı başında başladı ve bugünkü MGK toplantısında "yapay zeka" kavramının ilk kez belgeye dahil edilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bu değişikliklerin küresel ve bölgesel gelişmelere uygun olarak yapıldığını belirtti.
MGSB Tarihçesi ve Evrimi
Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin temelleri, Türkiye'nin 1952'de NATO’ya katılımıyla atıldı. İlk güncellemeler ise 1960’lı yıllarda gerçekleşti. Bu dönemde komünizm ve Sovyetler Birliği, en önemli tehdit unsurları olarak belirlendi.
- 1970'ler ve 1980'ler: "Bölücülük" ve "irtica" tehdit olarak belgeye eklenirken, İran, Yunanistan ve Suriye dış tehdit unsurları arasında yer aldı.
- 1997 - 28 Şubat Süreci: Belgeye, siyasal İslam ve irticai faaliyetler öncelikli tehdit olarak eklendi. Bu dönemde kamuoyunda belgeye atıfta bulunularak, devletin "kırmızı çizgilerinden" bahsedildi.
- 2010: Kamuoyunda "cemaat" olarak bilinen Gülen yapılanması, tehdit unsurları arasından çıkarıldı. Ancak 2015 güncellemesinde, Gülen yapılanması tekrar iç tehdit olarak tanımlandı.
- 2019: Son güncellemede bölgesel gelişmeler ve küresel tehditler dikkate alındı. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonlarının ardından tehdit algısının yeniden şekillendiği belirtildi.
MGK’nın Rolü ve Katılımcıları
MGK, milli güvenlik politikalarını belirleyen ve gerekli kurumlar arası eşgüdümü sağlayan en üst düzey kuruldur. Cumhurbaşkanı başkanlığında iki ayda bir toplanır. Katılımcılar arasında Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet, İçişleri, Dışişleri ve Milli Savunma Bakanları ile Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve diğer güvenlik birimleri bulunur.
Günümüzde Kırmızı Kitap: Yeni Tehditler ve Stratejiler
2024 güncellemesiyle birlikte yapay zeka, küresel ve bölgesel ölçekte artan siber tehditler bağlamında belgeye ilk kez dahil edilecek. Bu adım, Türkiye’nin ulusal güvenlik politikalarını teknolojiyle uyumlu hale getirme çabası olarak değerlendiriliyor.
Geçmişte olduğu gibi bugün de MGSB'nin kamuoyuna açıklanmayan detayları, Türkiye'nin hem iç hem de dış politikalarındaki öncelikleri ortaya koyacak. Belgede özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler, göç dalgaları ve sınır güvenliği gibi konuların ele alınması bekleniyor.
Tehdit Algısında Süregelen Değişim
MGSB, soğuk savaş döneminde komünizmi ana tehdit olarak görürken, 90’larda bölücülük ve irticai faaliyetlere ağırlık verdi. Günümüzde ise bölgesel çatışmalar, terör tehdidi ve siber güvenlik riskleri öne çıkıyor. Kırmızı Kitap, Türkiye’nin dış politikadaki stratejik yönelimlerini şekillendiren en önemli belgelerden biri olmaya devam ediyor.