Türkiye'nin seçimi dünya medyasında geniş yer buluyor
Avrupa medyasında seçim haberleri geniş yer buldu
Türkiye'nin seçimi dünya medyasında geniş yer buluyor
Türkiye’de bugün yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu dünya basınında basınında geniş yer buldu.
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post’ta bu sabah Türkiye’deki seçimlerle ilgili bir haber ve bir de analiz yazısına yer verildi.
Haberde “Türkiye’de seçmenler Pazar günü sandık başına döndü ve ülkeye uzun süredir liderlik eden ve giderek otoriterleşen Erdoğan yönetimini üçüncü on yıla yayıp yaymama ya da daha demokratik bir toplum vaat eden rakibi tarafından görevden alınıp alınmama konusunda karar veriyor” ifadeleri yer aldı.
Washington Post 20 yıllık iktidar ve son olarak yaşanan deprem felaketine karşın Erdoğan’ın seçime yine favori aday olarak girdiğine işaret etti.
Haberde Erdoğan’ın rakibi Kılıçdaroğlu’nun seçimin ikinci turu için referandum ifadesini kullanmasına dikkat çekildi. Gazete seçimin sonucunun Türkiye’nin ötesine uzanan sonuçları olacağını belirtirken, Türkiye’nin Asya ve Avrupa arasında kilit bir noktada bulunduğunu ve NATO’nun önemli aktörlerinden biri olduğunu hatırlattı.
Washington Post gazetesinde yer alan “Türkiye’nin seçimleri dünya için neden çok önemli” başlıklı analiz yazısında Sarah Dadouch, Türkiye’deki seçim sürecini ve sonuçlarını mercek altına aldı. Dadouch, 2003 yılında başlayan Erdoğan iktidarının önemli kilometre taşlarını hatırlatırken 2017 yılında yapılan referandumla genişleyen Cumhurbaşkanlığı yetkilerine dikkat çekti. Dadouch, referandum sonrası Erdoğan’ın kararnameler çıkarma gücüne sahip olduğunu bunun da muhalefet tarafından otoriter bir yönetim modeli olarak eleştirildiğini ifade etti.
Dadocuh, Türkiye’de medya ve sosyal medyaya yönelik baskılardan örnekler verirken ülkede her yıl on binlerce kişinin Cumhurbaşkanı’na hakaret suçlamasıyla yargılandığını belirtti. Son olarak yasalaşan sosyal medya düzenlemesiyle de halkın korku içerisinde olduğunu ifade etti. Dadouch, Millet İttifakı lideri olarak Erdoğan’ın karşısına bu kez Kılıçdaroğlu’nun çıktığını belirtirken CHP’nin Kılıçdaroğlu liderliğinde Erdoğan’a karşı bugüne dek seçim kazanamadığını da hatırlattı.
Dadouch, Türkiye’deki seçimleri en yakından takip eden Avrupa ülkesinin NATO’ya girmek için Türkiye’nin onayını bekleyen İsveç olduğunu belirtti. Türkiye’nin Rusya Ukrayna savaşında Erdoğan’ın liderliğinde arabuluculuğa soyunduğunu öte yandan Türkiye’nin Rusya yaptırımlarına direndiğini belirtti.
Bir başka Amerikan gazetesi Wall Street Journal’da bu sabah yer alan bir haberde de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktidardaki hakimiyetini korumak ve Türkiye’nin Ortadoğu, NATO ve Ukrayna konusundaki etkisini güçlendirmek adına seçmen karşısına çıktığını belirtti. Gazete, AKP’nin ilk turda yüzde 7 civarında oy kaybına uğramasına rağmen bulunduğu ittifakın mecliste çoğunluğu sağladığını hatırlattı. WSJ, Kılıçdaroğlu’nun da ilk turun ardından söylemini özellikle göçmenler üzerine yoğunlaştırarak milliyetçi kesimin oylarını hedef aldığını ifade etti. Wall Street Journal, “Erdoğan eğer bu seçimleri kazanırsa yıllardır karşılaştığı en zorlu siyasi sınavı atlamış olacak” değerlendirmesini yaptı.
Avrupa medyasında seçim haberleri geniş yer buldu
İngiliz The Guardian gazetesi de Türkiye’de bugün yapılan seçimleri “Türk muhalefeti Cumhurbaşkanlığını kazanmak için göçmen karşıtı duyguları körüklüyor” başlıklı haberle verdi. Gazete haberinde “Hem iktidar hem de muhalafet, her iki taraf da Pazar günü yapılacak seçim öncesinde, mültecileri kurtuluş umudu olarak kullanarak aşırı milliyetçi sağın desteğini elde etmeye çalışıyor” değerlendirmesini yaptı. Seçime giderken Türkiye’de kamuoyunun görüşlerini yansıtan bir ankete de yer veren gazete, halkın yüzde 56,1’ine göre Türkiye’de en büyük sorunun ekonomi olduğunu belirtti.
İngiliz Independent gazetesi de Washington Post gibi yayımladığı haber analizde “Türkiye’deki seçimler dünya için neden önemli” başlığını kullandı. Chris Stevenson imzalı analizde, Erdoğan’ın seçim sürecinde tüm devlet mekanizmasını arkasına aldığından ve medya ve sosyal medyaya yaptığı baskılardan bahsediliyor. Yazıda Erdoğan’ın Türkiye’nin jeopolitik öneminin farkında olduğu ve bunu da kendi avantajına kullandığı yorumu yapılıyor. Erdoğan’ın kendi gündemine göre şekillendirdiği dış politikasının Türkiye’yi zorlu bir NATO müttefiki yaptığı ifade ediliyor. Analiz yazısı “Erdoğan’ın iktidarda kalması halinde Türkiye’nin düşmanları ve müttefikleri açısından ne anlama geleceğini taraflar biliyorlar. Erdoğan mantıklı olmasa da kendi yolundan giden bir lider. Türkiye’nin konumu göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan’ın kazanması Batı, Ortadoğu ve Körfez bölgesinde etkilerini hissettirecektir. Muhtemelen bir süre daha Erdoğan’ın dünya sahnesinde olmasını bekleyebiliriz” ifadeleriyle son buldu.
Fransa’nın önde gelen gazetesi Le Monde da bu sabah ilk sayfasında Türkiye’deki seçimlerle ilgili haberi “Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna favori olarak giriyor” başlıklı haberiyle duyurdu. Le Monde, seçim kampanyasının sert geçtiğini ve bir hınç ve söz düellosuna dönüştüğünü belirtti. Gazete ayrıca Erdoğan’ın ikinci tur sürecinde PKK ve Kılıçdaroğlu’yla ilgili meydanlarda yayınladığı videonun montaj olduğunu itiraf etmek zorunda kaldığını ifade etti. Le Monde, Kılıçdaroğlu’nun ikinci tur kampanyasında göçmenlerle ilgili tavrını sertleştirdiğini hatırlatırken son olarak katıldığı Youtube programının 21 milyondan fazla kez izlendiğine dikkat çekti.
Almanya’da yayımlanan Die Welt gazetesi de bu sabah “Erdoğan neden favori gösteriliyor” başlıklı bir habere yer verdi. Gazete, Erdoğan’ın aslen bu defa ilk kez yenilmeye yakın göründüğünü ancak seçimin ikinci tura kalmasıyla yeniden favori duruma geçtiğini öne sürdü.
Erdoğan’ın seçilmesinin sürpriz olmayacağı yorumunu yapan bir başka gazete de İtalyan Corriere Della Serra gazetesi oldu. Gazete, Türkiye’de 65 milyondan fazla seçmenin bugün sandık başına gittiğini ve Erdoğan’ın seçimden zaferle çıkmasının sürpriz olmayacağını ifade etti.