Türkiye'nin yoğun 2020 diplomasisi

Doğu Akdeniz, Suriye, Dağlık Karabağ, Fransa, Libya dosyaları

Türkiye'nin yoğun 2020 diplomasisi




Türkiye'nin yoğun 2020 diplomasisi:

Doğu Akdeniz, Suriye, Dağlık Karabağ, Fransa, Libya dosyaları

Koronavirüs salgını nedeniyle küresel çapta çok zor geçen 2020, Türkiye diplomasisi için de oldukça yoğun bir yıl oldu.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki faaliyetleri nedeniyle Fransa ve Yunanistan ilişkilerindeki gerilim zirve yaptı. Ankara, Libya'da askeri alanda ciddi politikalar geliştirdi, Suriye'de Rusya ile anlaşma imzaladı, Dağlık Karabağ'da Azerbaycan'a açıktan destek verdi.

Doğu Akdeniz'de gerginliğin zirve yaptığı bir yıl

2020'de Türkiye diplomasisinin yoğunlaştığı konuların başında Doğu Akdeniz ve bölgedeki hidrokarbon rezervlerin paylaşımı vardı.

Yunanistan, Güney Kıbrıs, Mısır ve İsrail'in oluşturduğu Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu'na davet edilmeyen Türkiye, buna karşı 2020 yılında aktif bir siyasi ve askeri politika izleyerek sahada söz sahibi olmaya çalıştı.

Türkiye’nin dış politikasında bugün önemli ağırlığa sahip olan Avrupa Birliği, Ankara’nın Doğu Akdeniz’de attığı bu adımlara farklı düzeylerde tepki verdi.

En sert tepki Fransa'da geldi

Türkiye'nin Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerini durdurma çağrısında bulunan Fransa, AB üyeleri Yunanistan ve Güney Kıbrıs'ın haklarının savunulması gerektiğini vurguladı.

Ağustos ayında, Türkiye ile Yunanistan krizi zirve yaptığında, Fransız Savunma Bakanlığı bölgeye iki Rafale savaş uçağı ve iki Fransız donanma gemisi konuşlandırdığını duyurdu.

Bu süreçte Türkiye ile Fransa ilişkileri gerilirken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB'ye birçok kez Ankara'ya yaptırım uygulanması çağrısında bulundu.

Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Türkiye'nin ekonomisinin hedef alındığı daha sert yaptırımlar istiyordu.

Türkiye'den diyalog çağrısı

Yaz aylarında daha da artan Doğu Akdeniz geriliminin ardından eylül ayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "Sorunları diyalog yoluyla herkesin kazanabileceği bir çözüme kavuşturmak niyetindeyiz" dedi.

Erdoğan'ın, "Türkiye’nin sorunları diyalog yoluyla çözme niyetinin olduğunu" açıklamasının ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da "Yunanistan’la istikşafi görüşmelerin tekrar başlayabileceğini" söyledi.

Erdoğan: Geleceğimizi Avrupa ile kurmayı tasavvur ediyoruz

Türkiye'nin özellikle son yıllarda AB'den uzak bir diplomasi yürüttüğü yöndeki görüşler yoğunlaşırken, kasım ayının sonundan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendimizi başka yerde değil Avrupa'da görüyoruz. Geleceğimizi AB ile kurmayı tasavvur ediyoruz" dedi.

AB ve ABD'den yaptırım kararları çıktı

10-11 Aralık'ta düzenlenen Avrupa Birliği Liderler Zirvesi'nde, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerinden dolayı Türkiye'ye uygulanan yaptırımlar genişletilip, sondaj çalışmalarından sorumlu kişi ve firmaların listeye eklenmesi kararlaştırıldı.

Avrupa Birliği'nin yaptırım kararının üzerinden henüz 3 gün geçmişken, benzer bir açıklama ABD'den geldi. Washington, Rusya'dan S-400 sistemlerinin alımı nedeniyle Türkiye'ye bazı yaptırımlar uygulama kararı aldı.

AB: Türkiye ile ilişkiler 2021'de zor geçecek

Doğu Akdeniz'deki gerginlik ve Türkiye ile ilişkilerin, 2020'de AB için en büyük zorluklardan olduğunu ve bunun büyük ihtimalle 2021'de devam edeceğini vurgulayan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, "Şu çok açık. AB, Türkiye ve Rusya ile ilişkilerde doğru dengeyi bulamadığı sürece kıtada istikrarı sağlayamayacak." ifadelerini kullandı.

Doğu Akdeniz'deki kaynakların araştırılması ve deniz alanları üzerindeki anlaşmazlıkların arttığını, 2017'de Crans Montana'daki Kıbrıs görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını hatırlatan Borrell, Türkiye'nin Doğu ve Kuzey Afrika'dan Batı Balkanlar'a kadar bölgesel ilişkilerini güçlendirdiğini ve Suriye ile Libya'daki müdahilliğinin AB'nin çıkarlarıyla bağdaşmadığı şeklinde yorumlandığını aktardı.

Türkiye'nin Suriye politikası: İdlib anlaşması

27 Şubat'ta, Suriye'nin İdlib kentindeki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarına düzenlenen hava saldırısında en az 36 asker hayatını kaybetti. Saldırının ardından Türk Silahlı Kuvetleri'nın Bahar Kalkanı Harekatı başladı.

5 Mart tarihinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kremlin Sarayı'nda yapılan kritik zirve sonrası İdlib'de gece yarısından itibaren ateşkes ilan edilmesine karar verdi ve gece yarısı ateşkes yürürlüğe girdi.

Türkiye, İdlib'te ne istiyor?

Türkiye bölgede ılımlı muhalifler üzerinden kontrol sağlamak ve Kürt grupların güçlenmesine müsaade etmeyecek Sünni bir iktidar ile komşu haline gelmeyi kendi çıkarlarına uygun buluyor. Arap Baharı sırasında Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile ilişkilerine son veren Türk hükümeti, Esadsız bir formül istiyor.

Rusya ve Esad yönetimi, Astana'daki mutabakatın teröristleri kapsamadığına ilişkin maddeyi kullanarak İdlib'e askeri operasyon yapmak ve 'teröristleri temizlemek' motivasyonu altında bölgeyi tamamen kontrol altına almak istiyor.

Aynı zamanda Türk askerlerine yapılan saldırı sonrası Türkiye'deki mültecilerin Avrupa'ya geçişlerinin 'engellenmeyeceği' iddiaları mültecilerin sınıra akın etmesine yol açtı.

'Libya', Türkiye'nin en önemli konularından biriydi

2019 yılının sonlarında Türkiye ve Libya arasında imzalanan askeri anlaşmanın sonuçları 2020'de görülmeye başladı. Bu sürede Türkiye, BM'nin tanıdığı Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne desteğini askeri alanda da vermeye başladı.

ABD Savunma Bakanlığının bir raporunda, Türkiye'nin Libya'ya 3 bin 500 ila 3 bin 800 Suriyeli paralı asker konuşlandırdığı öne sürüldü.

Raporda, Türkiye'nin binlerce kişiye, General Halife Hafter'e karşı savaşanların safında yer alma karşılığında vatandaşlık hakkı ve para teklif ettiği iddia edildi.

Ayrıca uluslararası basın, Ankara'nın yeni nesil silahlı insansız hava araçlarıyla Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) destekleyerek ülkedeki güç dengesini değiştirdiğini ve ülkenin doğusundaki silahlı güçlerin lideri Halife Hafter'i zayıflattığını yazdı.

Libya'da yıllardır süren iç savaşın sonlandırılması ve siyasi sürece yeniden dönülmesi açısından en önemli gelişmelerden biri 21 Ağustos'ta rakip Trablus ve Tobruk yönetimlerinin ateşkes ilan etmeleriyle yaşandı.

Anlaşmaya göre, 2021'de seçimler yapılacak ve yabancı güçler ile paralı savaşçılar ülke topraklarından ayrılacak .

Fransa ile Türkiye, Libya'da da karşı karşıya geldi

Farklı politikaları savunan Türkiye ile Fransa Libya'ya da karşı karşıya geldi.

İki NATO ülkesi arasındaki tansiyon, Fransa'nın, Türkiye'nin Libya'ya uygulanan ambargoyu delerek UMH hükümetine silah yardımında bulunduğunu ileri sürmesiyle yükselmişti.

Ankara da Paris'i Hafter yönetimini desteklemekle itham etmiş, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'ın bölgedeki "maşası" olmakla suçlamıştı.

Haziran ayında, Fransa Savunma Bakanlığı, Türk firkateynlerinin Fransız gemisini taciz ettiğini iddia etti. Türkiye ise söz konusu iddiaları reddetti.

BM Güvenlik Konseyi, Libya'ya 2011'den beri silah ambargosu uyguluyor.

Dağlık Karabağ çatışmasında Türkiye'den Azerbaycan'a büyük destek

Azerbaycan ile Ermenistan arasında 27 Eylül'de patlak veren çatışmalarda Türkiye, tarafını Bakü yönetiminden yana açıkça ortaya koydu.

Çatışmaların en yoğun olduğu ilk günlerde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Azerbaycan'a desteğimizi kimse yadırgamasın. Azerbaycan ile bir milletiz. İki ayrı devlet olsak da yeri geldiği zaman tek devlet gibi davranırız." ifadelerini kullandı.

Ermenistan tarafı, Türkiye'nin Suriye'den paralı asker getirerek ve Azerbaycan ordusuna SİHA temin ederek çatışmalara direkt olarak katıldığını iddia etti.

Azerbaycan'dan yapılan bir açıklamada, "Suriye'den savaşçı sevkedildiğine dair iddialar Ermenistan'ın yeni bir kışkırtmasıdır ve tamamen saçmadır" ifadelerini kullanılmıştı.

Ancak Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye'den SİHA aldıklarını ve çatışmalarda kullanıldığını teyit etti.

Dağlık Karabağ'da Türk barış gücü konuşlanacak mı?

Ermenistan ile Azerbaycan arasında bir aydan fazla süren savaşın ardından 9 Kasım'da, Rusya'nın arabuluculuğunda 'kalıcı' ateşkes anlaşması imzalandı.

Dağlık Karabağ'daki anlaşma sonrası Türk barış gücünün bölgeye konuşlandırılması da gündeme geldi.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, "Dağlık Karabağ’da Türk askerleri konusunda bir anlaşma yok." diyerek Rusya'nın görüşünü ortaya koydu.

Ancak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ateşkesi kontrol etme temaslarına atıfta bulunarak "Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor" dedi.

İlham Aliyev ise, Dağlık Karabağ'la ilgili bölgedeki barış gücünde Türkiye'nin de olacağını söyledi.

Erdoğan aralık ayında, Ermenistan'ın kontrolü altındaki Azerbaycan topraklarının geri alınması dolayısıyla ziyaret ettiği Bakü'de düzenlenen Zafer Geçidi Töreni'ne katıldı.

EURO NEWS