FinFisher bilgisayar ve cep telefonlarını izlemeyi mümkün kılan ve truva atı denilen bilgisayar yazılımları geliştiriyor. Şirket daha önce Alman Federal Emniyet Teşkilatı'nın kullanması için de yazılım geliştirmişti. Münih Savcılığı ise şirket yöneticilerine dış ticaret yasasını ihlal suçlaması yöneltiyor.

FinFisher konuyla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı. Kamu yararı güden Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti (GFF) adlı dernek, FinFisher'i Türkiye'ye izinsiz yazılım satmakla suçladı. Soruşturmanın başlatılmasına neden olan suç duyurusunun da GFF tarafından yapıldığı öğrenildi. GFF hukukçularından Sarah Lincoln "Alman şirketleri baskıcı bir rejime maşalık yapamaz" diye konuştu.

Müşteriler soruşturma makamları ve istihbarat servisleri

Firmanın web sayfasında yer alan ifadelere göre FinFisher müşterilerine "organize suçlara karşı başarılı operasyonlar için birinci sınıf siber çözümler ve bilgi" vaat ediyor. Şirketin müşterileri arasında da sadece ve sadece ceza soruşturma makamları ve istihbarat servisleri bulunuyor. Alman hükümeti 2018'de kamuoyuna yaptığı bir açıklamada polisin FinFisher'in geliştirdiği "Finspy" yazılımını kullanabileceğini belirtmişti.

Münih Savcılığı'nın verdiği bilgilere göre soruşturma kapsamında Münih çevresinde 15 işyeri ve evde arama yapıldı. Romanya menşeli bir şirket grubunun da soruşturma kapsamında incelendiği belirtildi. Savcılık sözcüsü "Yazılımın Federal Ekonomi ve İhracat Denetimi Dairesi’nden alınması gerekli olan ihracat izni olmaksızın ihraç edildiği şüphesi bulunuyor" dedi.

Almanya Özgürlük Hakları Cemiyeti'nin (GFF) iddiasına göre FinFisher'in geliştirdiği casusluk programı Finspy 2017 yılında bir Türk web sayfasında kullanıldı. GFF söz konusu sayfanın Türkiye'deki muhalefet hareketi tarafından bir forum olarak kullanıldığı ifade etti.

FinSpy Türkiye'de 2018'de de gündeme gelmişti

2018 yılı Mayıs ayında Alman medyasında FinSpy casus yazılımının Türkiye'de Cumhuriyet Halk Partisi'ni izlemek üzere kullanıldığı iddiasını içeren haberler yayınlanmış, yazılımın CHP'nin "Adalet Yürüyüşü" sırasında CHP'li vekillerin akıllı telefonlarına bulaştırıldığı öne sürülmüştü. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu iddialarla ilgili olarak " "Merak ediyoruz Alman hükümeti bunu Türkiye’de kime sattı?" sorusunu yöneltmiş, gerekirse Almanya'da Alman hükümetine karşı dava açacaklarını söylemişti.

İddialar üzerine dönemin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, "Satın aldığımız veya gayriresmi alıp da kullandığımız hiçbir yazılım söz konusu olamaz" açıklaması yapmıştı.

Deutsche Welle Türkçe