Türkiye’ye karşı silah ambargosu talebi

Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’ne Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması çağrısı yaptı.

Türkiye’ye karşı silah ambargosu talebi




Yeşiller Partisi ve Sol Parti’den sonra çok sayıda yazar, sanatçı, siyasetçi ve gazeteci imzaladıkları açık mektupla, Alman hükümeti ve Avrupa Birliği’ne Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması çağrısı yaptı.

    

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine operasyona girişmesine itirazların arttığı Almanya’da, Türk hükümetine silah ambargosu uygulanması isteniyor.

Yeşiller Partisi ve Sol Parti’nin dün Merkel hükümetine ve Avrupa Birliği'ne (AB) yaptıkları, “Türkiye’ye silah ihracatını durdur, askeri işbirliğini askıya al” çağrısını, bugün çok sayıda siyasetçi, sanatçı ve gazetecinin, Türkiye’ye silah ambargosu uygulanması talebini içeren açık mektubu izledi.

Gazeteci, yazar Ronya Othmann tarafından kaleme alınan ve aralarında Cem Özdemir, yazar Margarete Stokowski, tiyatro yazarı Sybille Berg, gazeteci ve yayıncı Jakob Augstein gibi önde gelen gazeteci, tarihçi, sanatçı ve siyasetçinin imzaladığı mektup, “Türkiye Suriye’yi işgal etmek istiyor. Biz hepimiz hayır diyoruz” başlığını taşıyor. 

“İnsani felaket” endişesi

“ABD, IŞİD’e karşı yürütülen mücadeledeki Kürt müttefikini yarı yolda bırakıyor” ifadelerine yer verilen ve Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine askeri operasyonunun uluslararası hukuka aykırı olduğu belirtilen mektupta, “Bu aynı zamanda dünya genelinde IŞİD terörüne karşı yürütülen mücadelede atılmış bir geri adım ve milyonlarca insanı etkileyecek bir insani felaketin başlangıcıdır” denildi. 

Ambargo talebi

Mektupta, yeni bir mülteci dalgası ile karşı karşıya kalınacağı ve IŞİD’in yeniden güçlenebileceği aktarılırken, Türk ordusunun Suriye’den çekilmesi, Türkiye’ye silah ihracatının hemen durdurulması ve Suriye savaşı ile göç nedenlerinin barışçıl diplomatik yöntemlerle çözüme kavuşturulması isteniyor.

Federal Alman Hükümeti ile AB’ye yazılan açık mektupla birlikte imzacılar sosyal medyada Türkçesi “Biz hepimiz hayır diyoruz” anlamına gelen, #wirallesagennein kampanyası başlattı. 

Mektubu kaleme alan yazar Othmann, DW Türkçe’ye, “Ben aktivist değilim, bir yazarım. Ama Ortadoğu’da ne zaman bir şey olsa, sanki yaşananlar çok uzaklardaymış, bizi ilgilendirmiyormuş gibi yapılıyor. Oysa bu doğru değil. Ayrıca Almanya’da bu bölgeden çok insan yaşıyor. Benim babam da Suriyeli Kürt” diye konuştu. 

Alman hükümeti ve AB’nin bölgede yeni bir savaşın durdurulması için harekete geçmesi gerektiğini savunan Othmann, “Almanya’nın Türkiye ile çok yönlü ilişkileri var, bu nedenle de bu baskıyı uygulayabilecek araçları ve gücü var” diye konuştu.

Almanya silah ihracatını sınırlamıştı

Alman hükümeti, Türkiye’nin Afrin harekatı sonrasında silah ihracatında frene basmış, dönemin Sosyal Demokrat Partili (SPD) dışişleri bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye’ye tüm silah ihracatının durdurulduğunu açıklamıştı. 

Ancak Alman hükümetinin, uluslararası savunma sanayii işbirlikleri bağlamında Türkiye’ye, önceden imzalanmış, taahhüt edilmiş ihracatı sürdürmesi ve NATO ittifakı bağlamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmesi muhalefetin tepkisine yol açıyor. 

2018 yılında Almanya’dan Türkiye’ye 250 milyon euroya yakın savunma sanayi ürünü ihraç edilirken, bu yılın ilk aylarında yaklaşık 190 milyon euro ihracat yapıldı. Hükümet soru önergelerine yanıtında bunların büyük ölçüde önceden verilmiş taahhütler ve donanma, deniz altı projeleri kapsamında yapıldığını belirtiyor. 

Türkiye, geçen yıldan bu yana Alman hükümeti nezdinde bu sınırlamaların aşılması için girişimlerde bulunuyor. NATO’nun güney kanadının savunmasında kilit öneme sahip bir konuma sahip olduğuna dikkat çeken Ankara, bu sınırlamaların ittifakın güvenliğini de riske soktuğunu savunuyor.

Değer Akal / Berlin

Deutsche Welle Türkçe