Türkiye'yi Bekleyen Tehlike: TSK'dan Bir Askeri Darbe mi, Yoksa Yargıdan Gelecek Bir Darbe mi?

Teğmenlerin Çıkışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Darbe Uyarısı: Türkiye Nereye Gidiyor?

Türkiye'yi Bekleyen Tehlike: TSK'dan Bir Askeri Darbe mi, Yoksa Yargıdan Gelecek Bir Darbe mi?


YUSUF İNAN YAZDI...

Teğmenlerin Çıkışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Darbe Uyarısı: Türkiye Nereye Gidiyor?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türk demokrasisinin 12 Eylül, 27 Mayıs, 28 Şubat ve 15 Temmuz gibi saldırılarla bir daha karşılaşmaması için her türlü tedbiri aldıklarını açıklaması, gündemde geniş yankı uyandırdı. Özellikle son dönemde yaşanan olaylar, Erdoğan’ın bu sözlerinin ne kadar kritik bir dönemde dile getirildiğini gösteriyor. Teğmenlerin kılıçlarını çekerek "Mustafa Kemal’in askerleriyiz" sloganları eşliğinde yemin etmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde bir hareketlenme olduğu iddialarını da beraberinde getirdi.

Darbe Mi Hazırlanıyor?

TSK içinde bir kıpırdanış olduğu yönündeki iddialar, kamuoyunda ciddi bir tartışma başlattı. Gazeteci Fuat Uğur, TSK içinde bir generalin kumandasında organize bir hareketlenme olduğunu ve bu kıpırdanışın farklı ideolojik ve mezhepsel kliklerden beslendiğini ileri sürüyor. Bu iddialar, Türkiye’nin bir kez daha kaosa sürüklenebileceği korkusunu gündeme getirdi. Özellikle teğmenlerin bu çıkışının bir darbenin habercisi olup olmadığı sorusu, şimdilik belirsizliğini koruyor.

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ise teğmenlerle ilgili inceleme ve soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu açıklama, TSK içindeki olası bir hareketlenmeye dair ipuçlarını takip ettiklerini ve olası tehditlere karşı adımlar attıklarını gösteriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Fiziki Bir Darbe Mi Bekliyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemdeki darbe karşıtı açıklamaları, fiziki bir darbe beklentisinin ötesinde, daha sofistike bir tehdidin varlığını işaret ediyor olabilir. Yapay zeka destekli bir darbe senaryosunun, geleneksel darbe yöntemlerinden çok daha karmaşık bir şekilde örgütlenebileceği konuşuluyor. Erdoğan, bu olasılıkları görmezden gelmeyecek kadar deneyimli bir lider. Ancak böyle bir darbenin hazırlıklarının nasıl bir sistemle yapıldığı, henüz netleşmiş değil.

Adalet ve Yargı Sistemi Üzerine Oynanan Oyunlar

Türkiye’de sadece askeri bir darbe değil, aynı zamanda yargı üzerinden bir darbenin de planlandığına dair işaretler mevcut. Özellikle çocuk istismarları, cinayetler ve cezasızlık algısı gibi toplumu derinden etkileyen konular, halkın adalet sistemine olan güvenini sarsıyor. Bu güven kaybı, Ak Parti ve Cumhur İttifakı’na yönelik tepkilerin bir çığ gibi büyümesine neden olabilir.

Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Necip Cem İşçimen’in trafikte saldırıya uğraması, bu sürecin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Hakim ve savcıların hedef alınması, yargı sistemine yönelik daha büyük bir operasyonun ayak sesleri olabilir mi? Eğer böyle bir süreç başlarsa, 17-25 Aralık sürecinin çok daha ötesine geçen yargı üzerinden bir darbe girişimi gerçekleşebilir.

Yapay Zeka Destekli Darbe: Halk Hareketi Mi Geliyor?

Bir diğer dikkat çeken nokta ise olası bir darbenin, geniş halk kitlelerini içeren bir örgütlenme biçimiyle gerçekleştirilebileceği yönündeki iddialar. Özellikle ekonomik kriz, sosyal çöküntü ve artan adaletsizlikler, halk tabanında ciddi bir rahatsızlık yaratmış durumda. Anket sonuçları da bu durumu doğruluyor; Ak Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan destek, her geçen gün eriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve Ak Parti’nin arkasındaki halk desteği zayıflarken, bu boşluğu doldurmak isteyen farklı grupların organize bir darbe hareketine girişme olasılığı göz ardı edilmemeli. Ancak Erdoğan’ın en büyük dayanağı halktır. Eğer halk desteği çekilirse, olası bir darbenin önü açılabilir.

Yargı Sistemi Çökertilmek Mi İsteniyor?

Türk yargı sistemine yönelik eleştiriler artarken, Ak Parti ve Cumhur İttifakı’na yönelik operasyonların yargı üzerinden gerçekleştirileceği iddiası, daha büyük bir oyunun parçası olabilir. HSK, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi gibi yüksek yargı organlarının sessizliği, bu sürecin önünü açabilir. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, yargı üzerinden yapılan manipülasyonlar Türkiye’nin hukuk düzenini ciddi bir krize sokabilir.

Erken Seçim Talepleri Artıyor

Ekonomik kriz, sosyal huzursuzluklar ve adalet sistemindeki sorunlar, halkın giderek daha yüksek sesle erken seçim talep etmesine neden oluyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "tüm önlemleri alıyoruz" açıklaması, bir darbenin farklı bir biçimde gerçekleşme olasılığını göz ardı etmiyor. Ancak, halkın bu talepleri görmezden gelinirse, Türkiye beklenmedik bir kaosla karşı karşıya kalabilir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin içinde bulunduğu bu süreç, dikkatle izlenmesi gereken bir dönemin habercisi olabilir. Hem askeri hem de yargı üzerinden gelen tehditlere karşı gerekli önlemler alınmazsa, Erdoğan ve Ak Parti’yi bekleyen en büyük sınav, halk desteğinin kaybı ve nitelikli bir darbe girişimi olabilir. Bu yüzden, zamanında alınacak tedbirler ve halkın taleplerine kulak verilmesi, bu tür tehditlerin önüne geçmenin en etkili yolu olacaktır.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

İnstagramfondinan2016