TUSAŞ Saldırısında Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Kim Sızdırdı, Neden Sızdırdı?

Kim Sızdırdı? Devlet İçindeki Bir Güç mü?

TUSAŞ Saldırısında Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Kim Sızdırdı, Neden Sızdırdı?




TUSAŞ Saldırısında Güvenlik Kamerası Görüntüleri: Kim Sızdırdı, Neden Sızdırdı?

ŞEHİTLER ÖLMEZ / TÜRKİYE

Dün akşam BBC News'un bir numaralı haberi, Ankara’da TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısıydı. Ancak saldırının yanı sıra Türkiye’de tartışmalara yol açan bir diğer konu, güvenlik kameralarından sızdırılan görüntüler oldu. Bu görüntüler, olayın ardından iki saat boyunca birçok haber sitesinde detaylı bir şekilde yayınlandı. Ertuğrul Özkök, bu görüntülerin nasıl ve kim tarafından sızdırıldığını sorgulayan bir yazı kaleme aldı. Bu olay, devlet içindeki farklı güç odakları ve gizli planlar üzerine tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Görüntüler Neden Bu Kadar Netti?

Özkök, güvenlik kameralarından elde edilen görüntülerin açılarından güvenlik kameralarıyla kaydedildiğinin anlaşıldığını, ancak renk ve netlik açısından ileri bir teknolojiyle çekilmiş gibi göründüğünü belirtti. "Sanki Call of Duty gibi bir bilgisayar oyunundan fırlamış görüntüler izledik," diyen Özkök, bu görüntülerin neden ve nasıl sızdırıldığını sorguladı. "Burası bir teknoloji şirketi, en üst düzeyde güvenlik önlemleri alınması gereken bir yer. Bu görüntülerin bu kadar kısa sürede dışarı sızması, üstelik edit edilmiş gibi görünmesi şaşırtıcı," dedi.

Kim Sızdırdı? Devlet İçindeki Bir Güç mü?

Görüntülerin sızdırılmasıyla ilgili iki ana ihtimal üzerinde duruluyor. İlk ihtimal, saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin kayıt odasına girip görüntüleri ele geçirmesi olarak görülüyor. Ancak çatışma sırasında kayıt merkezine ulaşmanın zor olması bu ihtimali zayıflatıyor. İkinci ihtimal ise örgüte yakın hacker’ların sisteme sızmış olabileceği. Ancak TUSAŞ gibi yüksek güvenlikli bir teknoloji binasında bu ihtimal de düşük olarak değerlendiriliyor.

Özkök, "Geriye devlet içindeki bir gücün bu görüntüleri sızdırdığı ihtimali kalıyor," diyerek, olayın ardında daha derin bir plan olabileceğini ima etti. Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'a yönelik çıkışına bir tepki olarak, devlet içinde bu adımlara "dur" demek isteyen bir grubun olabileceğini dile getirdi.

Güvenlik Zafiyeti mi, Bilinçli Bir Hamle mi?

Özkök’ün dikkat çektiği bir diğer nokta ise, medya üzerinde sıkı bir denetim kurabilen hükümetin bu görüntülerin yayınlanmasına nasıl izin verdiği oldu. "Bütün medyayı kontrol edebilen bir rejim, nasıl oldu da iki saat boyunca bu görüntülerin yayınlanmasına izin verdi?" diye soran Özkök, olayın ardındaki niyetlerin sorgulanması gerektiğini vurguladı. Yayın yasağı kararının neden bu kadar geç alındığı da merak konusu oldu.

Bahçeli’nin Çıkışına Karşı Bir Uyarı mı?

Ertuğrul Özkök, görüntüleri sızdıranların amacını sorgularken, devlet içinde Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısına karşı çıkan bir grubun olabileceğine işaret etti. "Devletin içinden bir mihrak, Bahçeli’nin adımlarını durdurmak istiyor olabilir mi?" sorusunu ortaya attı. Özkök, olayın arkasında kimlerin olduğunu belirlemek için devlet içindeki güç dengelerinin dikkatlice incelenmesi gerektiğini belirtti.

Sızdırılan Görüntüler ve Propaganda

TUSAŞ saldırısının ardından sızdırılan görüntüler, terör örgütünün propaganda yapmasına olanak tanıdı. Özkök, "Bu görüntüler, Türkiye’nin güvenlik açıklarını gözler önüne serdi ve örgütün propagandasına hizmet etti," dedi. Olayın arkasında kim olursa olsun, bu sızdırmanın ülke güvenliğine büyük zarar verdiği konusunda hemfikir. Bu durum, devlet içindeki olası güç çekişmelerini ve gelecekte yaşanabilecek yeni gelişmeleri gündeme taşıdı.

Türkiye'nin Güvenlik Paradoksu

Güvenlik açısından son derece kritik olan bir yerde bu tür bir görüntü sızdırılması, Türkiye'de devlet içinde bazı güçlerin birbirleriyle olan mücadelelerinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Bu durum, yalnızca bir güvenlik zafiyeti olarak değil, aynı zamanda devlet içindeki farklı mihrakların birbirlerine karşı verdikleri gizli mücadelenin bir göstergesi olarak da görülüyor.

Özkök’ün soruları, Türkiye’nin güvenlik politikalarının ve iç dengelerinin sorgulanmasına yol açtı. Devlet içindeki güç odaklarının bir sonraki adımı ne olacak? Bahçeli’nin Öcalan’a yönelik çağrısı gerçekten bir yol ayrımına mı işaret ediyor, yoksa bu yalnızca daha büyük bir planın parçası mı? Türkiye, bu sorulara yanıt ararken, TUSAŞ saldırısının yankıları sürüyor ve tartışmalar daha da derinleşiyor.

www.sehitlerolmez.com