Ücretsiz maske dağıtımı sıkıntılı
Maske dağıtımında pürüz var
Devlet, maskeleri eczaneler aracılığıyla ücretsiz dağıtmaya karar verdi ancak bu sistem gerek eczacılar gerekse vatandaşlar için sıkıntılı devam ediyor. Maske bulamayan kanser hastaları ise en mağdur kesim.
“Annem kanser hastası ve bu kötü hastalıkla mücadele ederken maske depolamayı öngöremedik. Elimizdeki maskeler bitti ve şu anda satın almak istesek de annem için maske bulamıyoruz.”
Bu sözler Ayvalık’ta yaşayan Ayşe Hanım'ın ağzından güçlükle dökülüyor. Balıkesir Gönen’de yaşayan 69 yaşındaki annesi akciğer kanseri ve tedavisi gereği düzenli olarak Bursa’daki şehir hastanesine gitmesi gerekiyor. Ancak 65 yaşın üstünde olduğu için devletin ücretsiz maske uygulamasından yararlanamıyor.
Maske dağıtımında pürüz var
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamasına göre ücretsiz maskeler eczaneler aracılığıyla belli yaş aralıklarına göre dağıtılmaya başlandı ve bu Perşembe günü 39 milyon kişiye maske için gerekli şifre ulaşmış olacak. Ancak hem eczacılar bu sistemin iyi işlemediğini düşünüyor hem de vatandaşlar ve özellikle kanser hastaları gibi bağışıklığı düşük kişiler maskeye ulaşmakta büyük zorluk çekiyor.
Süreç nasıl gelişti?
Devletin en son ücretsiz dağıtmayı üstlendiği maske ile ilgili süreçte son bir ayda çeşitli aşamalardan geçildi. Koronavirüs salgınının diğer ülkelerin ardından Türkiye’ye de geldiğinin 11 Mart’ta açıklanmasıyla gerek kamuoyunda gerekse Bilim Kurulu dahil uzmanlar arasında maskenin gerekliliği tartışılmaya başlandı ve uzun bir süre sadece hastalığı taşıyanların maske kullanması gerektiği tavsiye edildi. Bu tartışmalar sürerken de eskiden makul fiyatta olan maske fiyatları birden fırladı ve karaborsaya düştü.
DW Türkçe’ye konuşan Eczacılar Birliği Başkanı Erdoğan Çolak, devletlerin birbirlerinin maskelerine el koyabildiği bir dönem içinde olunduğunu hatırlatarak, Türkiye’de salgının başlarındaki durumu şöyle anlatıyor:
Erdoğan Çolak
“Salgın Çin, İran, Avrupa ve ABD’nin ardından Türkiye’ye geldi. Bu süreçte maske üretimi yapan firmalar ihtiyacı olan ülkelere ellerindeki maskeleri ihraç etti. Bir süre sonra bu firmaların ihracatı engellendi, baskınlar yapıldı, yeni üretim merkezleri kuruldu ama yeterli olmadı tabii.”
Bu arada maskenin gerekli olduğunun söylenmesi ve toplu yerlerde zorunlu hale getirilmesiyle Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyeleri toplu taşıma araçları için ücretsiz maske dağıtacağını duyurdu.
Taşçıer: “Şu anda piyasada maske yok”
Peki, nüfusu 82 milyon olan Türkiye'de yeterli maske bulunuyor mu? Resmi açıklamalara göre maske sıkıntısı bulunmuyor ve hatta diğer bazı ülkelere maske yardımı yapılıyor. Ancak CHP’nin eczacı kökenli Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer bugün yaşanan sorunların temelinde yeterli sayıda maskenin bulunmamasını gösteriyor.
Gamze Taşçıer
“Yeterli maske olmadığı için iktidar öyle bir algı yarattı ki stoksuzluktan dolayı yükselen fiyatların sebebini eczacıların çok yüksek fiyattan satıyor olması gibi gösterdi.”
Eczacılar Birliği’nden Çolak da benzer bir görüşte. 82 milyonluk Türkiye’nin yarısının zorunlu olarak içeride, yaklaşık 40 milyonunun ise dışarıda olduğunu söyleyen Çolak, “Günde iki kez bile maske değiştirse bu insanlar, günlük 80 milyon maske yapıyor. Oysa bildiğim kadarıyla günlük üretimimiz 2-2,5 milyon civarında. Yani piyasayı maskeye doyurmak için belli bir süre gerekiyor” diyor.
Eczacılar da vatandaş da dertli
Ücretsiz maske dağıtımı süreci ile ilgili olarak gerek eczacılar gerekse özellikle de kronik hastalığı olan vatandaşlar dertli.
DW Türkçe olarak Ankara’daki çeşitli eczaneleri dolaşarak sistemin işleyişini gözlemlediğimizde eczacılarla vatandaş arasında maske için tartışmalar yaşandığını duyuyoruz. Bir eczacı devletin sağladığı maskelerin elinde olduğunu ancak gerekli şifre gelmediği için herkese veremediğini belirterek, 20 yıldır tanıdığı bir müşterisiyle bile maske yüzünden arasının bozulduğunu belirtiyor.
Bir diğer eczacı da elindeki maskelerin az bir bölümünü dağıtabildiğini söyleyerek, kendi ailesinden örnek veriyor. Telefon kaydı kendi üstünde olmayan kişilere şifre gelmediğini belirten eczacı, babasına şifre gelirken aynı yaştaki annesine ise şifre gelmediğini aktarıyor.
Bu arada devletin eczanelere dağıttığı maskelerin poşetsiz olması da ayrı bir sorun yaratıyor. Bazı eczaneler kendileri poşet olarak 5’lik paketler yaparken, bazı eczanelerde bu nedenle müşterilerle sıkıntılar yaşanabiliyor.
Öte yandan kanser gibi ciddi hastalıkları bulunan ve parayla satın almak istese de maske bulamayanlar bu sistemden dolayı mağdur durumda. Gazeteci Hale Gönültaş'ın annesi de bunlardan birisi. Gönültaş’ın annesinin kanserin yanı sıra başka kronik hastalıkları da var ve bunun için sürekli hastaneye gitmesi gerekiyor. Ancak ellerindeki maskeler tükenmiş durumda.
Gönültaş annesinin durumunun aciliyeti nedeniyle sosyal medyadan da durumu anlatmış ve bir maske üreticisinden yardım eli uzatılmış. Bir hafta boyunca aynı maskeyi takmak zorunda kaldığını aktaran Gönültaş, bu yardımseverden gelecek 50 maskenin yarısını bir başka kanser hastası ile paylaşacağını belirtiyor.
Çözüm ne olmalı?
Dışarı çıkmak zorunda olanlar ile kronik hastalıkları bulunanların kolay bir şekilde maskeye ulaşabilmesinin çözümü ilk olarak yeterli maskenin bulunması olarak gösteriliyor ancak kısa vade için başka yöntemler önerenler de var.
CHP'li Milletvekili Taşçıer’e göre şu anki sistem ağır aksak yürüyor ve herkes mağdur olmuş durumda. Devletin elinde eğer yeteri kadar maske varsa vatandaşın bunu eczanelerden 2 TL gibi cüzi bir fiyatla almasının sağlanabileceğini söyleyen Taşçıer, bunun sanki ilaç alımı gibi e-devlet üzerinden yapılabileceğini ve böylelikle suiistimallerin de önüne geçilebileceğini ifade ediyor.
Eczacılar Birliği Başkanı Çolak ise maske dağıtımının aksak bir şekilde ilerlediğini söyleyerek, şöyle bir yöntem öneriyor: “Devlet yine maskeyi ücretsiz dağıtmalı ancak acil ihtiyacı olanlar ile elinde olmayanlar için maskelerin standart bir fiyatı olmalı ve arzu eden varsa bu maskeler eczanelerde satın alınabilir hale getirilmeli.”
Gülsen Solaker
Deutsche Welle Türkçe