Ukrayna krizi: Almanya enerji politikasını değiştiriyor
Doğal gaz depolarına doluluk limiti getiriliyor
Ukrayna krizi: Almanya enerji politikasını değiştiriyor
Berlin, enerjide Rusya'ya bağımlılığını azaltmak için çareler arıyor. Nükleer enerji ve kömüre veda etme kararı alan Almanya, enerji politikasını gözden geçiriyor. Masada nükleer ve kömüre veda sürecini uzatmak da var.
Enerji fiyatlarındaki artış ve pandeminin ekonomiye etkisi, Almanya'da enflasyonun bir süredir yükselmesine neden oluyor. Açıklanan resmi verilere göre Şubat ayı enflasyonu yüzde 5,1 olarak tespit edildi. Almanya Federal İstatistik Dairesi, enerji fiyatlarındaki artışın da yüzde 22,5'i bulduğunu duyurdu. Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin enerji fiyatlarını daha da artırmasından endişe ediliyor.
Zira Almanya enerjide Rusya'ya bağımlı. Alman siyaseti şimdi bir yandan doğal gaz depolarının doluluk oranlarını garanti altına almaya çalışırken öte yandan da Rusya'ya bağımlılıktan nasıl kurtulabileceği üzerine kafa yoruyor.
Batı Avrupa'daki en büyük doğal gaz deposu Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletinde. Yerin 2 bin metre derinliğindeki depo 910 futbol sahası büyüklüğünde ve yaklaşık 2 milyon ailenin yıllık doğal gaz ihtiyacını depolama kapasitesine sahip. Aşağı Saksonya'nın küçük bir kenti olan Rehden'deki deponun işletmecisi ise Astora şirketi.
Astora, Almanya'daki doğal gaz depolarının üçte birinden çoğunu elinde tutan Rus enerji devi Gazprom'un bir yan kuruluşu ve bu dönemde depolarının tümü neredeyse boş. Rehden'deki deponun sadece yüzde 3'ünün dolu olduğu belirtiliyor. Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck, enerji fiyatlarını stratejik olarak yükseltmek ve piyasadaki baskıyı artırmak için doğal gaz depolarının bilinçli şekilde boşaltıldığından yola çıkıyor. Yani, doğal gazın bir silah olarak kullanıldığından.
Doğal gaz depolarına doluluk limiti getiriliyor
Almanya'nın doğal gaz ithalatının yüzde 55'i Rusya'dan yapılıyor. Taş kömürü ihtiyacının yüzde 50'si, petrol ihtiyacının da yüzde 30'unu yine Rusya'dan sağlanıyor. Almanya'da yasal düzenlemeler petrole yönelik 90 günlük ihtiyacı karşılayacak stratejik bir depolamayı öngörürken böyle bir limit doğal gaz ve kömürde bulunmuyor. Bunların depolanmasına şirketler kendileri karar veriyor.
Şimdiyse bu uygulamanın büyük hata olduğu düşünülüyor ve Ekonomi Bakanı Habeck bu konuda hızlı bir değişikliğe gitmek istiyor. Özellikle de doğal gazda. Bakan, yasal düzenlemeyle doğal gaz depolarına asgari doluluk oranı uygulaması getirmeyi hedefliyor. Buna göre her sene 1 Ekim'de doğal gaz depolarının doluluk oranı yüzde 80, 1 Aralık'ta da yüzde 90 olacak. 1 Şubat itibarı ile de yüzde en az yüzde 40.
Bakan Habeck, gaz depolarının doluluk oranına dair yasal düzenlemenin 1 Mayıs'ta yürürlüğe girmesini hedefliyor. Ekonomi Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada da "Bu gerekli. Ancak o şekilde yaz ayından itibaren ikinci yarı yılda depoların dolması sağlanacaktır" denildi.
Peki Moskova, enerji akışının kısıtlar veya tamamen durdurursa ne olacak? Bu durumda en geç önümüzdeki sonbahar veya kış aylarında büyük bir enerji darboğazına girilecek. Hükümet çevreleri, "çözüm üzerinde çalışılıyor" şeklinde bilgi veriyor. Kriz dönemlerinde normal koşullar altında mümkün olmayan kararlar alınabiliniyor. Örneğin Almanya, Japonya'daki Fukuşima Nükleer Santrali'nde meydana gelen kazanın ardından nükleer enerjiye veda kararı almıştı. Bu senenin sonunda kalan son üç nükleer santral de kapatılacaktı. Peki şimdi bundan vazgeçilebilir mi?
Bütün ihtimaller masaya yatırılıyor
Almanya'da uzun süre önce kömüre de veda kararı alındı. Alman hükümetinin ortaklarından Yeşiller, koalisyon sözleşmesine "En ideali kömüre 2030'da veda edilmesi olur" ifadesini de eklenmişti.
Ancak Almanya'da eyalet hükümetlerinin ekonomi bakanları şimdi hem kömür hem de nükleer santrallerin kapatılması süreçlerinin tekrar gözden geçirilmesini talep ediyor. Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Ekonomi ve Enerji Bakanı Andreas Pinkwart, "Bütün ihtimaller masaya yatırılmalı" diye konuşuyor.
KRV Ekonomi Bakanı Pinkwart, federal hükümetin ortaklardından Hür Demokrat Parti (FDP) üyesi. Nükleer santrallerin kapatılması, FDP'nin zaten istemediği bir adımdı. KRV eyaletinde toplam 52 kömür santrali bulunuyor. Bu, Almanya'da 16 eyalet arasındaki en yüksek rakam. KRV ayrıca Almanya'da en büyük taş kömürü madeninin bulunduğu dört eyaletten de biri. Dolayısıyla büyük istihdam ve ekonomik kayıpla alınan kömür enerjisine son verme kararı şimdi yeniden tartışmaya açıyor.
Yeşiller partili Ekonomi Bakanı Habeck, "Hiçbir fikir tabu değil" diyerek çözüm için tekliflere açık oldukları sinyali verdi. Ancak bu durum Habeck ve partisi Yeşiller'i zor bir duruma sürüklüyor. Çünkü bir yandan Bakan olarak enerji ihtiyacını sağlamada istikrarı korumak birincil önceliği. Öte yandan çevreci bir parti olarak yıllardır kömür ve nükleer enerjiye veda edilmesini savunan Yeşiller, temel ilkelerine ters kararlar alma durumuyla karşı karşıya.
Ancak Bakan, santrallerin kapatılması yönündeki hazırlıklarda büyük ilerlemeler sağlandığını, dolayısıyla santrallerin kullanım sürelerinin uzatılmasının güvenlik nedeniyle imkansız olacağı görüşünde. Santral işletmecileri de kısa sürede uygun yakıt çubuklarının temin edilmesinin ve göreve devam edecek uzman personel bulunmasının zor olacağını söylüyor.
KRV Bakanı Pinkwart'a göre bunların sağlanabilmesi için 1,5 yıl gibi bir süreye ihtiyaç var. Dolayısıyla sene sonunda kapatılması hedeflenen nükleer santrallere devam kararı alınması halinde en erken 2023/2024 kış döneminde çalışmaya hazır olabilecek.
Arap ülkelerinden doğal gaz temini gözden geçiriliyor
"Rusya'dan temin edilen doğal gazın yerine başka ülkelerden kısa vadeli temin mümkün olur mu?" sorusu da Almanya Ekonomi Bakanlığı'nı şu dönem epey meşgul ediyor. Ekonomi Bakanı Robert Habeck, Brüksel'deki enerji bakanları zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, Arap ülkelerinden teminin gözden geçirildiğini söyledi. Rusya'dan sonra dünya çapından en büyük doğal gaz rezervine sahip olan ülke Katar. ABD'den de sıvı doğal gaz ithali gözden geçiriliyor.
ABD'den sağlanacak sıvı doğal gazın gemilerle Kuzey Denizi kıyısında bulunan Brunsbüttel ile Wilhelmshaven'a getirilmesi, orada iki gaz terminali kurulması ve bunların daha sonra hidrojen enerjisi üretiminde kullanılması planlanıyor. Ancak bunun kurulması için gerekli izin sürecinin iki ila beş yıla kadar sürebileceği tahmin ediliyor.
En önemlisi de sıvı gazın çevreye zararlı bir yöntem olan Fracking ile kazanılıyor olması. Hidrolik sıvının tazyikle yeraltına pompalanarak kaya gazının çıkarılması temeline dayanan bu yöntem sadece iklime zararlı olmakla kalmıyor, daha pahalıya da mal oluyor. Ancak iklim korumada nötr olmaya ilerleyişte bir geçiş modeli olarak önemli bir rol de oynuyor. Nitekim modern doğal gaz tesisleri kömür santrallerine göre daha az karbondioksit emisyonuna yol açıyor.
Almanya'da iktidar ortağı Yeşiller, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile başlayan ve yaptırımların da uygulandığı bu süreci iklimle dost enerjilere geçişe bir fırsat olarak da görmek gerektiğini savunuyor. Bu konuları da konuşmak üzere ABD'ye giden Almanya Ekonomi Bakanı Habeck, "Enerjideki egemenliğimizi sağlamadaki en önemli anahtar, yenilenebilir enerjiye ve daha yüksek bir enerji verimliliğine küresel çapta ulaşmak olacaktır" diye konuştu.
Enerji dönüşümü güvenlik açısından da önemli
Yenilenebilir enerjiye yatırım yapılarak Rusya'ya bağımlılıktan kurtulmak, Almanya için güvenlik açısından da önem arz ediyor. Ekonomi çevrelerinin dostu olan FDP'nin genel başkanı ve Maliye Bakanı Christian Lindner yenilenebilir enerjiyi "özgürleştirici enerji" olarak adlandırdı. Sosyal Demokrat Parti'li (SPD) Başbakan Olaf Scholz da "Güvenliğimiz için de belirleyici bir alan" ifadesini kullandı. Ukrayna krizi üzerine Pazar günü yaptığı olağanüstü hükümet açıklamasında da "Dolayısıyla yenilenebilir enerjiyi ne kadar hızla artırabilirsek o kadar iyi" denildi.
Hükümet, Temmuz ayında yürürlüğe girecek bir yasal düzenlemeyle 2035'ten itibaren Almanya'nın bütün enerji ihtiyacını yenilenebilir enerjiden sağlanmayı hedefliyor. Yasal düzenlemeye yenilenebilir enerjinin artırılmasının "kamu yararı açısından çok büyük öneme sahip olduğu ve kamu güvenliğine hizmet ettiği" ifadesinin eklenmesi planlanıyor.
Hükümetin rüzgar enerjisinde hedefi, mevcudu ikiye katlayarak 2030'a kadar verimliliği 110 Gigawatt'a çıkarmak. Güneş enerjisinin de bugünkünün üç katına yükseltilmesi ve 200 Gigawatt'a çıkarılması amaçlanıyor.
Ancak hedeflenen tüm bu uzun vadeli planlar, büyük maliyetli projeler olmakla birlikte Rusya'dan satın alınan doğal gazın yerini kısa vadede doldurmaktan uzak. Tek çözüm ise başka ülkelerden doğal gaz satın alınması. Bu noktada da azalan arz nedeniyle fiyatların daha da artacağı kesin. Yükselen enerji giderleri nedeniyle vatandaşı rahatlatmak isteyen Alman hükümeti, yenilenebilir enerji için elektriğin saat ücretine koyduğu ilave ücreti kaldırmayı planlıyor. Ancak bu adımın da bütçede zaten açılan deliği daha da büyütmesi bekleniyor.
Sabine Kinkartz
Deutsche Welle Türkçe