Ukrayna Odessa Muavin Konsolosu Leman Sınav ile tele röportaj...

Ukrayna'da bir evlilik ve boşanma hikayesi!

Ukrayna Odessa Muavin Konsolosu Leman Sınav ile tele röportaj...


Ukrayna Odessa Muavin Konsolosu Leman Sınav ile tele röportaj...

Ukraynalı eşinden boşandıktan sonra, sorun yaşayan Türk vatandaşıyla ilgili bir haber nedeniyle Ukrayna Odessa Başkonsolosluğu'nu telefonla aradım.

Ukrayna Odessa Başkonsolosu bir bayan... Başkonsolosun adı Nur Sağman...

Bu tür sorunlarla Konsolos Yardımcısı Leman Sınav ilgilendiği için haber konusuyla ilgili açıklamaları Leman Sınav yaptı.

Leman Sınav'a Türk vatandaşının adını söylerken Leman hanım anlatmaya başladı ve tam 43 dakika konuştu...

Türk vatandaşı "Odessa Konsolosluğu benim sorunumla ilgilenmedi" demişti. Leman Sınav'ın 43 dakika içinde anlattıklarını değerlendirdiğimde Odessa Konsolosluğunun resmi prosedür ne gerektiriyorsa yapmış olduğunu anladım.

Olayı merak edenler olabilir... O nedenle kısa özet geçmek istiyorum. Türk vatandaşı Ukraynalı bir kızla evlenir ve kısa süre sonra da boşanır. Evlilikten bir çocukları olur. Türk baba çocuğunun kendisine gösterilmediği iddiasıyla Ukrayna resmi makamlarına başvurur ve adli süreç başlar.

Ben olaya işte bu aşamada dahil oldum...

Gazetecinin yufka yüreklisi pek makbul değildir derler! Ben de Türk babanın “ dört aydır oğlumu bana göstermiyorlar” sözüne duygulanarak olaya dahil oldum. Bir baba düşünün 3-4 yaşında oğlu var ve ona gösterilmiyor. Bir baba olarak böyle bir durumu kabul edemedim.

Hele bir olayı anlat, herşey anlattığın gibiyse tüm dünyayı ayağa kaldırır seni oğluna kavuştururuz” dedim... Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ayrılık olamaz diye de vurguladım.

Babayı ve tanıklarını dinledim. Anlatılanlar ilginçti. Anlatılanlara bakılırsa, anne, annelik görevini yapmadığı gibi çocuğuyla ilgilenmiyor, babayı da oğlundan ayırmak istiyordu.

Türk babanın iddiasına göre anne kötü yola düşmüştü...

15 sayfalık uzun detayları ve akla hayale gelmeyen iddiaları bilgisayara döktüğümde anneyle de görüşmemiz gerektiğini söyledim. Gözü yaşlı baba bir anda aslan kesildi ve üzerime üzerime saldırmaya başladı. “Onunla görüşemezsin” diye ısrar etti. Ö, eski eş ile görüşülmesini istemiyordu.

Kusura bakmayın. İddialar çok ağır. Bu iddiaları anneye sormadan bu haber yapılamaz” dedim ve Odessa Türk Konsolosluğunu aradım. Olayı kendilerinden sordum. Muavin Konsolos Leman Sınav anlatmaya başlayınca küçük dilimi yutacak gibi oldum.

Muavin Konsolos Leman Sınav beni uyardı. Bu olay Türk vatandaşının anlattığı gibi olmayabilir. Odessa'ya hergün üç uçak dolusu insan geliyor. Bu insanlar burada evleniyor ve genel olarak evliliklerinde sorun yaşıyorlar. Ukrayna insanı kültürlü ve okumuş. Ukrayna ile Türkiye arasında önemli kültür farkları var. Ukrayna – Türk evlilikleri genelde mutsuz sonla bitiyor. Türk erkekleri Ukraynalı kızlara kötü davranıyor. Belki yüzde 20'si iyi davranıyordur. Yüzde 80'i kötü davranıyor. Evlenip, boşanıyor nafakaları bile ödemiyorlar. Biz bu vatandaşımıza; “insani olarak iletişim kurun. Tatsızlıkla bu sorun çözülmez” dedik. “Bu vatandaşımız bize de kötü davrandı. Bir insan ve bir devlet görevlisi olarak alındım. Ama onun kötü davranışlarına takılmadık yapılması gereken ne varsa, tüm yasal prosedürü yerine getirdik. Bu vatandaşımız bizi dinlemedi. Bizi kırdı. Üst perdeden konuşmak, bağırmak çağırmak, agresif hareketler çözüm olmaz” demişti.

Muavin Konsolos Leman Sınav'dan bu sözleri dinlediğimde “konsolos hanım biraz feminist galiba” diye düşünmüştüm.

İddiaların odağındaki Ukraynalı kadını dinlediğimde, içimden “Leman Sınav'a bir özür borcum var” dedim.

Türk vatandaşının boşandığı Ukraynalı eşinin anlattıkları karşısında hem üzüldüm, hem de düşündüm.

Ukraynalı eski gelinimizin ilk sorusu;

-Haberi gerçekten doğru yazacak mısınız?
Y.G - Evet.

-Ama siz Türksünüz. Kendi vatandaşınızı haklı çıkarabilir beni de kötüleyebilirsiniz. O zaman bir anneyi bebeğinden ayıracaksınız.

Y.G - Hayır biz haberin tüm taraflarını dinledik. Odessa Türk Konsolosluğu'ndan da görüş aldık. Tek dinlemediğimiz siz kalmıştınız. Sizin anlattıklarınızı dinledikten sonra haberi yapacağız... Dedik...

-Tamam size inanıyorum. O zaman sorun cevaplayayım dedi...

İşte anlattıklarının özeti...


"Türk vatandaşı Ö. ile bir diskoda tanıştık. Bana çok miktarda gül gönderdi. Ben de teşekkür etmek için gittim. O şekilde tanıştık. Hamile kaldım. Ö, bebeği aldırmam için ısrar etti. Ben ailemle konuştum. Ailem de beni destekledi. Ö'ye sen ister bebeğe sahip çık, isterse çıkma ben bebeği dünyaya getirmek istiyorum. Ben bir bebeği öldüremem" dedim.

Ö, benim kararlılığımı görünce evlenme kararı aldık. Ben kendisini gerçekten sevmiştim. Evlendik. Ama hiçbir zaman aile olamadık. Çünkü, Ö hep diskolarda sabahladı. Ben 6 aylık hamileydim Ö'yü diskolardan eve getirmek için gece yarılarında karnımda bebeğimle peşinde koştum. Ama başaramadım. Bugün bebeğimi benden almak isteyen Ö, bebek doğduğunda bir kez bile kucağına almadı. Bir kez bile sevmedi. Şimdi ne oldu da bebeğinin olduğunu hatırladı. Bu bebek şimdi dört yaşında. Bu kadar yıl bakmayan kişi şimdi babalık iddia ediyor.

Ortak arkadaşlarımıza, aile dostlarımıza benim erkeklerle gezdiğimi, kötü işler yaptığımı anlatıyor. Bir insan boşanmış bile olsa eski eşine kötü şeyler söyler mi? Çocuğunun annesini kötüler mi? Çocuğuna aldığı hediyeyi arkadaşlarına anlatıyor. Beni küçük düşürüyor.

Ben çocuğumun, annesini de babasını da tanımasını istedim. Ayrılmış olmamıza rağmen gel birlikte gezdirelim. Çocuğumuz sağlıklı büyüsün dedim. O, “işim var, yarın gelirim” dedi “ve hiç gelmedi. Ben başkasıyla evlendim çocuğu olduğunu hatırladı. Aslında onun sorunu çocuk değil, benim. O beni kıskanıyor. Bana acı çektirmek için bu şekilde davranıyor. Beni karakollara şikayet ediyor. Ben bir kadın olarak çocuğumla polise ifade veriyorum. Mahkemelere gidip gelirken inciniyorum.”

“Ben çocuğuma 4 yıldır kendim bakıyorum. Anaokuluna yazdırdım. Okulun parasını öde” dedim, ödemedi. Diskolara para bulan Ö. Oğlunun ana okuluna “param yok” dedi. Ödemedi. Ayrıldıktan sonra bir kez bile nafakasını ödemedi. Ben tercümanlık yapıyorum. Evlendiğim eşim inşaat mühendisi. Ailemin de emekli maaşları var. Onun parasına ihtiyacımız yok. Mahkeme devam ettiği için. şimdi hesabımıza 300 UAH yatırmış. Halbuki nafaka miktarı 1500 UAH. (1500 UAH Türk parasıyla 263 lira) Güya göz boyayacak...

Ve daha neler...

Ukraynalı eski gelini dinledikten sonra söylenecek söz yoktu. Ruh haletim bozuldu. Muavin Konsolos Leman Sınav'ın anlattıklarını abartılı bulmuştum. Eski gelini ve ortak aile dostlarını dinlediğimde olayın Türk vatandaşı Ö'nün anlattığı gibi olmadığını anladık. Bu nedenle de haberi yapmaktan vazgeçtik.

Ö. eski gelin ile görüştüğümüzü duyunca akla hayale gelmeyecek tehditler savurmaya, hakaretler etmeye başladı. “Ağrımayan dişine kerpeten sokarsın diye kendi kendime kızdım.

Ö'yü sakinleştirmek mümkün olmadı. Bizim duygusallığımızı kullanarak yalan ve eksik haber yaptırmak için uğraştı. Köşeye sıkıştırmaya hatta ölüm tehditlerine kadar işi büyüttü.

Ben ki nice güçlü ademlere posta koymuş, kimseye minnet etmemiş bir gazeteci olarak, yalan haber yaparak bir anneyi evladından ayıramayacağımı söyledim.


Ve haberi yapmadım. Baktım ki Ö. Şirretlikte ileri gidiyor. Haberi olduğu gibi vermeye karar verdim.

15 sayfalık haberin özeti bu...

Tarih: 2014-10-14 21:14:02

Bu köşe yazısı  14 Ekim 2014  tarihinde www.yerelgundem.com  haber sitesinde yayınlanmıştır.

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]