Ukrayna’nın, Rus işgali altındaki Kırım’a su sağlama durumu, 21 Ekim 2020 tarihinde “Rus işgali altında Kırım topraklarında su temini ve su kaynaklarının kullanımına dair sorunlar” başlıklı uluslararası konferansta ele alındı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Emine Ceppar, Rusya’nın işgalci devlet olarak Kırım’a su sağlama konusunu, kasıtlı bir şekilde siyasileştirdiğini vurgulayarak, Ukrayna’nın Rus askeri sanayi kompleksinin ihtiyaçları için su sağlamayacağını ifade etti.

“RUSYA İŞGALDEN ÖNCE BUNU DÜŞÜNECEKTİ”

Konferansa çevrimiçi olarak katılan Ceppar, Rusya’nın su sorununu kasıtlı olarak siyasileştirerek tüm sorumluluğu Ukrayna’ya kaydırdığını belirtirken, “Ukrayna, Kırım’a su sağlayan herhangi bir doğal kaynağın yolunu kesmedi. Sadece yarımadanın ekonomisinin ve tarımının gelişimini hızlandırmak için yapay yollarla sağlanan suyun teminini askıya aldı. Bu işgalin bedeli ve o artmaya devam edecek. Rusya’nın, Ukrayna topraklarını işgal etme suçunu işlemeye cesaret etmeden önce bunu düşünmesi gerekiyordu.” dedi.

“KURAKLIK RUSYA’NIN YASA DIŞI EYLEMLERİNDEN KAYNAKLANIYOR”

Kırım’daki artan su talebinin, yarımadayı askerileştiren ve uluslararası hukuku ihlal ederek onun demografik yapısını değiştiren Rusya’nın yasa dışı eylemlerinden kaynaklandığını belirten Bakan Yardımcısı, “Ukrayna, Rus askeri sanayi kompleksinin ihtiyaçlarını karşılamayacaktır. Kırım’ın kendi su kaynakları, en kurak yıllarda bile yarımadanın nüfusunun su ihtiyacını karşılayabilme potansiyeline sahip.” diye kaydetti.

Ceppar, Rusya’nın işgal altına aldığı Kırım’da uluslararası insancıl hukuku ve insan haklarını ihlal ettiğini, bu ihlallerin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunun Kırım kararlarında, BM Genel Sekreterinin insan hakları raporunda yansıtıldığını belirtti.

QHA.COM.TR