Rusya'nın Ukrayna'yı işgal girişimi üçüncü yılına girerken dört batılı lider dayanışma göstermek üzere cumartesi günü Kiev'i ziyaret etti.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Kanada Başbakanı Justin Trudeau ve Belçika Başbakanı Alexander De Croo, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile birlikte Polonya'dan gece treniyle Ukrayna'ya geçti.

Liderler, ziyaretle askeri malzeme sıkıntısı çekmesine rağmen Batı'nın Ukrayna'ya yardım etme kararlılığını göstermek istiyor.

Von der Leyen sosyal medya hesbaından, "Ukrayna halkının olağanüstü direnişini kutlamak için" Kiev'de olduğunu yazarak "Ülke nihayet özgür olana kadar mali, ekonomik, askeri ve ahlaki açıdan her zamankinden daha fazla Ukrayna'nın yanındayız" ifadelerini kullandı.

Fransa ve Almanya ile geçtiğimiz günlerde varılan milyarlarca dolar değerindeki anlaşmaların ardından, Meloni ve Trudeau'nun da ziyaretleri sırasında Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile güvenlik anlaşmaları imzalamaları bekleniyor.

Ancak ABD Başkanı Joe Biden'ın vaat ettiği 61 milyar dolarlık yardımın Kongre'deki Cumhuriyetçiler tarafından engellenmesi, Kiev'in çok daha büyük ve daha iyi tedarik edilen Rus ordusunu geri püskürtme umutlarına gölge düşürüyor.

Biden, Cumartesi günü Meloni'nin başkanlık edeceği G7 liderleriyle yapılacak ve Zelenskiy'in tartışmaya katılmaya davet edileceği bir video konferans görüşmesine katılacak.

G7'nin dönem başkanlığını yürüten İtalya, Batı'nın çatışmadan bıktığı ve Rusya'nın kazandığı yönündeki algıları ortadan kaldırmanın hayati önem taşıdığını söyleyerek toplantıyı düzenledi.

Ukrayna 24 Şubat 2022'de başlayan işgalin ilk dalgalarını püskürtmede başarılı olarak güçlü Rus ordusu karşısında beklenmedik bir direniş gösterdi. Ancak savaş üçüncü yılına girerken doğu cephesindeki aksilikler Ukrayna ordusunun savunmasız kalmasına neden oldu.

İsrail-Hamas savaşı nedeniyle Batı'nın dağılan dikkatini Ukrayna üzerine tekrar odaklamaya çalışan Zelenskiy, Vladimir Putin liderliğindeki Rusya'nın, zafere ulaşması halinde Ukrayna sınırlarında durmayacağı konusunda uyardı.

Putin bu tür iddiaları saçmalık olarak nitelendirerek reddediyor ve savaşı, Rusya'yı parçalamayı amaçladığını söylediği ABD'ye karşı daha geniş bir mücadele olarak görüyor. 

Batı ise işgali, püskürtülmesi gereken haksız bir saldırı eylemi olarak görüyor.

Savaşın yükselen maliyeti

Savaş üçüncü yılına girerken Dünya Bankası'nın yakın tarihli bir araştırması, Ukrayna ekonomisini yeniden inşa etmenin yaklaşık 500 milyar dolara mal olabileceğini söyledi. Rusya'nın saldırılarında 2 milyon konut hasar gördü veya yıkıldı, 6 milyona yakın insan yurt dışına kaçtı.

Öte yandan Rusya'nın mali durumu şu ana kadar benzeri görülmemiş yaptırımlara karşı dayanıklı olduğunu kanıtladı. Doğal gaz ihracatı düşerken, büyük ölçüde Hindistan ve Çin'den yapılan alımlar sayesinde petrol sevkiyatları arttı.

Rusya'nın milli geliri 2023'te yüzde 3,6 arttı. Ancak Rusya merkezli bazı ekonomistler bunun savunma harcamalarındaki sıçramadan kaynaklandığını ve durgunluğun kapıda olduğunu belirtiyor.

Öte yandan Kremlin'in "özel askeri operasyon" olarak tanımladığı savaşa halkın verdiği geniş destek nedeniyle Putin'in mart ayındaki seçimleri ezici bir farkla kazanması bekleniyor.

EURO NEWS