Ukrayna’da savaşın ortasında kalan Elif ve Ayşe korkudan konuşamıyor!

Ukrayna film seti değil! Ukrayna’da yaşananlar gerçek!

Ukrayna’da savaşın ortasında kalan Elif ve Ayşe korkudan konuşamıyor!


YUSUF İNAN YAZDI...

Ukrayna’da savaşın ortasında kalan Elif ve Ayşe korkudan konuşamıyor!

Türkiye'den, Avrupa’dan, Amerik’dan Ukrayna’da olup bitenleri anlamak mümkün değil.

Türkiye’de bir eli yağda, bir eli balda bizdeki Putinlerin anlaması hiç mümkün değil…

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması ve bir ülkeyi harabeye çevirmesi, tüm dünyada toplumsal barışı bozdu.

Her zaman selamlaştıkları komşularına, iş arkadaşlarına selam vermiyor!

Twitter, facebook ve instagram benzeri sosyal medyadaki Rus arkadaşlarını engelliyor.

Almanya’da  önemli bir şirketin üst düzey yöneticisi, “Bu işyerinde Ruslarla bir arada çalışmak istemiyorum” diyor…

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması, Rus halkı içinde de büyük depresyona neden oldu.

Ukrayna’nın Nikolaev şehrinde düşürülen Rus uçağı pilotunun annesi Nikolaev’e yakın bir kasabada yaşıyordu.

Bu nasıl bir savaş ise, oğlu annesinin üzerine bomba atıyor!

Anne yüreği oğlunun sağ olmasına seviniyor, Ukrayna halkından oğlu için özür diliyor…

Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un 1980 yılında yazdığı “Gün Olur Asra Bedel” adlı romanında anlattığı gibi, Rus ailelerin çocukları  kendi annesinin üzerine bomba atacak kadar mankurtlaştırılmış olabilir mi?

Ukrayna’daki pilotun annesinin adı Nayman Ana değil ama aynı kaderi yaşıyorlar.

Bu olaylar gösteriyor ki, mankurtlar tün dünyanın, insanlığın sorunu!

Ukrayna’da Elif ve Ayşe bebekleri dört yıldır babasız bırakan, giydiği kutsal cübbeye ve Türk Milleti'ne ihanet eden, Anayasa’yı askıya alan hakimler ve savcılara ne demeli?

Elif ve Ayşe bebekler Ukrayna’da savaşın ortasında kalmışken, yasaları çiğnemekte bir sakınca görmüyorlar.

Hukuksuzlukları adalet diye sunuyorlar.

Elif ve Ayşe bebekler uzun süre Ukrayna’da şehir dışında ıssız bir bağ evinde yaşadı. Evin yakınındaki askeri birliğin füzelerle vurulması ile evden ayrılarak şehre 30 dakika mesafede bir köye sığındılar.

Elif ve Ayşe’nin annesi savaşın olacağına inanmıyordu. Rusya bize saldırmaz diye düşünüyordu.

Maalesef saldırdı.

Hem de acımasız bir şekilde…

Elif ve Ayşe bebekler, Rus tanklarının gölgesinde, top ve füze sağanağı altında yaşam mücadelesi veriyor…

FOTO:  Ukrayna - 03 Mart 2022 - Elif ve Ayşe sığınakta diğer çocuklarla birlikte...

Evde ekmek biti.

Yiyecekler de çok az kaldı.

Elektrikler kesik…

Su yok!

Telefon iletişimi yok! 

Bir tek gaz var.

Onun da kesilmesi an meselesi…

Rus askerler köyün bakkalını yağmalandığı için, bakkalda satın alınacak hiçbir şey kalmadı.

Anneleri, "üzülme, evde bir miktar un var.

Su bulursam evde ekmek yapabilirim.

Bir miktar patates de var. İnşallah o güne kadar Allah bize bir yardım gönderir…

Geceleri çatışma seslerinden uyuyamıyorum, 15 günde 7 kilo verdim.

Çocuklar korkudan konuşamıyor…

Çok üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor.

Onları hayatta tutmak için elimden gelen herşeyi yapıyorum.

Senin öğrettiğin duayı çocuklara da öğrettim. Her sabah okuyoruz.

Allah bizi burada sahipsiz bırakmayacak…

Dört yıl dayandık, biraz daha dayanabiliriz" diyor…

Elif ve Ayşe’yi Ukrayna’da ölüme ve açlığa terk eden mahkemenin hakimi de yasaları çiğnemeye, hukuksuzlukları adalet diye yutturmaya devam ediyor.

Mahkemelerde "Adalet Mülkün Temelidir" yazıyor...

Elif ve Ayşe bebekleri ölüme terk eden adalet, mülkün temeli midir? 

Tarih bu hukuksuzlukları mutlaka kaydedecektir…

Bugün devlet erkini arkasına alıp, çocukları babasız bırakanlar, Ukrayna’da savaşın ortasında ölüme terk edenler, yasaları çiğneyen FETÖ hakim ve savcıları gibi yargılanacak, Elif ve Ayşe bebeklere yaptıkları hukuksuzluklarla yüzleşecekler…

Hukuku ayaklar altına alanlar, sahte Kırmızı Bülten çıkaranlar, resmi evraklarda tahrifat yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’na kumpas kuranlar, Elif ve Ayşe bebekleri Urkayna’da ölüme terk ettirdim, diye zafer narası atanlar, gülmeye, adaletsizliğe, hukuksuzluğa devam etsinler…

Gecenin en karanlık anı, şafağa en yakın andır!

Bunları neden yazdım!

Tarihe not düşmek için!

Kurumuş ekmekleri çöpe atarken düşünmeniz için!

Ukrayna’da yaşananlar gerçek!

Ölümler gerçek!

Aç kalan çocuklar gerçek!

Evinden çıkarken elinde bavulu ve iki evladı ile öldürülen anneler gerçek!

Bu insanların hiçbiri film karakteri değil!

Ukrayna, Hollywood veya Yeşilçam hiç değil!

TV ekranlarında gördüğümüz harabeye dönmüş şehirler kurgu değil, gerçek!

Füzelerle vurulan Kadın Doğum Hastanesi’nde enkazın altında kalan bebekler gerçek!

Hamile kadınlar gerçek!

Üzerinizdeki ölü toprağını atın!

Ukrayna’daki anlamsız savaşın bitirilmesi için sesinizi yükseltin!

Bir tepki verin!

Evinizin ışığını kapatın!

Rusya Devlet Başkanı Putin'e, "yeter artık çocukları, anneleri öldürme" deyin!

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sını askıya alan hakim ve savcılara dur, deyin!

Sessiz kalmak, taraf olmak demektir!

Türk Milleti, haksızlığa taraf olmaz…

İki milletvekili tutuklandı diye eline adalet pankartı alıp yollara düşen, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, binlerce masumun başına füzeler düşerken, bebekler enkaz altında kurtaracak bir el beklerken, Elif ve Ayşe bebekler korkudan konuşamazken, Diyarbakır’da geziyor!

Altı  Muhalefet Partisi  bir masa etrafında toplanıp, fotoğraf çektiriyor!

İnsanlık bu mudur?

Lider böyle mi olur?

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]