Ukrayna’da Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kumpas!
Bu ülkede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ve MİT’i küresel anlamda İTİBARSIZLAŞTIRMAYA kim cür'et edebilir?
Editor
0
Ukrayna’da Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kumpas!
12 Temmuz 2018’den bu güne iki yıl geçti. Beş yıldır yaşadığım Ukrayna’da evimin önünde koyun otlatırken çeteler tarafından kaçırılmak istendim.
Ukrayna polisini aradık, çete sandıklarımız Ukrayna istihbarat görevlisi çıktı.
Ukrayna istihbarat binasına gittiğimizde istihbaratçılar birbiriyle kavgaya tutuştu. İstihbaratçılara demişler ki, çok önemli bir terörist var, onu kaçıracaksınız. İstihbarat binasına girince Ukrayna istihbaratından bir çok görevli yanıma geldi, ne olduğunu sordu. Ben de, sizin arkadaşlarınız beni kaçırmak istedi, dedim.
Kendi aralarında konuştuktan sonra amirleri geldi ve birbirlerine girdiler.
Ukrayna Nikolaev’de devlet görevlileri de, fakir fukara da Yusuf İnan ve ailesini çok iyi tanırdı.
Yusuf İnan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ukraynalı fakirlere gönderdiği etleri dağıtan bir gazeteci. Ukrayna halkı da, devlet görevlileri de öyle biliyordu.
Beni ellerim kelepçeli bir vaziyette görünce şok oldular.
Ben de kahroldum.
O gün bana bir evrak tebliğ edildi. İzmir Sulh Ceza Hakimliği hakkımda tutuklama kararı vermiş.
Mehmetçiklerimizin katillleri için çıkarılmayan Kırmızı Bülten, 22 yıldır Şehit Ailelerinin haklarını savunan SehitlerOlmez.com sitesinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni için çıkarılmış.
Güya 15 Temmuz Hain Darbe Girişimi’nden sonra kaçmışım!
Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve MİT’e küresel anlamda kurulmuş bir KUMPASTIR.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini, İTİBARSIZLAŞTIRMA ve KÜÇÜK DÜŞÜRME OPERASYONUDUR...
- Yusuf İnan o tarihte 18 yıllık gazeteci. İzmir'de baskılı gazetesi de var, internet haber sitesi de.
- 20 yıldır Şehit Ailelerinin haklarını savunan SehitlerOlmez.com sitesinin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni.
- Ak Parti kurucusu.
- Sayın Başbakan Erdoğan ve bakanlar şehit cenazelerinde yuhalanırken, Türkiye’de kaos ve kargaşa çıkarılmak istenirken, fitne fesat şebekelerinin karşısında dimdik duran, İzmir Şehit Aileleri ile Sayın Başbakanı buluşturan, provokasyonların önünü alan gazeteci.
- Yenilikçilerin Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla arayarak “Söz iktidara gelirsek, Şehitlik Kanunu’nu çıkaracağız, SehitlerOlmez.com’a da destek vereceğiz” dediği gazeteci.
- Ukrayna’da evli ve iki çocuklu bir aile babası.
- 5 yıl içinde defalarca Türkiye’ye giriş çıkış yapmış, Ak Parti Milletvekilleriyle birçok kez bir araya gelmiş bir gazeteci.
-Ukrayna’da yaşadığı sorunları, BİMER ve CİMER üzerinden yazan, adresini ve telefonlarını veren, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
-MİT Müşteşarı Hakan Fidan’a Ukrayna'dan bir çok defa "Kişiye Özel" mail gönderen, Ukrayna'daki bazı olaylarla ilgili bilgi veren, adres ve telefonlarını bildiren bir gazeteci.
-Sık sık Odessa Başkonsolosluğu’na giden, evliliğini, çocuklarının doğumlarını tescil ettiren bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı.
-Ukrayna’da yaptığı ticareti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Türk – İslam Kültürünün tanıtımına vesile yapan, Ukrayna’da Türk bayrağını dalgalandıran bir kişi.
-Ukrayna’da ülkesini en güzel şekilde temsil eden bir iş adamı.
-İşyerinin girişinde Türk bayrağı, ofisinde Atatürk ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın portrelerini asan, her fırsatta ükemizin tanıtılmasına özen gösteren mütevazi bir iş adamı.
Hal böyle iken, Ukrayna’da dalgalanan Türk bayrağı indirildi, Ahıska Çeteleri tarafından çöp konteynerine atıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın portreleri tam 4 kez indirildi. En son da depoda fareler yedi.
*
Sayın Cumhurbaşkanı, kendisine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk Milleti’nin göz bebeği MİT’e kurulan KUMPAS’a neden sessiz kalıyor?
İzmir’deki Asliye Ceza Mahkemesi dosyada bir tane suç delili olmadan nasıl Kırmızı Bülten çıkarttırıyor?
Aradan iki yıl geçti. Ağır Ceza Mahkemesi bir suç bulamadı. Emniyet araştırdı bulamadı.
Bu ülkede, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, Cumhurbaşkanı’nı ve MİT’i KÜRESEL ANLAMDA İTİBARSIZLAŞTIRMAYA KİM CÜR'ET EDEBİLİR?
Sayın Cumhurbaşkanı kendisine ve devlete kurulan bu KUMPAS’a neden sessiz kalıyor?
Ben iki yıldır adalet gelecek diye sabrediyorum. Şimdi 3. yıla girdik.
Eşim ve beşikte bırakmak zorunda kaldığım kızlarım Elif ve Ayşe, iki yıldır Ukrayna’da şehir dışında ıssız bir bağ evinde yaşam mücadelesi veriyor.
Anneleri, tüm dünyayı etkisi altına alan Corona Virüs tehditi altında, yiyecek almak için çocukları eve kilitleyerek şehre gidebiliyor.
Çünkü, çocuklara bakması için bırakabilecek kimse yok.
Bu kadın, beş yıl gönüllü olarak Türkiye’yi ve Türk Kültürünü tanıttı. Açtığı FOND’un girişine Türk bayrağı, duvarlarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın portreleri çerçeveleterek astı.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti de, onu iki sabi çocukla ölüme terk etti.
Yüzlerce köşe yazısı, klasörler dolusu dilekçe yazdım. CİMER’e müracaat ettim.
Haksız ve hukuksuz YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI nedeniyle iki yıldır çile çekiyorum, çığlık atıyorum, kimse duymuyor.
Bugün o çilenin üçüncü yılı.
- Konuşmalarında "Kenar-ı Diclede Bir Kurt Kapsa Koyunu, Gelir de Adl-i İlahi Sorar Ömer'den Onu" diyen Sayın Cumhurbaşkanı,
- Ayasofya’yı açan Sayın Cumhurbaşkanı;
Türk ve Müslüman kızları Elif ve Ayşe’yi Ukrayna’da sahipsiz bıraktırarak Hristiyan olmasını mı istiyor?
Hadi adaleti, hak ve hukuku bir kenara bırakalım. Çünkü gelmiyor!
Bu kadar iyiliğin hiç mi hatırı yok!
Ukrayna’da Sayın Cumhurbaşkanı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni onurlandıran bir kadına ve çocuklarına yapılan haksızlık, hiç mi kimseyi üzmüyor?
İki sene önce Bismillah diyen Elif ve Ayşe, geçtiğimiz ay kiliseye gitmiş.
O çocuklar, huzuru mahşerde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'dan, Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül'den hak talep ettiğinde ne cevap verecekler?
YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ
Twitter: @Yusufinan2023
İnstagram: yusufinan2023
E-Mail: [email protected]
