"Ukrayna'ya S-400 İddiası Gerçekçi Değil"

“Türkiye’nin taraflarla yürüttüğü görüşmeleri de zedeliyor”

"Ukrayna'ya S-400 İddiası Gerçekçi Değil"


"Ukrayna'ya S-400 İddiası Gerçekçi Değil"

ABD tarafınca Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sisteminin Ukrayna’ya verilmesi önerisinde bulunulduğu iddiası askeri uzmanlarca ve savunma analistlerince gerçekçi görülmezken, böyle bir adımın “Ankara’yı savaşa sürükleyeceği" görüşü dile getirildi.

The Wall Street Journal yazarı Paul Kolbe’nin yazısı ve Reuters gibi medya kuruluşlarınca ABD yönetimi kaynakları adres gösterilerek, ikili ilişkilerde sorun başlığı olan S-400 hava savunma sistemiyle ilgili Ankara yönetimine yeni öneri sunulduğu iddia edildi. İddiaya göre; Türkiye’nin 2017 yılı Nisan ayında imza attığı sözleşme uyarınca Rusya’dan 2,5 milyar dolar karşılığında satın aldığı ve 2021 yılı Eylül ayında tamamı ülke içerisine ulaşmış durumdaki dört batarya iki adet S-400 sistemini Ukrayna’ya gönderebileceği önerisi gündeme taşındı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan askeri uzmanlar ve savunma analisti ise, Türkiye’nin kesinlikle Ukrayna’ya savaş sürecinde Rusya’ya karşı kullanılmak üzere S-400 hava savunma sistemi satışı yapamayacağını ve Moskova’nın bunu savaş nedeni kabul edeceğini işaret etti.

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı görevinde bulunmuş olan Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, “zamanlama” boyutuna dikkat çektiği bu iddiayı “psikolojik harp” olarak değerlendirdi. TSK adına NATO bünyesinde de görev yapmış olan Emekli Tuğgeneral Ali Er, ABD devletince Ukrayna seçeneği önerildiyse bunun ancak komplo teorileriyle ilişkilendirilebileceğini belirterek, bunun Türkiye’yi savaşa sürükleme girişimi olabileceği yorumunda bulundu.

Savunma analisti Hakan Kılıç da, Türkiye’nin uluslararası hukuk açısından yargılanabileceği ihtimaline dikkat çekmekle birlikte, Rusya’nın nakliye sürecine dahi askeri müdahalede bulunacağını ve buna izin vermeyeceğini işaret etti.

“Türkiye’nin taraflarla yürüttüğü görüşmeleri de zedeliyor”

Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Wendy Sherman’ın 6 Mart’ta Ankara temaslarını anımsatarak, bu ziyaretten yaklaşık iki hafta sonrasında ABD basınında bu iddiaya yer verilmesine dikkat çekti. Pekin, “Enteresan olduğunu düşünüyorum. ABD Bakan Yardımcısı Sherman’ın S-400 meselesini çözmek ve raftan indirmek gerektiği yönünde açıklamalar yaptığı ziyaretinden yaklaşık iki hafta sonrasında zamanlaması itibariyle bu iddia ilgi çekici. Ukrayna’ya S-400 sistemi gönderilmesi iddiasının gündeme gelmesinin bile Rusya – Türkiye ilişkilerini olumsuz yönde etkilemesi ihtimali var. Bu durum, ABD’yle bunun konuşulduğu iddiası, Türkiye’nin her iki taraf ile yürüttüğü görüşmelerini zedeleyecek unsur. Savaş şartlarında böylesi hamle Rusya tarafından savaş nedeni olarak dahi kabul edilebilir” dedi.

Türkiye’nin hava sahasını açık tuttuğunu ve boğazlar konusunda hem Rusya hem Ukrayna'ya Montrö Sözleşmesi’ni uyguladığını vurguladığını anımsatan Pekin, Türkiye’nin Karadeniz’deki savaş konusunda böylesi dengeli politika izlemeye çalışırken zaten böylesi bir iddiayı gerçekçi görmediğini kaydetti. ABD’nin resmen Ukrayna’ya S-400 sistemi satışını önermesi ihtimaline karşı “Türkiye tarafından kabul edilmesi mümkün değil” diyen Pekin, “ABD, daha öncesinde Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemine sahip olmaması gerektiğini savunurken Rus uçaklarına karşı kullanılamayacağı argümanını ileri sürüyordu. Oysa arayüz programı değişikliğiyle bilgisayar teknolojisiyle Rus uçaklarına karşı kullanımı da mümkün olabilecektir ancak şimdi Ukrayna’ya satılabileceğini önerdiği iddiası ilginç elbette. Bunu propaganda olarak değerlendiriyorum. Psikolojik harekat, bilgi kirliliği dolayısıyla istihbarat savaşlarındaki yeni devam halkası diyebiliriz” ifadesini kullandı.

“ABD aklına da Türkiye’nin devlet geleneğine saygısızlık”

Emekli Tuğgeneral Ali Er de, VOA Türkçe’ye açıklamasında, “ABD’nin devlet aklıyla mı yapıldı yoksa CIA’in psikolojik harekatı kapsamında bilgi harbi çerçevesinde dikkatleri başka noktaya çekmek amacıyla mı yapıldı emin değilim” diyerek iddiaya şüpheli yaklaştı. ABD resmi makamlarınca bu iddiaya açıklama getirilmesi gerektiğini kaydeden Er, “absürt, mantığa aykırı” dediği Ukrayna’ya S-400 sistemi satılması önerisine ilişkin The Wall Street Journal yazarı Paul Kolbe’nin özgeçmişinde CIA’de görev yapmış olduğu bilgisine dikkat çekti.

ABD’nin Ukrayna’ya silah yardımı için “aspirin tedavisi” görüşünü aktaran Er, bölgede S-400 sistemini Rus kruz ve özellikle balistik füzelerine karşı kullanma olanağını “güç” olarak değerlendirerek, dolayısıyla bu iddiayı her açıdan sıkıntılı gördüğünü ifade etti. ABD’nin, Bulgaristan, Slovakya ve Yunanistan’ın elindeki S-300 sistemleri için Ukrayna’ya gönderilmesi önerisi getirebileceğini söyleyen Er, ancak bunun NATO’nun ortak akıl mekanizmasında kararlaştırılmasıyla mümkün olabileceğini de dile getirdi. Ali Er, “Bütün NATO kaynakları biliyor ki S-300’ler halen TMD yani ‘territorial missile defence’ füze kalkanı sistemine entegre değil. Ancak analog sistemler yani ‘stand alone’ olarak kullanılabilecek sistemler. Dolayısıyla S-300’lerin Ukrayna’ya silah yardımı olarak verilmesi mümkündür ama bunun sonuçlarını da NATO’nun ortak akılla değerlendirmesi gerekecektir” diye konuştu. ABD tarafından Türkiye’ye böylesi öneride bulunulduysa “mantıklı olmasa dahi bunun da kesinlikle NATO’nun ortak kararı olmaksızın gerçekleştirilmemesi” gerektiğini belirten Er, bu öneri iddiasıyla komplo teorileri niteliğinde akla Türkiye’nin NATO üyeliğinden çıkarılmasına gerekçe yaratılması gibi ihtimaller dahi geldiğini de anlattı.

Askeri anlaşmalar itibariyle “end-user (son kullanıcı)” şartını anımsatan Er, Türkiye’nin Rusya’nın anlaşmadaki koşullar nedeniyle başka bir ülkeye S-400 hava savunma sistemini veremeyeceğini belirtti. Er, “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ya da Rus tarafı çok kesin açıklama yaptı: ‘Ukrayna’ya yapılacak her türlü mühimmat ve silah temini meşru askeri hedef olacaktır’ diye. Tereddüt yok ki Türkiye bunu verdiği zaman Rus saldırılarına açık bir ülke olacaktır. Şimdi bunu söyleyenler acaba Türkiye’yi Rusya ile çatışmaya iterek, NATO’nun 5. Maddesi uyarınca Türkiye’yi savunma gündeme geldiğinde ise “Kusura bakma bunu siz Türkiye Cumhuriyeti olarak yaptınız, NATO’nun karar mekanizmalarında geçmeyen böyle bir provakatif eyleminden dolayı biz seninle olamayız’ demeye mi hazırlanıyorlar? Bu Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması için hazırlanmış bir yol haritası mıdır? Dolayısıyla böylesi absürt, akıl dışı teklifin ABD devletinden yapıldığını düşünmek dahi istemiyorum. Ama en acısı olan şudur: Türkiye’nin anlamsız tartışma içine girmesidir. Önümüzdeki günlerde bizim bunları konuşmak değil bütün bölgesel güvenlik dengelerinin kökten değişeceği bir savaş riskiyle karşı karşıyayız. Bu savaşın bölgeye ve NATO’ya yayılma riski her zamankinde daha fazla yüksek” dedi.

“Rusya imha edecektir sadece teoride değil pratikte imkansız”

Savunma analisti Hakan Kılıç da, ABD medyasındaki bu iddiayla ilgili sosyal medya paylaşımlarıyla birlikte VOA Türkçe’ye değerlendirmesinde, “end-user (son kullanıcı)" belgesi vurgusuyla Türkiye için Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı yargılaması ve tazminat sonucu doğuracağını ifade etti. Ancak Rusya’nın askeri gücüyle nakil ihtimalinde S-400’leri imha edeceğini ve bunu en geç 24 saat içerisinde uygulamaya geçireceğini söyleyen Kılıç, “Rusya bu konuda hiçbir fedakarlıktan çekinmez. Bölgedeki Amerikan özel kuvvet askerlerinin HSS uzmanları ile S-400'ü incelemesine tahammül etmez. Biz daha Ukrayna’da mahsur kalan 2 adet A400M nakliye uçaklarımızı pist bombalandığı için ve ateşkes ile güvenli hava koridoru sağlanmadığından geri alamamışken iki batarya S400’ü nasıl teslim edeceğiz? Sadece teorik değil, pratikte bile imkansız” diye konuştu.

İddia edildiği gibi Ukrayna’ya böylesi sevkiyat yapılması kararı alınması durumunda Ankara yönetimince izlenmekte olan “aktif tarafsızlık” politikasına son verilmiş olacağını söyleyen Kılıç, “S-400 son kullanıcı belgesi sebebi ile ki bu belgeden resmen haberimiz yok ama bunu tahmin etmek için görmek veya açıklanmasını beklemeye gerek yok zaten Ruslar devredilemez açıklaması yapmıştı, Rusya’dan başka bir ülkeye verilemez. Zaten Türkiye’nin göndermeye niyeti yok ama Türkiye eğer politik, tahkim/tazminat, askeri açıdan intihar edecek ise Ukrayna’ya ne gerek var? Eğer satış olacaksa Türkiye, ABD’ye satsın, hem alır hem de üstüne kar da edebiliriz. İnceleme ve eğitim amaçlı ABD bizim satın alma fiyatımız üzerinde ödeme yaparak satın almayı isteyecektir. Bu arada inceleme işini ABD’li heyet Türkiye’de yapamaz çünkü Türkiye’nin bakım yetkisi yok ki eğer S-400 sisteminde açılmaması gereken yerler açılır ve yazılıma girilirse çöp olur. Ayrıca Ruslar ilk bakımda bunu anlayacaktır ve Türkiye ile Rusya arasında çok büyük bir politik krizi tetikleyecektir.Özetle Türkiye’de kimse buna izin vermez” şeklinde görüşlerini aktardı.

Kılıç, teknik açıdan "Barış zamanı S-400 sistemi Rus uçaklarına karşı etkili olabilir örneğin sınırı ihlal eden bir Rus uçağını vurabilir ama süreli bir savaşta Rusya'nın kendi yaptığı algoritmasını yazdığı bir radarı karıştırması çok kolay bir şey. Dolayısıyla kamuoyundaki 'ABD'den Patriot aldığımızda ABD'ye karşı kullanabilir miyiz' sorusu Rusya'nın S400 sistemi için de geçerli" yorumunu paylaştı.

Yıldız Yazıcıoğlu / VOA